1

4.2K 312 122
                                    

Merhaba arkadaşlar :)
Bir süredir aklımı kurcalayan bir fikir vardı fakat yazabilir miyim, iyi mi olur kötü mü olur emin değildim. Aslına bakarsanız hala emin değilim ama sadece denemek istedim. İlk defa böyle bir şey denediğim için nasıl olduğunu bilmiyorum. Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim :)

V Gemisi, Sabah Saatleri, 1813

Gün doğmaya başlamış, tan yeri yavaş yavaş ağarırken ufuk çizgisi kızıla bürünmüştü. Her sabah olduğu gibi bu sabahta gemide ki hareketlilik günün erken saatlerinden itibaren mürettebatın işlerinin başına geçmesiyle yeni yeni başlıyor sayılırdı. Mürettebattan biri yelkenlere çıkmış birini açarken diğerine geçiyor onu açtıktan sonra bir diğerine atlıyordu. Elindeki yelken iplerine o kadar aşinaydı ki, profesyonel bir akrobat gibi yelken yüksekliğinde böylesine cesur hareketler sergiliyordu.

Tehlikeliydi belki ama bundan zevk alıyordu. Cesaret ve tehlike insana yaşadığını en küçük hücrelerine kadar hissettirirdi.

Ve korsanlar bunu severdi.

V gemisinin kaptanı aynı zamanda da bu devasa geminin sahibi Kim Taehyung kamarasında olan işlerini bitirdikten sonra açık güvertede ki dümenin başına geçmek için kapıya doğru adımlamış kamaradan çıkmıştı. Uzun boyu yüzünden kamaraların kapısından başını hafifçe eğerek geçiyordu. Haberi yoktu fakat bu görüntü ona oldukça çekici bir ayrıntı katıyordu. İnce keten gömleği geniş omuzlarını sarmış beline doğru biraz daha dökümlü duruyordu. Kendinden emin yürüyüşü mürettebat tarafından kendisine duyulan saygıyı ve güveni teyit ediyordu.

"Günaydın, Kaptan Kim."

"Günaydın Kaptanım."

Kendisine verilen selamlarla birlikte açık güverteye ulaşmış, dümenin başına geçmişti. Her sabah kendisine rapor veren adamı gelmiş çoktan dümen güvertesinde kendisini bekliyordu.

"Diğer gemilerdeki birliklerin ay sonu raporları geldi kaptanım. Ayrıca kayıtlarımızda olmayan bir kaç bozgun korsan gemisi ihbarı aldık. Gece şiddetli bir fırtınada yaşandı, gemide her şey yolunda."

"Bize yakın koordinatlarda bozgun gemi var mı?"

"Evet kaptanım, buyrun tam koordinatlar. İstediğiniz başka bir şey var mı?"

"Diğer koordinatları onlara yakın birliklere gönder, ilgilensinler. Gidebilirsin."

Tüm okyanusa hükmettiği için yalnızca bir gemisi değil bir çok gemisi ve bir o kadar birliği vardı. Bunların hepsi profesyonel bir şekilde eğitiliyor sonrasında yalnızca kendisinin düzenlediği emir komuta zinciriyle çalışıyorlardı.

Taehyung bir yandan elindeki koordinatlara bakıyor, bir yandan da dümeni kontrol ediyordu. İlgilenmesi gereken bir bozgun gemisi vardı ve çoktan dümeni elindeki koordinatların rotasına doğru çevirmiş, yol almaya başlamıştı.

Kim Taehyung bir korsandı. Aynı zamanda istediği her şeydi. Her yerde eli ayağı, gözü kulağı bulunur, ilgili kişinin henüz haberi olmadan gerekliyse onun haberi olurdu. Kolay gelmemişti bu günlere fakat bu hükümdarlığı sağlamak stratejik zekasını ve acımasızlığını doğru kullandığı için zorda olmamıştı.

Kim Taehyung demek her şey demekti. Yalnızca okyanusta bilinse dahi istese tüm dünyanın iplerini rahatlıkla eline alabilirdi. Kendisine iyilikte bulunana misliyle geri öder, kötülükte bulunana ise misliyle ödetirdi.

sailor | tkWhere stories live. Discover now