Altmış beş

3.6K 346 42
                                    

Hazırsanız aşk, kaos, entrika, töre namıs, intigom sloganlı kitabımızın 70.Bölümde sonuna geliyoruz :(

Bu arada aslında finali bu bölüme planlamıştım ancak bir önce ki kitabımda aynı sayıda bittiği için, kendi rekorumu yenileyerek final 70'de olsun istedim.

O yüzden son birkaç bölüm birazcık kısa olabilir çünkü aklımda ki tüm konuları işlediğim için sakız gibi uzatmakta istemiyorum.

Son olarak diğer bölümlerde olduğu gibi son beş bölümde de desteğinizi gösterirseniz çok sevinirim❤️

Keyifli okumalar :)

_

Yazar'dan;

Arabasını şehirin çıkışında ki yıllardır kullanılmayan fabrikanın önüne çekip indi Aziz.

Kapıdan içeri girdiğinde Sedat'ı gözleri kapalı bir şekilde bağırırken gördü.

-Kimsiniz lan siz, ne istiyorsunuz benden? Açın lan gözlerimi, mahvedeceğim hepinizi!

Aziz bakışları ile siyah takım elbiseli adamlara Sedat'ın gözlerini açmasına dair talimat verdi.

Gözleri açıldığında etrafta ki adamlara, sonra da karşısında ki bedene şaşkınca baktı Sedat.

-Çıkabilirsiniz.

Dediğinde siyah takımlı adamlar fabrikanın çıkışında beklemek üzere kapıdan çıktılar.

-Aziz, ne oluyor lan burada ne istiyor bu adamlar benden? Beni kurtarmaya geldin değil mi, açsana oğlum ellerimi.

-Seni ne ben nede bir başkası kurtaramaz bu saatden sonra.

-O ne demek öyle?

-Seni kurtarmaya gelmedim çünkü seni kaçırmalarına dair talimatı bizzat ben verdim.

-Ney?! Lan aklını mı kaçırdın kazadan sonra? Daha hastaneden bugün çıkmadın mı sen.

-Hangisinden sonra? Yani hangi kazadan sonra kaçırdım aklımı ilkinden sonra mı yoksa ikincisinden mi?

-O Deniz'in dolduruşlarına geliyorsan yapma. O velet hayatımıza girmeden önce gül gibi yaşayıp gidiyorduk biz-

-Kes sesini! Deniz'in adını sakın ağzına alma duydun mu lan beni? Seni şuan geberterek leşini kurda kuşa yem etmemek için zor tutuyorum kendimi. Sakın o iğrenç ağzına benim eşimin adını alma tamam mı?

Diyerek suratına bir tane yumuruk indirdiğinde bağlı olduğu sandalye ile beraber sarsılarak yere düştü Sedat.

Aziz ise tekrar yerden kalkmasını sağladıktan sonra eli ile yüzünü sıktı, nefret dolu bakışlar saçarak.

-Kendine gel! Ağabeyinim ben senin..

-Ağabeyim demek ha? İçeceğime azdırıcı ilaç koyup kendi iradem ve isteğim dışında beni yatağa atan şerefsiz ağabeyim demek istedin herhalde. Sen benim hiçbir şeyim değilsin tamam mı? Hele ağabeyim hiç! Yapman gereken tek şey kuzenim olarak hareketlerine sahip çıkıp akrabalık görevini yerine getirmek ve benden uzak olmaktı ama bunu bile başaramadın sen.

Dediğinde Sedat her şeyi hatırladığını anlamıştı nihayet.

Ve yıllardır korktuğu o an sonunda yaşanıyordu.

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin