Altmış yedi

3.7K 350 20
                                    

Yazar'dan;

Odanın kapısını açıp yavaş adamlar ile yatakta tükenmiş bir halde oturan eşinin yanına doğru yürüdü Aziz.

Bir süre öylece oturup boş duvarı izlediklerinde sessizliği bozan Deniz oldu.

-Neden söylemedin?

-O şerefsiz ile hesaplaşmadan söylemek istemedim.

-Ne zaman hatırlamaya başladın?

-Kaza anında. Sen frenler tutmuyor dediğinde o şoför koltuğunda kendimi gördüm. Hani dejavu derler ya, öyle birşey gibi oldu. Ardından hastanede gözlerimi açtığımda her şeyi hatırlıyordum. Sanki o gün o kazanın devamını yaşıyormuşum da gözlerimi hastanede açmışım gibi.

-Ben..
Ben asla tahmin etmemiştim geçmişinde böyle birşey olabileceğini. Son yaşadığımız kazayı o şeytanın planladığını anlamıştım ama bu kadarını tahmin edemezdim.

-Ben de böyle birşey ile karşılaşacağımı bilemezdim.

-Peki bundan sonra ne olacak?

-Dedem kovdu o şerefsizi konaktan. Bir daha da eve alacağını zannetmiyorum. Ayrıca şu üzerimizde ki gerginlikleri bir atalım gidip elinde ki kaydı polise veririz. Belki Mehmetler de döner diğer yaptıklarını da nasıl ıspatlayacağımıza dair konuşuruz detaylıca. Böylece yaptığı tüm suçların cezasını çekip ömür boyu kalır orada.

-Ben beş parasız sokaklarda sürünüp en son kendisi gibi pislik içinde ölsün isterdim ama bu saatden sonra farketmez. Hayatımızdan sonuza kadar defolup gitsin de önemli olan bu. Mehmet ve Tuncay da dönsün de dediğin gibi hallederiz.

-

Sedat'ın sonu belli de ya biz..biz ne olacağız? Masada söylediklerin?

-

-Tamam Sedat'a karşılık vermemeni anlayabilirim ama diğer söyledin ne olacak? Ben bir erkek ile asla beraber olmam demişsin zamanında. Bu yüzden mi bu sabah evden çıkarken öyle davranıyordun bana?

-Hayır tabii ki. Ben sadece seni uzak tutmaya çalıştım tüm bu kargaşadan. Zaten Hikmet amca olayından dolayı yeterince üzüldün üzerine birde kaza oldu. Kaza anında biz baygınken kendini, kazanın travmasını unutup bizi kurtarmışsın. O kadar şey olmuş nasıl söyleyebilirdim ki, nasıl üzerdim seni? Hani sen beni korumaya çalışıyordun ya sağlığım için, ben de seni korumaya çalıştım işte. Gerçi sonuç olarak yine öğrendin.

-

-Zamanında böyle birşey söylemiş olmam, erkeklere ilgi duymam demiş olmam sana bugün kötü davranmamı gerektirmez. İstemesem bile bunu uygun bir dil ile anlatırım çünkü sen benim için çok değerlisin. Bana kimsenin yapmadığı iyilikler yaptın. Oğluma, bana nefes oldun, yaşama sebebi, hayata tutunma nedeni oldun.

-Sanki bu cümlenin devamında ama gelecekmiş gibi. Ama ben sana o gözle bakamam mı diyeceksin?

Dediğinde ağlamamak için kendini sıkmaya başladı Deniz.

Aziz'in iyi olması, geçmişini hatırlayıp eski defterleri kapatarak mutlu olmasını istiyordu ancak o an ayrılık lafı duymak istediği son şey bile değildi.

Bunca olanlara, konağa geldiğinden beri yaşadıklarına Aziz'e olan aşkı için katlanmışken ondan ayrılmak, onsuz bir hayata adım atmak istemiyordu. Yanında Aziz ve Umut olmadan bir hayatın düşüncesi bile sudan çıkmış balığa dönüşmesine yetiyorken bunu yaşamak istemiyordu.

-Açık konuşalım Aziz. Evet zorlanırım belki ama şuan ne düşündüğünü duymak istiyorum. Eğer ayrılalım dersen ben önünde engel olmam. Hani babam ile ilgili gerçeği öğrendiğimde sen söylemiştin ya, gidersen önünde durmam diye..ben de durmam. Seni çok seviyorum. Kimseyi sevmeyeceğim kadar çok seviyorum ama sen istemezsen eğer hayatından çıkmasını da bilirim ve sana kızmam. Geçmişte ne hissettiğini, ne düşündüğünü bilmeden, kendini dipsiz bir kuyudaymış gibi hissederken bana tutunman, uzattığım elimi tutman kolaydı anlıyorum. Sana iyi geldiğim için beni sevdiğini sanmış olabilirsin bunu anlarım. Yeter ki sırf vefa duygusu ile hareket etme tamam mı? Ne hissediyorsan onu de, dürüst ol bana lütfen.

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin