Kırk dört

6.4K 461 84
                                    

Deniz'den;

-Arkadaşların artık üzmüyorlar seni değil mi birtanem?

-Üzmüyorlar Deniz abi. Hem artık onlarla da arkadaş oldum.

-Ne güzel, hep böyle güzel anlaşın, sevin birbirinizi. Ve canını sıkan birşey olursa önce öğretmenine sonra eve gelince babanla bana söyle olur mu? Ne olursa olsun, biz her zaman senin yanındayız.

Diyerek her iki yanağına öpücük kondurdum.

Normalde okul servisi alır bırakırdı Umut'u ama derslerimin yoğunluğundan vakit bulup Aziz'in de yardımları ile ehliyet işini de aradan çıkardığımız için arabamı sadece yakın mesafelerde kullanmıyordum artık.

Bu yüzden bugün Umut'u okula ben bırakmak istemiştim.

-Merhaba,

Yanımıza doğru ilerleyen ve sesi tanıdık gelen kadın gülümseyerek baktı bize.

-Umutcuğum hadi sen koş sınıfa.

Umut,
öğretmeni olduğunu tahmin ettiğim kadının söylediklerinden sonra sınıfın yolunu tutarken kadın yüzünü bana döndü tekrar.

-Maşallah çok tatlı, çok zeki.

-Siz?

-Ben okul pedagoguyum, Alev ismim.

-Memnun oldum Alev hanım.

-İstanbuldan atandım.

-Öyle mi, daha önce görmeyince sizi tanıyamadım kusura bakmayın. Ama sesiniz hiç yabancı gelmedi kulağıma..

-Bilmem karşılaşmışızdır belki de.

-Pek sanmıyorum. Öyle olsa unutmazdım..

-Umut çok akıllı bir çocuk. Arkadaşları ile kısa bir süre önce bir sorun yaşamıştı o dönemde konuşmuştuk..

-Evet ama biz o sorunu hallettik. İlginize teşekkür ederim bu arada.

-Rica ederim, işim bu.

-Ben vaktinizi almayayım zaten okula da geç kalıyorum. Tanıştığımıza memnun oldum.

-Ben de memnun oldum Deniz bey.

Dediğinde kaşlarımı çatıp soru dolu bakışlarla yüzüne baktım.

Adımı söylememiştim??

-Şey, Umut bahsetmişti de sizden oradan kalmış aklımda.

Anladığıma dair kafamı sallayıp ayrıldım okuldan.

Ben mi paranoya yapıyordum yoksa bu kadında beni rahatsız eden birşeyler mi vardı emin değildim.

Arabaya atlayıp okula geçtim.

Tüm derslerime girip günü sorunsuz bir şekilde atlattıktan sonra konağa geldiğimde Gülendam abla beni karşısına oturttu hemen.

Onunla sohbet etmeyi çok özlemiştim.

-Yüzünü gören cennetlik taze damat.

-Peki tazeliği kaldı mı bilmiyorum.

-Kaldı kaldı sana bir ömür böyle sesleneceğim, kendini buna hazırla.

Bir ömür...

Bir ömür bu konakta Aziz ve Umut ile beraber yaşamak.

Ne güzel geliyordu kulağa.

Onlar olmasa asla katlanamayacağım kişiler ve asla katlanamayacağım hayat bile güzel görünüyordu gözüme.

Sevmek böyle birşeydi sanırım..

Düşmanın Oğlu - GayWhere stories live. Discover now