KESİT

17 "GİTME!"

KEYİFLİ OKUMALARRR...
Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın..

___________________________________________

"Ruh adam, bu kadar hasret giderme yetmez mi? Davaya bakmam lazım." Dedim göğsüme yatan ruha doğru. Yorgun olduğu için göğsüme yatmak istediğini söyledi. Gözlerinde ki yorgunluğu da görünce reddetmek istemedim. Yaklaşık bir saattir göğsüme yatmış kalp atışlarımı dinliyordu.
"Tamam, hadi bakalım." dedi dikelerek.
Şaşkınlıkla ona döndüm "Sen yatmayacak mısın? Hala yorgun gözüküyorsun." derin bir iç çektim "Hastaneye de gidemiyoruz. Ateşinin olup olmadığını da anlayamıyorum ki. Sen dinlen ben bakarım tek başıma." dedim omuzlarından onu tekrar yatağa yatırarak.
Benden sonra tekrar dikeldi "Yeterince dinlendim. Yanında olmak istiyorum Mayıs, seni tek bırakmak istemiyorum." Ruh adamın bu halleri artık garip gelmeye başlamıştı. Bir şeyler saklıyor gibiydi. Gözlerimin kapalı durmasından ve bu aralar tek kalmamdan korkuyordu. Kaçırdığım kısımlar olduğu için kaşlarımı çattım. Uzun süre onu sorgulayan bakışlarımdan bir şeyleri fark etmiş olduğumu anlayan Ruh adam, derin bir nefes aldı. "Yaratıldığım yerde her ruh benim gibi şanslı olamıyor maalesef.En son 50 yıl önce kadın bir ruh inmişti dünyaya. Doğal olarak dünyaya inemeyen ruhlarda orada hayat kurmaya çalışıyorlar." Gözleri pencerenin yanında olan koltukta uzun süre oyalandı. Orada bir şey yoktu. Neden oraya bakıyordu? "Maria da orada yaşayan bir ruhtu. Dünyaya inemediği için orada hayat kurmaya çalışıyordu ve bunu benimle yapmak istiyordu. Maria bir YKB üyesinin kızı. Birlikte kurallarla oynamışlar, Maria şuan bu evde ve sana acayip kinlenmiş durumda. Biz kinli varlıklarız Mayıs, kinimiz anca ölünce geçer yoksa karşı taraf için pek de iyi olmaz."

Duyduklarım kaşımı çatmama neden olmuştu. Maria şuan bu evde hatta tahminimce az önce Özgür'ün baktığı koltukta oturuyordu. "Sen onu görebiliyor musun ve enerjisi neden başımı ağrıtmıyor? Anladığım kadarıyla insanlara görünür bir şekilde değil ve şuan aynı odadayız." Sorduğum soruyla birlikte bakışları yeniden koltuğa kaydı "Hayır onu bende göremiyorum. Kadın ruhlar istedikleri zaman istedikleri kişiye görünürler. Ayrıyeten kadınların enerjisi erkeklerin enerjisine oranla çok daha azdır. Yani senin alışık olduğun bir enerjiye sahip." dedi.

Dünyaya inmesi yasak olmasına rağmen inmeyi başarabilen bir ruhun, elbette ki korunmalı bir malikaneye girmesi de çok zor olmazdı. "Bana zarar vereceğinden korktuğun için mi beni yalnız bırakmıyorsun?" Aklıma gelen şeyle duraksadım. "Sakın bana gece uyumak yerine yanımda durduğun için yorgun olduğunu söyleme Özgür." dedim kaşlarımı çatarak. "Başka yapabileceğim bir şey yoktu. Sürekli seni izleyip sana zarar verebilecek bir an kolluyor." dedi. Aklıma gelen şeyle uzun bir süre düşündüm. "Ben tuvalete gidince ne yapıyorsun." Bakışları uzun süre gözlerimde oyalandı. Beni kaybetmekten ölesiye korkarken şimdi en ufak yalnızlığımda bana zarar verme kapasitesine sahip bir ruh çıkmıştı ortaya.

Maria'nın aklından geçenleri merak ediyorum. Hayır yani sana bir şey olunca birlikte olacaklarını filan mı sanıyor?

"Verdiğim enerjinin bir kısmını alıp kapıda bekliyorum. İnsanlara kıyasla kadın ruhların bağışıklığı daha azdır. Sana yaklaşamıyor ama gittikçe sana daha çok kinleniyor. Beynim artık çalışmıyor gibi tıkandım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Mayıs sana bir şey olursa yaşayamam ben." dedi acı içinde.

Hangi anlamda yaşayamaz Mayıs. Bir bedene kavuşamayacağı için mi? Yoksa seni kaybettiğinden aşk acısı çekeceği için mi?

Şuan bunu düşünmek istemiyorum. Yeterince düşünmem gereken şeyler var bunu da düşünüp kafayı yemek istemiyorum.

"Benim aklıma bir fikir geldi." dedim onu derin düşüncelerden kurtararak. "O buraya gelebiliyorsa bizde başka ruhlar getiririz. Beni ona karşı koruyacak ruhlar. Tabi bunu da senin ayarlaman lazım Ruh adam." Sıkıntıyla nefes verdi. "Evde bir çok türden enerji dolaşımı olacaktır. Mayıs, iki türlüde sen zarar görüyorsun.." yine sıkıntıyla nefes verdi.