5

2.1K 269 145
                                    

Keyifli okumalar dilerim :)

Taehyung güzel çocuğu farkettiği an duraksadı ve bir kaç saniye gözleri beyaz tenli çocuğun üzerinde dolaştı. Jungkook ise esmer adamı karşısında gördüğünde böyle bir karşılaşma beklemediği için önce biraz korktu fakat sonrasında bu ufak korku yerini tatlı bir heyecana bıraktı. Jungkook bu karşılaşmadan oldukça memnundu, sonuçta esmer adam ölmesine izin vermemiş ve yaşaması için kendisine bir şans daha sunmuştu. Bu yüzden ona teşekkür etmek istiyordu, bu karşılaşma da onun için bir şans olmuştu. İnadına rağmen onu kurtarmış olduğu için korku yerine daha çok minnettarlık hissediyordu. Fakat Jungkook her ne kadar konuşmak istese de ne diyebileceğini bilmiyordu. Bir kaç gündür kafasında kurduğu ve söylemek istediği şeyler vardı fakat esmer adamı karşısında görünce hepsini unutmuştu.

Esmer adam önü açık salaş gömleğiyle tüm kaslarını ve sahip olduğu pürüzsüz yakışıklılığı sergiler gibi duruyorken, Jungkook hafifçe kızaran yanaklarıyla ya etrafı izliyor ya da doğrudan esmer adamın kendisini inceleyen gözlerine bakıyordu.

Taehyung bir elini kapının kenarına yaslamış, bir elini de pantolonunun cebine koymuş Jungkook'un düşünceli halini izliyordu. Her ne kadar görmezden gelmeye çalışsa da her bakışında yine çocuğun ince beline takılıyordu gözleri. Kendi kıyafetleri bol olmasına rağmen beyaz tenli çocuğa çok yakışmıştı. Herhalde bu çocuğa yakışmayacak bir şey yoktu dünya üzerinde. Ortam sessizlik yüzünden daha fazla gerginleşmeden konuşmaya başladı Taehyung.

"Burda olduğunu bilmiyordum. Daha sonra geleyim." dedi tok ve derin sesiyle.

Taehyung kapıdan çıkmaya yeltendiğinde aklına gelen şeyle duraksayıp yeniden beyaz tenli çocuğa doğru döndü. Jungkook tam konuşacağı sırada o tekrar konuşmuştu. "Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye sorduğunda beyaz tenli çocuk esmer adamın böylesine düşünceli olmasına çok şaşırmıştı. Kendisini korurken şahit olduğu korsanla sanki buradaki adam farklı kişilerdi. Jungkook başta ne diyeceğini bilemeyerek tüm kelimeleri birbirine karıştırsada sonunda konuşabilmişti.

"Hayır, teşekkür ederim. Gitmene gerek yok, merhem sürdükten sonra çıkacaktım zaten gittiğimde sürerim." dedi Jungkook hafifçe gülümseyerek. Ve yüzüne sürmek için açtığı minik kutudaki merhemin kapağını tekrar kapattı. Esmer adamın işine engel olmak istemiyordu bu yüzden hızlı davranarak kenara bıraktığı havlusunu da alıp Jimin'le kaldığı kamaraya gitmek için kapıya doğru ilerlerken kolunda hissettiği soğuk el durmasına neden oldu.

"Acele etmene gerek yok ufaklık. Önce merhemini sür, çoğu kamarada ayna yok. Gittiğinde süremezsin." dedi Taehyung. Beyaz tenli çocuk başını yanına çevirdiğinde esmer adamında aynı şekilde hafifçe başının kendisine dönük olduğunu gördü. İfadesiz yüzünün aksine gözlerinde büyük bir karmaşayı barındırıyordu.

Taehyung'un dediği şey üzerine Jungkook yattığı kamarayı düşündü ve gerçekten kendini merak ettiği zaman çevresine bakındığında bir ayna bulamadığını hatırladı. Başta sürmeden gideyim daha sonra sürerim diye düşündü ama yıkanırken yaralarına su ve sabun temas ettiği için sızlayan bazı yaraları vardı ve merhem kullanmazsa iz kalabilirdi. 'Sanırım mecburum' diye düşündü ve esmer adamın söylediği gibi yapmaya karar verdi. Kıyafetlerini koyduğu yerde bulunan ahşap bir oturma yeri vardı ve o sırada Taehyung oraya doğru ilerleyip, beyaz tenli çocuğun merhemini sürmesini beklerken oturmuştu. Jungkook ise merhem sürmek için tekrar aynanın karşısına geçmiş minik kutunun kapağını açıyordu. Çaktırmadan yanına doğru dönmek istediğinde bacaklarını açarak arkasına yaslanmış kendisini süzen bir çift gözle karşılaştı. Esmer adamın gözleri çoğunlukla beyaz tenli çocuğun beline takılıyordu. Jungkook 'acaba kemeri çok mu sıktım, bol olduğu için çok mu absürt duruyor giydiklerim' diye düşündü. Sonrasında yabancı olduğum için bu kadar durmuştur üzerimde diye düşünerek bu durumu boşverdi. Yıkanırken iyice yorulduğundan olacak ki merhemin kapağını açarken biraz zorlanmıştı. Daha sonra parmak ucuna kutunun içindeki sarı renkli merhemden biraz alıp çene kemiğinin kenarında olan yaraya sürmeye başladı. Bir yandan iyileşince ne yapacağını, nasıl eve gideceğini düşünüyordu.

sailor | tkWhere stories live. Discover now