BARTENDER

(53) Mavi Kelebek (53)

10.08.2021 Salı - 20.13

Baek Hyun salona girerken Taehyung'la mesajlaşmasını bitirip telefonunu cebine koydu. Ulrika mutfakta yemek hazırlıyordu ve tek eliyle gayet iyi iş çıkarıyordu. Yanına gidip elini beline koydu ve yanağını öptü.

"Yorgun musun? Ben halledebilirim."

"Sorun değil. Ne yaptın bugün?"

"Şirkete gittim. Hem ne yapmam gerektiğiyle ilgili birkaç şeye baktım hem de Taehyung'un ilgilenmemi istediği şeylere baktım."

"Artık seans yapmayacak mısın?"

"Olur mu öyle şey? Kendi mesleğim tabii ki daha önemli. Haftaya başlıyorum. Konuştum danışanlarla."

"Anladım."

"Sen alışabildin mi ortak olmaya?"

"Sayılır. Diğer garsonlar biraz uzaklaşıyor sanırım benden. Ben olsam ben de patron sayılan biriyle fazla yakınlaşamazdım."

"Sen onlarla aynı şekilde sohbete devam ettiğin sürece pek bir şey değişmez bence."

"Göreceğiz."

"Soon Duk ne oldu? Hâlâ Chan Yeol'de mi?"

"Aah evet, onu söyleyecektim. Chan Yeol bu akşam getirecek. Yarım saat geçmeden gelirler sanırım."

"Yemeği onlara mı yetiştirmeye çalışıyorsun?"

"Hm hm."

Ulrika parmağına bulaşan sosu yalarken Baek Hyun'un hâlâ belinde duran elinden uzaklaştı ve tabak çıkartmaya başladı. Baek Hyun hazırlayışını izlerken dudağını ısırdı. Çözemediği bir şeyler vardı. Ulrika sürekli uzak duruyordu. Geleli iki gün olmuştu ama doğru düzgün öpebildiğini bile hatırlamıyordu. Derin bir nefes verirken zil çaldığında yaslandığı tezgahtan doğruldu ve "Geldiler bile." diyerek kapıyı açmaya gitti.

"Hoş geldiniz."

Chan Yeol kucağındaki kızı indirip çantasını yere bıraktıktan sonra Baek Hyun'la sarıldı.

"Sen de hoş geldin. Nasılsın?"

"İyiyim."

Baek Hyun gülümseyerek yere çöktü ve Soon Duk'a baktı.

"Sen Soon Duk olmalısın. Ben Baek Hyun."

Soon Duk, Baek Hyun'un uzattığı eline bir süre baktıktan sonra çekinerek tuttu.

"Memnun oldum."

"Sen Ulrika ablanın bahsettiği adam mısın?"

"Ne dedi Ulrika ablan?"

"Iıımm, dedi ki; çok sevdiğim biriyle yaşıyorum burda, yakında gelecek ve tanışacaksınız."

"Hmm, demek öyle dedi. Evet ben o adamım. Geç içeri hadi. Ulrika mutfakta."

"O da senin çok sevdiğin biri mi peki?"

"Evet çok."

"Tamam o zaman."

Soon Duk kocaman bir gülümsemeyle içeri girip ayakkabılarını çıkardıktan sonra koşarak mutfağa gitti. Baek Hyun doğrulup Chan Yeol'e baktı.

"Gelsene."

"Jin'le yemeğe gideceğiz. Başka zaman."

"Hafta sonu yine herkesi toplamayı düşünüyorum. Uyar mı?"

"Uyar uyar."

"Chan Yeol bir şey sormam gerek."

"Tahmin edeyim, Ulrika'nın durgunluğu hakkında."