Siz benim kaderimsiniz.

889 144 64
                                    

"Buldun, buldun beni Seungmin. Ama farkındayım korktun benden, ben bir şey yapmadım Seungmin, yemin ederim ben hiçbir şey yapmadım...

Saat yedi gibi uyandım. Bu rüya beni hem ürküttü hem de umutlandırdı. Bana suçsuz olduğunu söylüyor. Ona nasıl inanacağım, nasıl yardım edeceğim.

Her ne kadar gazetecilik öğrencisi olsam da daha birinci sınıfım. Herhangi bir kanıt bulsam da kimse beni kaale almaz.

Olumsuz seyleri kafamdan silmeliyim. Onu buldum; nerde olduğunu, kim olduğunu buldum. Ve söylediklerine göre kötü biri değil.

Sevin Seungmin, sanırım annenin bahsettiği adamı buldun.

Hemen yataktan kalktım ve duşa girdim. Kısa bir duştan sonra üzerimi giyindim. Bugün özensiz olmak istemediğim için üzerime bir beyaz bir kazak, altına da üstüm gibi beyaz bir pantalon giydim.

Saçlarımı tarayıp kuruttum. Yüzüme hafif bir makyaj yaptım. Birkaç kalem ve defter alıp çantama attım. Ayakkabılarımı giyip Hyunjin'in evine doğru yürümeye başladım.

Dün gece, birlikte gitmeye karar vermiştik.

Kapının önüne geldiğimde bir değişiklik yapmak istedim ve zile bastım.

"Kim oo?"

"Benim, salak delikten baksana."

Kapıyı açtı ve konuştu.

"Seungmin tut beni başım döndü."

"Noldu?"

"Sen, sen zile mi bastın bana mı öyle geldi?"

"Hadi Hyunjin hadi çıkmamız lazım, hadi."

"Tamam, tamam geliyorum hemen."

Evden ayrılınca bir taksi tuttuk. Oldukça uzak bir yer olduğu için fazla tutacağına eminiz. Her ne kadar tutarsa tutsun toplu taşımadan iyidir.

Biraz sohbet biraz müzik derken yol gitti.

Hapishane binasının önüne geldik. Taksiciye parayı verdik ve indik.

İçeri girince en başta ne yapacağımı bilemedim. Biraz çekingen bir insan olduğum için Hyunjin benim yerime konuştu.

"Bang Christopher Chan'la görüşecektik."

"Neyi oluyorsunuz?"

"Biz Seul üniversitesinden geliyoruz ben hukuk arkadaşım ise gazetecilik oluyor, projemiz için onunla görüşmemiz lazım."

Hyunjin konuştuktan sonra bana döndü ve kulağıma fısıldadı.

"Küçük bir yalan kimseye zarar vermez."

Bu sefer adam konuştu.

"Bir saniye bekleteceğim."

Adam bir telefon açtı muhtemelen üstünü aradı, onaylanınca bizi içeri yönlendirdi.

Adamın biri bizi bir odaya götürdü ve gitti. Chris i çağıracaktı.

"Hyunjin, ben çok gerildim. Gitmek istiyorum."

Hyunjin elimi tuttu ve beni sakinleştirmeye çalıştı. Kapalı ya da fazla insanın olduğu yerlerde duramıyorum.

"Sakin ol Seungmin. Bak o kadar yol geldik. Ayrıca rüyalarına giren o adamı bulduk. Daha ne olsun. Biraz sakinleş ve ne diyeceğini şimdiden planla."

"Tamam, deneyeceğim."

Kapı açıldı, içeri giren ilk kişi bize yolu gösteren adamdı. Hemen ardından o girdi. Bize anlamsız bir bakış attı, normal olarak. Adam söze girdi.

"Sadece yirmi dakikanız var."

Dedi ve gitti.

Ben ve Hyunjin, Chris e baş selamı verdik. O da aynı şekilde bize karşılık verdi.

Hepimiz oturduk ben Hyunjin ile yan yana oturdum, o ise karşımıza.

"Siz kimsiniz?"

"Şey, siz beni tanımıyorsunuz, sadece ben sizi tanıyorum."

"Siz de mi onlardansınız? Bıktım hepinizden. Tıktınız beni buraya, ben hiçbir şey yapmadım. Ne istiyorsunuz benden gerçekten anlamıyorum."

"Siz kimlerden bahsediyorsun bilmiyoruz ama bizim sizinle bir derdimiz yok. Seungmin konuş artık!"

"Ne konuşacaksınız daha, kardeşime yaptıklarınız yetmedi mi? Rahat bırakın bizi, uzak durun bizden."

Derin bir nefes aldım ve söze girdim.

"Bay bang, ben sizi tamı tamına kırk iki gündür rüyalarımda görüyorum. Sürekli benden yardım istiyorsunuz. Sizi daha önce hiç görmedim ve tanımıyorum sadece rüyalarım, rüyalarımdasınız."

"Ne? Gerçekten beni rüyanda gördüğün için mi geldin? Manyak mısın be adam, ben seni tanımak etmem." Dedi sinirle.

Hyunjin atladı hemen.

"Bay bang sözlerinize dikkat edin. Sizinle oldukça saygılı konuşuyoruz sizden de aynısını bekleriz."

"Peki, devam edin lütfen. Bu arada isminiz nedir?" Oldukça nazik konuşmuştu bu sefer.

"Ben Seungmin, o da arkadaşım Hyunjin."

Kısa kestim ve sadede geldim.

"Bay bang ben sizin suçsuz olduğunu biliyorum. Bunu kanıtlayamam çünkü elimde bir delil yok. Sadece rüyalar var ve bunlar hiçbir şeye yetmez."

"Tabi ki yetmez, somut olmayan bir şeyi kaale bile almalar."

"Bunun ben de farkındayım. O yüzden baştan başlayalım, her şeye baştan başlayalım. Siz bana ne olduğunu anlatın ben de size yardım edeyim. Hyunjin hukuk ben ise gazetecilik öğrencisiyim. Size yardım etmek istiyorum çünkü siz benim kaderimsiniz."

"Bu kader olayını anlamadım ama anlatırım. Herkese anlattım size de anlatayım ne olacak. İnanan yok ama olsun."

Defterleri ve kalemleri çıkarttım. Birini Hyunjin'e verdim.

"Dinliyoruz."

~~~~~~~~~~~~~~~~

İyi okumalar...
Vote ve yorum güzel olur sanki hm...

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓


42 / chanminWhere stories live. Discover now