(44) Çok güzelsin. (44)

135 16 26
                                    

Ağustos 2021

Baek Hyun, nefesleri hızlanırken sinirle oturduğu sandalyeden kalktı ve Ulrika'nın arkasından yürüdü.

"YETER! ULRİKA YETER!"

Ulrika iki adım çıktığı merdivenlerde durup ona döndü. Kaşları çatılı ve gözleri doluydu. Baek Hyun'un burnundan soluyor oluşu, öyle bakıyor oluşu onu daha da mahvediyordu.

"Neden? Neden böyle davranıyorsun? Konuş benimle artık! Tanrı aşkına bir şey söyle bana! ANLAMIYORUM!"

Ulrika yumruğunu sıkarken nefes almaya çalıştı. Ağzını açıp tek kelime edemiyordu.

"Ulrika susma artık karşımda! Sana bir soru soruyorum! Geri döndüğümden beri sana aynı soruyu sorup duruyorum! Ne oldu? Ne sikim oldu da bana böyle davranıyorsun?"

Ulrika dişlerini birbirine bastırıyor ve elinin altındaki tırabzanı sıkıyordu. Konuşamazdı. Konuşamıyordu. Yine hiçbir şey söyleyemeden arkasını dönüp koşarak merdivenleri çıktığında Baek Hyun öylece arkasından baktı. Gözlerini kapatıp bir süre aynı yerde durdu. Mutfağa geri dönerken yumruğunu kapı eşiğine geçirdi.

●●●●●●●●●●●●

21.06.2020 Pazar (önceki bölümün devamı)

Eun Ah, nefes nefese Yoon Gi'yi koltuğa bırakıp derin bir nefes aldı. Vücudu ter içinde kalmıştı ve yorulmuştu. Niye bununla uğraşıyorum, diye düşünmeden edememişti. Yoon Gi'yi doğrultup yüzüne baktı. Hiçbir yarasının dikiş gerektirmediği belliydi. Gerekseydi bile Yoon Gi umursayacak gibi görünmüyordu.

Eun Ah, Ulrika'nın ilk yardım çantasında işe yarar bir şeyler olduğunu umarak dolaptan çıkardı. Yoon Gi yavaş yavaş kendine gelirken bir su şişesi alıp yanına oturdu. Yoon Gi etrafına bakınıp bakışlarını kızın üzerinde durdurdu.

"Ne işim var benim burda?"

"Sus yoksa bir de ben çarparım. Aynı soruyu ben de soruyorum çünkü."

"Beni bu hâle getiren sensin zaten. Bir de sen çarpsan ne olacak?"

"Yoon Gi bir kez daha ağzını açarsan kapının önünde bulursun kendini."

Yoon Gi hafifçe gülümseyip başını salladı. Eun Ah çenesini tutup yüzünü temizleyebileceği bir açıya getirdi ve ıslattığı pamuğu yüzünde gezdirip yayılan kanları temizledi. Eun Ah yaralarına dikkat ederek yüzünü temizlerken Yoon Gi dikkatle onu izliyordu. Eun Ah kurumuş kanları temizlemeyi bitirdiğinde başka bir pamuğa batikon döküp kaşındaki yaraya uzandı. Yoon Gi bileğini tuttuğunda Eun Ah gözlerine baktı.

"Çok güzelsin."

"Ba-"

"Çatılı kaşların, endişeli bakışların, hafif dokunuşların... her şeyinle çok güzelsin."

Eun Ah yavaşça nefes verirken kolunu çekti. Pamuğu yarasına bastırdığında Yoon Gi yanma hissiyle yüzünü buruşturdu. Hafifçe geri çekilmesi Eun Ah'ın bakışlarını tekrar gözlerine kaydırdı.

"Kıpırdama."

Yoon Gi onayladığında yarayı temizlemeye devam etti. Küçük bir gazlı bez hazırlayıp kutudaki kremi üzerine sürdü.

"Pansumana gerek yok."

"Yoon Gi gerçekten elimin tersindesin. Bu krem iyi gelecek. Çabuk iyileşmesini sağlar."

Yoon Gi engellemeye çalışsa da yüzüne hafif bir gülümseme yayılmıştı. Eun Ah başını iki yana sallayıp gazlı bezi yaraya koydu ve flaster bantla sabitledi. Dudağındaki yarayı da batikonla temizledi ve kremi parmağına alıp dudağına sürmek için uzandı. Yoon Gi'nin gözleri parmağındaydı.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin