15 "GÖTÜR O KIZI!"

1.5K 169 68
                                    

KEYİFLİ OKUMALARRR...

____________________________________________________________________________

Aşk gerçekten değiştirir mi insanı? Aşk bir insanı değiştirebilecek kadar güçlü bir duygu muydu? Aşk acısıyla tatlısıyla harika bir duyguydu. Eğer gerçekten aşıksan dünyanın yaşanabilir bir yer olduğunu anlarsın. Aşk, gerçek olduğu zaman katlanabilir bir duyguydu.

"Hoş geldiniz." dedi Mina güler yüzle. Fransız kızın kesinlikle bizde kalacağını anladığımdan beri onunla konuşmamıştık. Gerginliğim mutlaka sesime yansıyacaktır. Nasıl olduğunu sormayın, oluyor işte. Uzay ellerimizde ki bavulları alırken ben hızlıca Ruh adamın yanına gittim. Tamda tahmin ettiğim gibi salonda oturuyordu. "Fransız kızın seni görmemesi lazım. Görünmez olup en üst kata çıkar mısın lütfen? Ben senin yanına geleceğim." dedim ona gülümseyerek. Gülümsememde takıldı gözleri. Gülmem için her şeyi yapmaya hazır gibiydi sanki. Acelece tekrar konuştum. "Hadii, kız gelecek şimdi Ruh adam." Bu sefer bakışları gözlerime çıktı. İlk defa görüyormuş gibi bakıyordu. Her bakışında ayrı bir dünya keşfediyor gibiydi. En önemlisi gözlerime özlemle bakıyordu. İçerden diğerlerinin gülme sesi geldiğinde o çok sevdiği rüyadan uyanmışçasına yüzünü buruşturdu. "Yarım saatten fazla bekletme!" dedi etkileyici sesiyle. Tamam anlamında başımı salladım. Hızlıca aramızda ki mesafeyi kapatarak yanağıma tatlı bir öpücük kondurdu.

Erime, erime!

Ruh adam benden en uzaktaki köşeye geçerek etrafa dağıttı enerjisini tekrar aldı ve görünmez oldu. Tahminimce en üst kata da çıktı çünkü bildiğiniz üzere ona yaklaşınca bünyem enerjisini kaldıramıyor ve başım çatlayacak gibi oluyorum. Bu riski göze aldığını pek sanmam açıkçası. Şimdi bile ağır geliyordu.

Gitgide yorgunluğunu daha fazla belli eden bedenimi rastgele bir koltuğa attım. "Neden içeri koştun Mayıs?" Charles'in sesi meraklı geliyordu. Gözlerim kapalı ve kafam geriye yaslı bir şekilde ne diye bilirim diye düşündüm. En mantıklısı yorgunluğumu bahane etmek olacaktı. "Çok yorgunum. Bir an önce yatmak istedim. Sizi tanıştırdıktan sonra zaten odama çıkacağım." dedim yorgunluğumu belli eden sesle. "Sabah böyle değildin, neden böyle oldu ki birden bire?" Şüpheci gözleriyle bana bakıyordu. En ufak dediğim şeye bile inanmıyorsan niye evimize geldin kardeşim! Allah Allah ya. "Koltuğa oturduğumdan mayıştım ve yorgunluğum iyice gün yüzüne çıktı. Ne bu sorgulama?" dedim ona ifadesizce bakarak. Böyle dememi beklemiyor olacaktı ki ilk başta afalladı daha sonra ise başını öne eğerek. "Yanlış anladın ben sadece seni düşünmüştüm." diyerek toparlamaya çalıştı.

Yemezler tatlım yemezler.

"Her neyse çocuklar siz zaten Charles'i tanıyorsunuz. Charles, ortadaki erkek olan Uzay, sağ tarafında yer alan kız Mina, sol tarafında yer alan kız ise Alara. Gerisini siz halledersiniz ben kaçtım." dedim iyice yayıldığım koltuktan kalkarken. Adımlarımı yavaş yavaş atarken her an uyuyabilecek gibiydim. Cidden neden birden bire böyle oldum. Özgür yüzünden mi?

Adımlarım kapının önünde durdu. Yorgunluğum yukarı çıktıkça daha da artıyordu. Ruh adamın benim odamda olduğunu düşünerek direkt kendi odama gelmiştim. Fakat sanırım hala görünmezdi beni duyuyor olmalıydı neden enerjisini dağıtmamıştı. Kapıyı tıklatarak Ruh adamı yokladım. "Ruh adam ben geliyorum enerjini dağıttın mı?" diye sordum. İçerden sesli bir nefes duydum. Sinirli gibiydi? "Gelme Mayıs. Şimdi değil." dedi sinirli sesiyle. Gerçekten sinirliydi. Sinirli olma sebebi neydi? Ne oluyor? "Özgür ne oldu? Sesin sinirli geliyor. İçeri geliyorum." Kapının kolunu indirdiğimde açılmadı. Kilitlemişti! "Özgür aç şu kapıyı içeri geleceğim!" dedim ses tonumu artırarak. Diğerlerinin bizi duyacağını sanmıyordum. Kocaman ev ve 3 kat aşağıdaydılar. "Mayıs, güzelim gerçekten kapıyı açamam bak şuan hiç iyi bir zaman değil. Çok yorgun düştün dinlenmen lazım. Kapıyı açarsam daha kötü olacaksın." dedi. Beni ikna etmeye çalışıyordu ama burada ne olduğunu öğrenmeden gitmeyeceğim. "Özgür, ya bana neler olduğunu anlatırsın yada ben buraya yorgunluktan düşer bayılırım. Hem yorgunluğumun seninle ilgisi ne. Özgür ne oluyor iyi misin?"

KESİTWhere stories live. Discover now