(69) "Ne okuyorsun?" (69)

79 7 38
                                    

06.02.2023 Pazartesi

Taehyung çalan telefonuna uzanırken toplantı odasındaki iş ortaklarından özür diledi ve aramayı reddetti. Ama tekrar çaldığında acil olduğunu düşünerek açtı.

"Ulrika toplantıdayım, acil değilse sonra-"

"Acil! Çok acil!"

"Ne oldu? Baek Hyun'a mı bir şey oldu?"

"Hayır hayır! Minnie Sin..."

"Ulrika bir çırpıda söyler misin şunu?!"

"Gidiyor! Minnie Sin gidiyor!"

"Ne? Nereye gidiyor?"

Taehyung ayaklanıp masadan bir iki adım uzaklaşırken odadaki diğer dört kişi birbirlerine bakıp fısıldaşıyordu.

"Doğduğum yere falan dedi, yarım yamalak konuştu. Hiçbir şey anlamadım."

"Ne diyorsun Ulrika? Brezilya'da doğdu Minnie Sin."

"Doğru. Doğru evet! Oraya gidiyor o zaman!"

"Ne zaman?"

"Bak bana düzgün bir şey söylemedi, buluşmak için aradığımda üç beş cümleyle açıkladı. Bugünmüş uçağı. Konuşacaktın diye biliyorum, o yüzden haber vermek istedim."

"İyi yaptın. Kaçta gidiyor?"

Ulrika uçağın saatini ve hangi havaalanından kalkacağını söylediğinde Taehyung kolundaki saate baktı. En azından yetişebilirdi. Tek sorun bir toplantının ortasında olmasıydı.

"Tamam Ulrika. Haber verdiğin için teşekkürler."

Taehyung telefonu kapatıp ceketinin iç cebine koydu ve toplantı yaptığı kişilere döndü. Acilen gitmesi gerektiğini, toplantı için mutlaka uygun bir zaman ayarlayacağını ve özür dilediğini söyleyerek odadan çıkarken asistanına her şeyi toplayıp odasına koymasını ve odayı mutlaka kilitlemesini söylemeyi de unutmamıştı. Binayı terk edip arabasına ulaşması ve havalimanının yoluna düşmesi mucizevi bir hızla gerçekleşmişti. Telefonunu çıkarıp Minnie Sin'i aradı. Telefon uzun uzun çalmış ama cevaplanmamıştı.

"Lanet olsun!"

Birkaç kez daha aramayı denemiş ama yine ulaşamamıştı. Havaalanına gitmeden telefonla ulaşamazsa onu orda bulmak aşırı zor olacaktı ve Taehyung bulamama ihtimalini düşünmek dahi istemiyordu.

Havaalanına geldiğinde arabayı park etmenin uzun sürmesi delirmesine neden olabilecek başka bir etkendi.

"Alt tarafı bir boşluk istiyorum! NEDEN HER YER DOLU?!"

Yerinden ayrılan bir arabayı gördüğünde hızlanıp boşalan alana girdi ve kendini dışarı attı. Geç kalmamıştı ama yurt dışına çıkacağından kapıdan erken geçme ihtimali çok yüksekti. Binaya doğru yürürken Minnie Sin'i tekrar aradı. Maalesef ki sonuç aynıydı.

"Umarım sebebi telefonu duymamandır..."

Güvenliği geçip içerde Minnie Sin'i ararken kendi kendine kalabalığa sövüyordu. Sanki inadına daha çok insan vardı. Minnie Sin'i tekrar ararken kendini sürekli rahatsız eden sapıklar gibi hissetti. Ama son kez denemek zorundaydı. Bu zamana kadar beklediği için zaten yeterince pişman olmuştu.

Her yere iki kez baktığında -birinin yardımıyla kadınlar tuvaletini bile kontol etmişti- tek çaresi kapıyı geçmek olmuştu. Ekrandan sıradaki uçaklara baktı ve gidip bir tanesine bilet aldı. Pasaportunu arabasında tutuyor olmasının hayatının en iyi kararı olduğuna inandığı bir andı.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin