20"MEKTUP"

1.3K 139 73
                                    

Özell bölüme hoşgeldinizz. KEYİFLİ OKUMALARRR..

Bu sefer bölümü yazarken dinlediğim müziği de eklemek istedim. Biraz ağlamış olabilirim çaktırmayın hwuejfsdnxk. Bölüm sonunda güzel bir sohbet edelim asklarımm.

Müziğimiz: Sweater Weather ~ The Neighbourhood

Another Love ~ Tom Odell

___________________________________________

Mayıs bir gündür tek başına o odadaydı. Beni yanında istemediğini açıkça belirtmişti.
Farkındaydım, düşüncesiz davranıyordum ama bazen olaylar öyle bir gelişiyordu ki düşünmeye fırsat bulamıyordum. Gerçi konu bizim geleceğimiz olunca şu anımızı düşünmeden hareket ettiğimde bir gerçekti.

Geleceğimiz nasıl güzel olacaksa onu yapıyordum, bu anımızı hiçe sayarak..

Ona çok zarar vermiştim. Hem fiziksel olarak hem ruhsal olarak. Engel onlamıyordum ona zarar gelmesine. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım elbet bir yerden zarar görüyordu. Şimdiyse Maria çıka gelmişti.

O zarar gördükçe sadece onun değil benimde canım acıyordu. Hayır kalbim değil, elbette o da acıyordu ama benim asıl canımı yakan ruhumdu. Onun geceleri sessiz sessiz ağlamaya çalışmasını duydukça içim kanıyordu. Haberi yoktu belki ama onunla birlikte bende ağlıyordum. O kaç gözyaşı döküyorsa ben onun 10 mislini döküyordum.

Elbette ki Maria'nın Mayıs'a çektirdiği acılar kayıtsız kalmayacaktı. Mayıs ne kadar acı çektiyse Maria onun yüzlercesini çekecekti.

Derin bir nefes aldım. Onun yanında olmadığım zamanlarda kendimi çok kötü hissediyordum. Ona olan bağlılığım uyuşturucu gibiydi, o olmadığında kendimden geçiyordum. Onun yanına gitmeli miydim emin değildim. Gitmek istiyordum ama gidersem her şeyin daha da kötü olacağını biliyordum.

Oturma odasında, şöminenin yanına oturmuş yanan ateşi izliyordum. Maria buraya geldiğimden beri -yani Mayıs'ı odasına bıraktığımdan beri- hiç susmadı. Saatlerdir hem onu hem de Mayıs'ın ağlamasını duymamak için büyük bir savaş veriyordum. Tüm odağımı yanan ateşe vermiştim. Odunların yandıkça çıtırdaması, kıvılcımların birbirine sürtünmesi.. Ateşi dinlemek şuan yapabileceğim en iyi şeydi Mayıs'ın ağlayışı yarama tuz basıyordu. Eğer biraz daha ağlamasını duysaydım soluğu onun yanında alacaktım. Onu sıkı sıkı kucaklayıp ağlamaması için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Ama onun istediği bu değildi. Şu an beni görmek istediğinden bile emin değildim.

"Hey sana diyorum! Sen beni dinlemiyor musun yaa?" diye mızmızlandı Maria. Yada öyle yaptığını sandı. Çünkü bu kesinlikle mızmızlanma değildi. Tek kelimeyle iğrençti. Oysaki çiçeğim ne güzel mızmızlanırdı. Gözlerini kısışı ve dudaklarını büzüşü beni benden alıyordu. O yanımdayken hiç bir şeye odaklanamıyordum. Sadece o vardı odağımda, her şeyiyle hem de.

"Lütfen bunu bir daha yapma, iğrenç oluyorsun. Hem seni neden dinleyeyim, Mayıs mısın sen? Hayır çünkü benim Mayıs'ım içerde yatıyor. O yüzden artık boş konuşmayı bırak ve buradan git. Canımı sıkıyorsun." Hem benim hem Mayıs'ın canını sıkıyordu.

"İnan bana eğer sana anlattıklarımı dinleseydin şuan başınızda olan büyük bir dertten kurtulmanın yollarını arıyor olurdun. Hayır o dert ben değilim, sizin farkında olmadığınız büyük bir dert tufanı var etrafınızda. Belki bir Mayıs değilim ama onda olmayıp bende olan çok büyük bir şey var, zihin okuma. Ve eğer sen beni dinleseydin şuan benim değil Mayıs'ın yanında olurdun." Maria yine zihin okumuştu. Benimkini değil, Mayıs'ın da zihnini okusa tehlike arz edecek bir şey olduğunu sanmıyorum. Biraz duraksadım ve ne demek istediğini düşündüm. Daha sonra kaşlarım çatıldı.

KESİTWhere stories live. Discover now