8"RUH EŞİ"

2.8K 246 98
                                    

KEYİFLİ OKUMALARRR...
______________________________________________

Her yer bembeyazdı. Annem ve babam karşımda el ele tutuşmuş bana bakıyorlardı. Sevgi bakışı değildi bu. Annemle babam bana yaklaşmaya başladılar. Annem bağırıyordu 'Beni sen öldürdün' diyordu. Sonra babam bağırmaya başladı 'Bizi hayattan sen kopardın, bizi sen öldürdün.' Sesleri yankı yapıyordu. Ses dalgaları duvarlara çarpıp tekrar bana geliyordu. Ama yalan söylüyorlardı onları ben öldürmemiştim. Ben bebektim daha bilmiyordum doğunca onların öleceğini. Bilseydim belki yalvarırdım Allah'a beni öldürmesi için. Annem birden yere çöktü, gözleri kapalıydı. Acı içinde çığlıklar atıyordu. Neden bağırıyordu tekrar mı ölecekti? Babam annemi yere yatırdı 'Gözlerini kapatma sevgilim, aç gözlerini.' diyordu annemi sarsarak. Annemin gözleri hala kapalıydı fakat artık bağırmıyordu. Hareketsizdi. Babam annemi yerde bıraktı. Ayağa kalktı ve bana bakarak 'Sen yaptın. Onu sen öldürdün.' dedi. Ben yapmıştım.. Annemi ben öldürmüştüm. Babam koşarak yanıma geldi ve ellerini boğazıma sardı. Gittikçe nefes almakta zorlanıyordum. Sonra biri beni babamın elinden çekip aldı. O gelmişti. Bana kabusu yaşatmış sonrada babamın elinden çekip kurtarmıştı. Ondan nefret ediyordum. "Rüya görüyorsun Mayıs gözlerini açmaya çalış." dedi şefkatle bana bakarak. Rüya da değildim her şey gerçekti. Sanırım ölüyordum. Umarım ölüyorumdur. Annemle babamı öldürdükten sonra yaşamaya hakkım yoktu benim. "Ölüyor muyum?" dedim etrafıma bakarak. 'Evet ölüyorsun, ölmemen lazım." dedi acı içinde. Acı mı çekiyordu? Peki neden? "Ama ben ölmek istiyorum." dedim ondan uzaklaşırken. Hızlı adımlarla yanıma geldi ve ellerini yanaklarıma koydu. "Hayır ölmek istemiyorsun. Ölmeyeceksin. Mina'yı düşün sen ölürsen ne hale gelir. Yapayalnız kalır." dedi. Gözlerinden yaşlar geliyordu. Ağlıyordu sanırım. Ölmeme neden olurken gelip karşımda ağlaması onu ciddiye almamı engelliyordu. Ama haklı. Ben ölürsem Mina yalnız kalır. Buna izin veremem. "Mina için nasıl yaşarım?" dedim ondan tekrar uzaklaşarak. Bana dokunmasından rahatsız olmuştum. Bunu anlamış gibi gözlerini sıkıca kapattı. "Ne yazık ki bunun için elimi tutman gerekiyor." dedi. Elini uzatıyordu tutmam için. Gözlerimi kapattım ve elini tuttum. Ayaklarım yerden kesildi. Hayır gerçekten ayaklarım yerden kesildi. ŞUAN RESMEN UÇUYORDUM. Yanlış anlamayın lütfen ayıp ediyorsunuz.

Gözlerimi tekrar açtığımda bir koltukta yatıyordum. Başım çok ağrıyordu. Bir süre elimle başımı ovaladım. Neredeydim? Kendime geldikten sonra anladım ki hala o lanet olası yerdeydim. Nefret ediyordum buradan. Bundan sonra kesit benim için tamamen bitmişti. Dava filan umurumda değildi artık. "Uyanmışsın" dedi üzgün bir ses. O olmalıydı. "Evet uyandım. Şimdide gidiyorum." dedim sert sesimle. Tüm lambaları yakmıştı. Koltuktan kalktım ve kapıya gittim. Kapı açmaya çalıştım ama açamadım. Tekrar tekrar denedim. 1 oldu, 3 oldu, 5 oldu, 10 oldu ama hala açılmadı. Her zamanki gibi merdivenlerin yanında ayna vardı. Kapıyı açamıyordum ve bu gerçekten çok sinir bozucuydu. Kapının bozuk olma ihtimali nedir?

Kapıyı bir çok kez açmayı denedin elbette ki açılırdı Mayıs. Bunu o yapıyor.

"Gitmeme neden izin vermiyorsun?" dedim aynadan ona bakarken. Hala üzgün görünüyordu. "Gitme, konuşalım ilk önce." dedi. Konuşurken bana yaklaşıyordu. Olduğum yerde dikleştim. "Konuşacak bir şeyimiz olduğunu mu sanıyorsun." dedim alay ederek. Gittikçe daha kötü oluyordu sanki. "Yapma." dedi "Daha fazla acı çektirme." Gerçekten acı çekiyordu. Birden kalbimde bir ağrı oluştu. "Kalbim acıyor." dedim fısıldar şekilde. Hızla bana yaklaştı ve elini kalbimin üzerine koydu. "Bizim ruhlarımız birbirine bağlı. Hangimiz olumsuz bir duygu hissederse, diğerinin kalbi ağrır. Hangimiz olumlu bir duygu hissederse, diğerinin içi huzur dolar. Ben sandığın gibi sıradan bir ruh değilim. Biz yaratılırken dünyadaki tüm kadınlar gözümüzün önünden geçer. İçlerinden birisi, bizim kaderimize yazılan kadındır fakat bize bunu söylemezler. Eğer bize gösterilen kadınlardan doğru olanı seçersek Dünya'ya indiriliriz. Seni seçtim bende. Diğer tüm kadınlar gösterilirken çok hızlı geçmişti zaman ama sana gelince zamanımın durduğunu hissettim. Gözlerin beni kendine çekiyordu. Dünya'nın en güzel gözlerini sana vermişler gibiydi. Bu dedim, benim hayatımın kadını bu. " dedi. Sanırım acısı gitmişti çünkü artık kalbim ağrımıyordu. Tabi eğer dedikleri doğruysa. Ama sanırım doğruydu. Her gün akşam kalbime giren ağrının sebebi bu olmalıydı. Her akşam acı mı çekiyordu? İçimde bir burukluk oluştu. Karşımdaki ruha baktım aynadan. Elini kalbine götürmüştü. Derin derin nefes aldım. Aynadan gördüğüm elini tuttum. Onun da tuttuğunu hissediyordum, elimde bir yoğunluk vardı. "Pes ediyorum oturma odasına gidip konuşalım." dedim. İkimizi de oturma odasına doğru yürütmeye çalıştım ama o hareket etmeyi reddediyordu. Sonra bana doğru yaklaştı ve ben alnımda bir şey hissettim. Öpüyor muydu?

KESİTWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu