Aşık Mısın Yoksa Qİ

2.3K 237 61
                                    

Salona girdiğimde bizim çocuklar dedem ve Elias vardı ama Elias'ın ne işi vardı.

Yavaşça salonun ortasına doğru - Elias'ın tam karşısına- yürüdüm ve güzel bir referans ile eteğimin iki ucundan tutarak selam verdim.

"yüce büyücüye selamlarımı sunarım." başımı yerden kaldırmamış ve selam pozisyonunda durmaya devam etmiştim.

Şimdi neden bu kadar abartarak selamladığımı soruyorsanız eğer , canım öyle istemişti diyerek sizi yanıtlamak isterim. Neden abartmayayım ki sonuçta o yüce büyük büyücü ustası efendisi kralı falandı işte. O yüzden abartmamda sorun yoktu.

"ne yapıyorsun Qi" soran Elias'dı.

"yüce büyücü olan sizi selamlıyorum efendim" başım ağrımıştı ne zaman rahat ol diyecekti bu adam.

"bu kadar abartmana gerek yok" gülümsedim uğraşmak istiyordum.

"abartmak değil bu yüceler yücesi sayın kral büyücü. Ben sizi layıkı ile selamlamaya çalışan bir kulum sadece" baya abartmıştım bu sefer. Ama olsun yani nolacak ki.

"o zaman selamlamaya kenarda devam et görüş açımı kapatıyorsun." bir dakika ne bana rahat ol demeyecek miydi.

Hızlıca kafamı kaldorıp Elias'a baktım ciddi mi diye. Oldukça ciddiydi. Bir insanın nasıl olurda bir tane mimiği oynamazdı şu an.

"pekala" diyerek yana doğru yürüdüm. Her ne kadar şaka amaçlıda yapsam da şu an bozamazdım. Çünkü gururum ağır basıyordu.

Ben sessiz sedasız yan tarafa doğru yürürken biri kolumdan tutarak beni kendine çevirdi ve sarıldı. Bana sarılan kişi uzun olduğu için kafamı yukarı doğru kaldırdım.

"sadece şaka yaptım. Bir daha beni bu kadar abartılı selamlama. Sadece hoş geldin demen yeterli." romantik bir büyücü kralıydı.

Arkadan bir öksürme sesi geldiğinde utanarak Eliasdan hemen ayrıldım. Biz Elias ile ne zamandan beri bu kadar yakındık. Neden bana sarılması garip gelmiyor hatta hoşuma gidiyordu? Aşık mıydım lan yoksa?

Kendi kendimi soru yağmurlarına tutarken Elias'a dikkatle bakmaya başladım. Bakışlarımı fark eden Elias ne oldu der gibi kafasını iki yana salladı. Bir insanın kafa sallaması nasıl bu kadar tatlı olurdu biri açıklasın bana.

Hafifçe gülümsedim Elias'a karşılık olarak ardından Lili ve Latte'nin arasına oturdum. Yanımdaki kızlara baktım bana muzip bir şekilde sırıtarak bakıyorlardı. Lili sadece üçümüzün duyacağı şekilde fısıldadı.

"aranızda bir şeyler oluyorda bizden mi saklıyorsun sen Qi hanım" hemen reddetmek için kafamı iki yana salladım.

"sizden bir şey sakladığım yok kızlar." ben hızlıca reddetmiştim ama bu sefer Latte bir imada bulunarak konuştu.

"o zaman daha önceden bize söyledin ama biz mi unuttuk leydim." buradan anladığım ne dersem diyeyim ben ve Elias hakkından konuşacaklardı.

Kafamı Eliasa döndürdüm ve bakmaya başladım. O da Lucas la fısıldaşıyorlardı.

Lucas muzip bir şekilde sırıtarak Eliasın kulağına fısıldadı. Elias ise fısıldamanın ardından kıpkırmızı olmuş ve hemen bana bakmıştı. Kızarmış Elias'ın tatlılığı karşısında büyülenirken dedem öksürmüş ve tüm havayı bozmuştu. Elias dedemin öksürüğü ile kızarmayı kesmiş dedeme bakmaya başlamıştı. Dede ne yapıyorsun ya.

Herkes dikkatini dedeme vermiş ve konuşmasını bekliyordu. Dedem ise sadece kahyaya işaret yapmış ve beklemeye başlamıştı. Kahya iki üç dakika sonra elinde bir çok kağıtla birlikte odaya girdi. Dedem kahyadan kağıtları aldığında konuşmaya başladı.

Romandaki Kötü Kadın Oldum! Where stories live. Discover now