(78) "Tabii ki uyurum." (78)

81 9 36
                                    

10.03.2024 Pazar

Ulrika deneme kabininden çıkıp Eun Ah'ın karşısına dikilirken Eun Ah gülümsüyordu.

"Yine inanılmaz yakışmış."

"Bu gidişle bana tüm gelinlikleri aldırtıp düğünde saat başı değiştirteceksin."

"Elimden gelse yaparım."

"Deli kız."

Ulrika aynaya dönüp gelinliği iyice incelerken aynadan Eun Ah'a baktığında kaşlarını çattı. Enerjisi yoktu. Şu sıralar pek iyi görünmüyordu. Mağazadan çıktıklarında konuşmayı planlıyordu.

"Eun Ah bu diğerleri kadar iyi olmadı sanki ya, hm?"

"Evet bence de. Aşırı danteli var."

"Niye inanılmaz yakıştı diyorsun ya o zaman?"

"Çünkü güzelliğine her şey yakışıyor."

"Sana kalsa dünya güzeliyim zaten. Her gelinlik bakmaya çıktığımızda böyle söylüyorsun."

"Tabii ki dünya güzelisin."

Eun Ah kalkıp Ulrika'nın yanına gitti.

"Hem de en güzeli."

"Yahu..."

"Konuşma da git çıkar bunu. Elendi."

"Bence de."

"Kaç tane kaldı?"

"Bir tane daha var."

"Tamam. Sonra gidip bir kahve içer miyiz?"

"İçeriz."

Ulrika tekrar kabine girip gelinliği çıkardı ve sonuncuyu giydi. Bunu sırf Eun Ah istedi diye giyiyordu çünkü beğenmemişti. Üç haftadır denediği hiçbir gelinlik de içine sinmemişti. Düğüne bir aydan az kalmıştı ve Ulrika iyice strese giriyordu. Nabi sağ olsun, evlenme teklifinin üzerinden geçen yedi ay ışık hızında geçmişti. Yine Nabi sağ olsun, düğüne de pek odaklanamamıştı. Gelinlik alışverişinin yavaş ilerliyor olması onu gerene kadar bu durumla bir sorunu yoktu. Zaten önceliği her zaman Nabi'ydi. Ama gelinlik bakmaya çıkmak gerici ve fazlasıyla yorucuydu.

Bu kadar süre beklemelerinin tek iyi yanı Nabi'nin biraz daha büyümüş olmasıydı. Doğalı dokuz ay olmuştu ve her şey yolundaydı. Arada bir her bebek gibi hastalanıyordu ve Ulrika başlarda sürekli aşırı tepki veriyordu. Ama artık daha rahattı ve sakince ne yapması gerekiyorsa onu yapıyordu. Bunu düşünmek, bir anne olarak kızıyla birlikte kendisinin de büyüdüğünü fark etmek inanılmaz geliyordu.

Ulrika düşüncelerinden ayrılıp gelinliği Eun Ah'a gösterdiğinde Eun Ah da hayal ettiği gibi görünmediğini söyleyip olmaz demişti. Ulrika kendi kıyafetlerini giymiş ve mağazadan çıkmışlardı. İki sokak aşağıdaki bir kafeye oturup ikisi de çay sipariş etmişti. Kahve deyip çay sipariş etmelerine gülerken Eun Ah'ın yüzü hızlı düştüğünden Ulrika artık dayanamamış ve sormaya karar vermişti.

"Eun Ah, neyin var?"

"Hm?"

Eun Ah ağlamamak için zor duruyordu.

"Bir şeyler var sende. Bir sorun var. Bir süredir çok dalgınsın, eskisi kadar gülmüyorsun."

Eun Ah bir anda ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya başladığında Ulrika endişeyle kalktı ve gidip yanındaki sandalyeye oturup sarıldı. Eun Ah'ı kendine çekip göğsüne yatmasını sağladı. Sakinleşene kadar hiçbir şey söylemedi. Bu gözyaşlarını uzun zamandır içinde tuttuğu belliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin