Düşmanın Oğlu - Gay

Kırk sekiz

Ortaya karışık bir bölümdür :)

Keyifli okumalar ❤️

_

Yazar'dan;

-Ne haber halamın oğlu?

Diyip gülümseyerek yanına oturdu Tuncay, Mehmet'in.

-İyi dayımın oğlu senden ne haber?

Aynı şekilde mutlu bir yüz ifadesi ile Tuncay'a karşılık verdi Mehmet. O  gelmeden önce ki bıkkın halinden eser kalmamıştı.

-Bugün bizim mekana gidelim mi?

-Sen niye yerinde duramıyorsun yine yavru kuş?

-Bilmem. Konak üzerime üzerime gelmeye başladı gene. Ayrıca ne o  öyle yavru kuş falan. Ayıp oluyor...

-Yavru kuş değil misin?

-Öyle miyim?

-Öylesin.

-İyi ben de o zaman bu yeni lakabımı herkesle paylaşayım.

Diyerek ayaklandığında Mehmet kolundan tutarak onu oturdukları kanepeye tekrar çekti.

O sırada Mehmet sağını solunu kontrol edip gelen birinin olmadığı konusunda emin olduktan sonra Tuncay'ı ani bir hareket ile altına alıp her iki kolunu karnının üzerinde sabitledi.

-İn üzerimden hayvan herif iç organlarım patlayacak.

-Sen bana şişman mı diyorsun lan?

Diye yalandan şaşırmış gibi gözlerini büyüttü Mehmet.

-Evet diyorum. Kalk üzerimden şişko adam!

-Bana bak çocuk seni ısırırım. Sen sadece benim yavru kuşumsun, lakabını da kimseyle paylaşamazsın anlaşıldı mı? Ayrıca ben şişko değilim.

Dediğinde Tuncay ona meydan okurcasına bağırdı.

-Hey millet ben yavru kuş-

Mehmet bu hareketine karşı anında eli ile Tuncay'ın ağzını kapattığında Tuncay o halde bile gülmeye devam etti.

Ardından üzerinde ki ağırlığını biraz daha artırarak yanağına doğru uzanıp ısırdı Mehmet.

-Acıdı be!

Küçük çocuklar gibi söylenip dudağını büzdü Tuncay. Mehmet ise ciddi bir yüz ifadesi ile ısırdığı yeri okşadı parmağı ile..

-Özür dilerim abarttım mı yoksa?

-Canım çok yanıyor.

-Buz falan mı koysak ne yapsak? O kadar da sıkıca ısırmadım ama..

-Yüzüm koptu yüzüm. Moraracak şimdi...

-Yok yok morarmaz dur ben buz getireyim.

Diyerek ayaklanıp birkaç adım attığında arkasından gelen kahkaha seslerinin sahibine gözlerini kısarak baktı.

-Şaka lan şaka birşeyim yok.

-Ulan hayvan herif üzülüyorum ben de burda birşey oldu diye.

Diyip kanepelerde ki yastıklardan birini alıp Tuncaya fırlattı ve ardından geçip yanına tekrar oturararak ısırdığı yeri tekrar kontrol edip sordu.

-Harbiden acıyor mu lan?

-Acıyor ama çok değil, biraz.

-Öpeyim geçsin?