Romandaki Kötü Kadın Oldum!

Günün Sonu

Elias, ben ve dedemin beni koruması için görevlendirdiği Benjamin; oturmuş belki üç saat boyunca konuşmutuk. Dedemin beni ne kadar çok sevdiğinden, gizli gizli beni koruduğundan ve bir çok şeyden bahsetti bana.

Benjaminin işi olduğu için yanımızdan kalkmıştı. Masada sadece ben ve Elias vardık.

"saygı değer büyü kulesinin efendisi, başka şeyler sipariş etmek istermisiniz." saygılı olmak lazımdı adam basit biri değildi.

Elias bana kaşlarını çatarak baktı

"bu hitap şeklide ne böyle" napmıştım ki gayet saygılıydım bence.

"bir sorun mu var, yüce büyücü"

Kaşları çatıkken bile güzel olan adam konuştu:

"benimle eskisi gibi konuş, bu şekilde konuşmanı sevmedim." siz nasıl isterseniz beyfendi.

"nasıl cüret ederim. Siz bizim yaşadığımız Abelia ve dedemin yaşadığı Aster imparatorluklarının ortak baş büyücüsüsünüz."

Zamanında siyasi sebeplerden evlenen annem ve babam sayesinde ortak bir büyü kulesi yapılmıştı.
Evlilikleri hiç mutlu geçmesede iki imparatorluk için mutlu ve kavgasızın bir ortam yaratmışlardı.

" istemiyorum dedim Qi" peki istemiyorsam yapmayız. Uzatmanın bir manası yoktu.

"peki öyleyse. Sana bir şey sormam lazım Elias"

Elias ona ismi ile hitap etmem karşılığında kaşlarını düzeltmiş ve geriye doğru yaslanmıştı.

"sor dinliyorum."

"bana evlilik teklifini yollayan, sen miydin?"

Elias istifini bozmadan konuştu.

"tabiki ben gönderdim. Sonuçta büyü kulesinin efendisi benim. Başka kim gönderebilir."

Son derece rahattı.

"peki cidden benimle evlenmek istiyor musun?"

Bu önemli bir konuydu. Ben Elias'tan o şekilde etkilenmiyordum. Eğer o benimle ciddi düşünüyorsa ondan uzaklaşmam gerekecekti.

Elias boğazını temizledi ve konuştu.

"aslında bakarsan ciddi değilim"

Rahatladım ama kızdım.

"neden" dedim alaylı bir şekilde.

"sadece o an hiç düşünmeden yolladım. Bir nedeni yok" sinir bozucu.

Elias ile akşama kadar saçma saçma konulardan sohbet etmiştik. Ve artık kalkıp evlerimize gitmemiz gerekti.

"leydim isterseniz sizi ben bırakayım."

Restorandan çıkmış arabamın yanında bekleyen lucas'a doğru yürüyordum.

"gerek yok korumam ve arabam burada."

Arabaya varmadan Elias beni durdurdu ve elini uzattı.

"o zaman daha sonra görüşürüz leydim."

Ona elimi vererek üstünden öpmesine izin verdim.

"görüşürüz saygı değer yüce büyücü"

Elias bana gülümseyerek elimi bıarkmış ve başka yöne doğru yürümeye başlamıştı. Bende lucasa doğru...

Lucas'a baktığımda sinsice sırıtıyordu.

"noldu lucas" lucas iyice sırıtmaya başlamıştı. Sinir bozucu.