1.Bölüm

222K 3.6K 1.2K
                                    


(Herşey bir kurgudan ibarettir ciddiye alınmamalıdır.)

Umarım hikayeyi beğenirsiniz.




Hava yine her zaman ki gibi çok güzeldi. Güneş tam tepede ben arkadaşlarımla buluşmak için hazırlanmış hatta biraz geç kalmıştım. Hızlı adımlarla evden çıkıp anlaştığımız gibi sahile gidip piknik yapacaktık. Temmuzun son haftası ve hava çok sıcak fakat bir o kadar da güzeldi. Tam pikniklik. Sahile geldiğimde çimenliklere ilerledim. Etrafıma b akındım, Duru ve Derini aradı gözlerim. Onlarla lisede tanışmıştık ve üçümüz en iyi arkadaş olmuştuk. Sahilde çok az insan vardı ama çimenliklerde çok fazla insan ve bu kadar insan arasından arkadaşlarımı bulmak daha da zorlaşıyordu. Etrafıma biraz daha bakındığımda arkamdan biri ismimi seslendi.

"Miray buradayız." Sesin geldiği yöne yani arkamı döndüm. Kocaman çınar ağacının altına geçmişlerdi. Gövdesi kocaman olduğu için hem gölge hem serinlik veriyordu. Hızla onların yanına ilerledim zaten çok geç kalmıştım. Annemlerle yine tartışmıştık. Babamın borcu olduğu için biraz sıkışıktık. Bu yüzden benim harcama yapmamı istemiyorlardı. Ama onlara kendi paramdan aldığımı söylediğimde çok sorumsuz ve boşa harcadığımı söyleyip duruyorlardı. Şuracıkta ölsem biriktirdiğim para boşa gidecekti. Bende keyfini çıkartıyordum. Onlar bunu anlamıyorlardı.

"Geldim."diyerek hızlı adımlarla yanlarına gittim.

"Hiç gelmeseydin Miray!" Derin benimle dalga geçerken, Duru sadece sırıtıyodu. Sanırım bu sefer haklılardı cebimden telefonu çıkartıp saate baktığımda annem yüzünden tam yarım saat geç kalmıştım. Yine de fazla tepki vermemişlerdi, onları bekletmem  kabalıktı. Arkadaş olduğumuz için onlar sorun etmese de ben kendimi kötü hissetmeye  başlamıştım.

"Kusura bakmayın annem tuttu biraz. Beklediğiniz için teşekkür ederim."dedim gülümseyerek. Yanlarına oturup getirdiğimiz yiyecekleri çıkartmaya başladık.

Duru kek ve poğaça getirmişti. Derin ıslak kek getirmiş ve iki kek olduğu için ikisi aralarında şakayla karışık tartışmışlardı. Şahsen bunun benim için bir önemi yoktu. İkisini de seviyordum. Ben ise kurabiye getirmiştim. Tabi birazda makaron. Kendi paramla aldıklarım şeyler ama. Biraz okuldakiler hakkında dedikodu yaptık.

Hangi alanda ilerlememiz gerektiğiyle alakalı küçük bir sohbet yaptık. Ben Hukuk okumak istiyordum. İleride çok bilinen ve başarılı bir avukat olmak istiyorum. Duru hemşire olmak istediğini küçüklükten beri hayalinin bu olduğunu söylüyor. Derin ise resim atölyesi açmayı düşündüğünü söyledi. Derin çok güzel resim çizerdi. Ve bu yeteneği ona verilmiş bir lútuf olduğunu düşünmüşümdür her zaman. Bir süre daha konuştuktan sonra annem beni aramış ve eve gelmem gerektiğini söylemişti. Acil bir şey olmasa arkadaşlarımlayken beni rahatsız etmezlerdi.

"Sanırım bir sorun var eve gitmem gerekiyor."dedim.

"Kötü bir şey mi bizde seninle gelelim mi Miray?"

"Hayır gerek yok. Kötü bişey değil merak etmeyin siz devam edin sonra görüşürüz." Yani umarım kötü bir şey değildir. Hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Telefonumdan kulaklığı çıkartıp şarkı dinleyerek eve gittim.

Saate baktığımda daha 6:10"u gösteriyordu. Acil bir konu olsa iyi olur kızların yanından da apar topar kalktım.

Eve girdim ve herkes masada toplanmış beni bekliyorlardı. Biraz gerilsemde kulaklıklarımı çıkarttım ve hızlı adımlarla yemek masasının sandalyesini çekip oturdum. Yanımda ablam Berna vardı. Bende geldiğime göre artık babam konuşma yapmaya hazırlanıyordu. Yüzü çok gergin ve endişeliydi. Ellerini masanın üzerine koymuş ve birbirine kenetlemişti. Annemde onun yanında babamın omzuna dokunarak onu rahatlatmaya çalışıyordu.

MAHKÚMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin