18"KAYBOLAN HAYATLAR"

1.4K 156 104
                                    

KEYİFLİ OKUMALARRR....
Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnn.

__________________________________________

Gözlerimi açtığımda bir yatakta uzanıyordum fakat yattığım yatak bana ait değildi. Malikanede değildim, kendi evimde değildim. Öyleyse neredeydim ben?
Öldüm mü yoksa!?

Yine mi Mayıs!

Ölenlerin yaşadığı yer burası mı? Vay be!

"Tam olarak ölü sayılmazsın." dedi bir kadın bana gülümseyerek. Güzelliği insanı büyülüyordu. Kafasında duran zarif taç ve beyaz elbisesinin içerisinde gerçekten bir melek gibi gözüküyordu. Üstelik daha önce gördüğüm birine çok benziyordu. "Anlamadım?" dedim gözlerimi kırpıştırarak. "Siz kimsiniz?"

Kadın elinde beyaz bir bardakla yanıma oturdu. Elindeki bardağı bana uzatarak "Lilyum çayı, ruhunu dinlendirir." dedi. Lilyum çok sevdiğim bir çiçekti. Zambakgiller ailesine ait bir çiçekti ve gerçekten kokusu büyüleyiciydi.

Verdiği çaydan bir yudum aldım ve konuşmasını bekledim. "Ben Yorâ, Yaratıcılar Konsey Birliği başkanıyım. Maalesef dünya da yaşadığın bir dikkatsizlik sonucu buraya geldin Mayıs. Ruhun bedeninden ayrıldı fakat Urien sayesinde hala kalbin atıyor. Seni o hayatta tutuyor."

Urien.. Onun bu ismine uzun zaman alışamayacaktım. Hala bir yabancının ismi gibi geliyordu bana. Neden ilk başta anlatmadı her şeyi? Neden olayların buraya gelmesine izin verdi?
"Seni buraya getirmemim sebebi seninle Urien hakkında biraz konuşmak istiyorum. Anladığım kadarıyla aranızda bir sorun var fakat Urien'e biraz anlayış göstermelisin Mayıs. Senin dünyada rahat yaşayabilmen için elinden gelenin fazlasını yaptı. Eğer bu zamana kadar dünyada rahat yaşayabildiysen bu onun sayesinde." dedi.

Biz Özgür'le tanışalı 2 hafta olmuştu. Zaten bu 2 hafta boyunca da sürekli birlikteydik. Bu kısmı anlarım ama biz tanışmadan önce rahat yaşamamı nasıl sağladı? Bana ulaşmak için çok uğraştığını söyledi. Nerede ve nasıl olduğumu biliyorsa bana ulaşması neden o kadar uzun sürdü?
"Bak sorularını anlıyorum ve bu günde tüm sorularını cevaplayacağım. Dediğim gibi bunun için buradasın. Dünyada şuan uğraştığınız sorun sizin için yeteri kadar zorluyken bir de aranızın açılması sizi kötü etkiler. Verilen sürenin bitmesine çok az kaldı Mayıs. Şuan tüm sorunları unutup davaya odaklanman gerekiyor." dedi gözlerimin içine şefkatle bakarak. Kadın ruhların düşünce okumaları gerçekten çok sinir bozucu ve rahatsız ediciydi.

Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Urien nerede ve nasıl olduğunu biliyordu ama bunu söyleyen bendim. Burada olmasa bile dünyada benimde yapabileceklerim sınırlıydı.. Sana ulaşması için kendi çabalaması gerekiyordu. 'Ne yaparsam onu buraya getiririm?' diye çok düşündü. Ona yaptığın mesleği söyledim o da rüyana girmenin işe yarayabileceğini düşündü. Başardı da ama başarmak için çok çabaladı, kendini çok zorladı. Ondan şüphe etmen tahmin ettiğinden daha fazla yara açıyor onda. Ona güven Mayıs o sadece seni düşünüyor. Önemsediği tek şey sensin. Seninle mutlu bir hayat yaşamak istiyor. Onu sevmeyi dene Mayıs, birlikte yaralarınızı sarın." dedi bir anne sıcaklığında. Ellerimi tutmuş baş parmağıyla elimin tersini okşuyordu. Benim teyzem bana bir anne değil abla olmuştu. Beni seviyordu fakat bunu göstermekte pek iyi değildi.

"Özgür'ün annesi misiniz?" diye sordum ona. Gülümsemesi yüzünden hiç eksik olmuyordu. "Hayır öz annesi değilim, ruhların ailesi yoktur. Onlar direk yaratılırlar. Sadece dünyaya inen ruhlar aile kurabilir. Ama Urien'e ben baktım buradaki hiç bir ruhun annesi yokken ben ona bir anne sıcaklığı verdim." dedi. Özgür'ün bir anne sıcaklığı çekmesine sevinmiştim. Her ne kadar benim için hüzün dolu bir boşluk olsa da..

KESİTWhere stories live. Discover now