46.Bölüm

17.6K 687 366
                                    

(Lütfen oy ve yorum atın. Hikayeyi okuyan dört beş bin kişi fakat oylar dört yüze gelemiyor bile. Luten oylarınızı atın ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorummm.)

______________________________________

Başımın ağrısıyla gözlerimi araladım. Görüş açıma önce büyük bir oda girdi. Yatak odasıydı, kıpırdanmaya çalıştığımda tenime değen el sıklaştı. Gözlerim irice açılırken içime korku bürüdü.

Dönmek için hareketlendiğimde üzerimde ki adam daha da bastırdı beni yatağa.

Gözlerim dolarken nefesim sıklaştı. Geceye dahi hiçbir şey hatırlamıyordum ve burada başka biriyle yatma düşüncesi gözlerimin dolmasına neden oldu.

Hırsla adamı üzerimden atmaya çalıştım. "Kalk üzerimden." Yüzünü göremiyordum. En son akşam yanımda Kevin oturuyordu ve bu düşünce beni git gide germeye devam ediyordu. Üzerimde ki gerginlik artarken bağırmaya başladım. "Kalk dedim. Bırak beni." Kollarını üzerimden çekmeye onu itmeye çalışıyordum. Tamamen yüz üstü yatakta yatıyordum ve bir türlü üzerimden atamamıştım.

Karnıma elini nasıl soktuğunu anlamasamda tenime değen elleri sıklaştı. "Rahat dur." Duyduğum sesle olduğum yerde hareketsiz kaldım.

Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı, tuttuğum nefesimi sesli verdim.

Eli yavaşça belimden çekti. Ona döndüm. "Miray neden ağlıyorsun." Dedi. Karahan gelmişti, ben hem ağlayarak hem de şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum.

"Karahan?" Dedim sorar gibi hala içkinin etkisinde de olabilirdim.

"Efendim güzelim." Dedi beni, kendine çekerek.

Kaşlarım çatıldı ağlamayı bıraktım. "Aptal mısın, neden korkutuyorsun." Dedim omuzuna vurarak.

Üzerine eğilip ona vurmaya devam ederken elbisenin askıları yakalarımdan aşağıya doğru kaydı.

Karahanın bakışları gerdanıma kayarken bende oraya baktım.

Anladığım kadarıyla Karahan elbisemin fermuarını açarak elini, belime yerleştirmişti.

Elbisenin askılarını yukarı çektim. "Kapat şunu." Dedim ona yaslanarak. Karahan fermuarımı çekerken ona sinirle bakıyordum.

"Ne oldu, niye geldin?" Dedim yandan bir bakış atarak.

"Seni özledim." Ciddi miydi?

"Şimdi mi? Beş ay sonra mı ciddi misin ya sen." Yatakta doğruldum.

"Ayrıca ayık bile değildim benden böyle faydalanamazsın." Tamam rahatsız olmamıştım ama sinirliydim ona.

"Dün akşam öperken hiç öyle demiyordun." Dedi yorganı üzerinden attı ve beni bir kez daha şaşkına uğrattı.

Karahanın çenesinden göğüsüne kadar benim ruj izim duruyordu. Gömleği tamamen açık olduğu için görebilmiştim.

Baktığım yeri anladığında sırıtmaya başladı. "Baya beğenmiştin dün, hatırlamıyor musun?"

"Hayır ciddiyim hiçbir şey hatırlamıyorum." Yataktan kalktım çok utanç vericiydi. Adamı yemişim!

"Miray-" Sözünü kestim sinirliydim ona. Beni arayıp sormamıştı bile.

"Konuşma dedim sana." Ceketi üzerime giydim. Giydiğim gibi Karahanın kokusu ciğerlerime doldu. Onun daha önceden bana verdiği ceketi dün akşam giyesim tutmuştu. Bozuntuya vermeden çantamı da aldım ve dışarı çıktım.

Apar topar ceketi üzerine alarak yanıma gelmeye çalışıyordu.

Kapıda karşılaştığım kişiyle hayat bana ne kadar şanslı davrandığını anlıyordum. Kevin sorgular gibi bana ve Karahana bakıyordu. Gerçekten mi yani?

MAHKÚMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin