(33) Yanındayım. (33)

131 13 7
                                    

Ulrika, Chan Yeol'un arabayı park etmesini beklemeden arabadan inip hastaneye koştu. Yixing'in, Chan Yeol'e attığı mesajla kazayı öğrenmişler ve anında gelmişlerdi. Ulrika içeri girer girmez etrafa bakındı. Yixing'i gördüğünde yanına gitti.

"Yixing! Kolay gelsin."

"Sağ ol."

"Baek Hyun nerde?"

"Yoğun bakım katındalar. Taehyung ameliyattan sonra oraya alındı."

"Ben oraya gidiyorum. Chan Yeol az sonra gelir, söylersin."

"Tamam."

"Sağ ol!"

Ulrika koşarak asansörlerin önüne gitti. Biri tam zamanında önünde durduğunda derin bir nefes verip içerdekilerin çıkmasını bekledi. Girer girmez katlarda ne olduğunu yazan yazıya baktı ve çıkması gereken kata bastı. Asansör hareket ederken tırnaklarının etrafını ısırıyordu. Baek Hyun çok kötü olmuş olmalıydı. Yanında olması gerekiyordu, ne olursa olsun.

Asansörden iner inmez hızlı adımlarla koridorda yürümeye başladı. Elisé'i gördüğünde duraksadı. Ayakta volta atan Baek Hyun'u da gördüğünde tekrar yürüdü.

"Baek Hyun!"

Baek Hyun tanıdık sesle arkasına dönerken Ulrika adımlarını biraz daha hızlandırdı. Baek Hyun daha sessiz bir şekilde "Ulrika." deyip ona doğru yürüdü ve bir araya gelir gelmez Ulrika boynuna sarıldı. Baek Hyun başını onun omzuna gömerken gözlerinin tekrar ıslanışını hissetmişti. Ulrika elini saçlarına götürüp okşadı.

"Ulrika... özür dilerim ben haber vereme-"

"Şşş, önemi yok Baek Hyun."

Ulrika geri çekilip ellerini yanaklarına götürdü.

"Sen iyi misin? Taehyung nasıl?"

"Yoğun bakımda. Durumu stabil diyorlar."

"İyi olacak. Biliyorsun, değil mi? Hatta şimdiden ölümle iddialaşıyordur o."

Baek Hyun buruk bir şekilde gülümseyip yanağını okşayan eline yaslandı.

"Her iddiayı kazanamıyor Rika. Nadiren de olsa..."

"Çıkar bu düşünceleri aklından. Taehyung iyi olacak. Tamam mı? İyi olanı düşün. Bana her zaman böyle yapmamı söylemiyor musun? Sen de öyle yap."

Baek Hyun başını sallayıp tekrar sarıldı Ulrika'ya. Ulrika saçlarını okşayıp rahatlatmaya çalıştı. Baek Hyun'un gözyaşlarının omzunu ıslattığını hissedebiliyordu. Ama kendini tuttuğunun da farkındaydı.

"Rahat ağla Baek Hyun. Kendini tutmana gerek yok. Benimlesin."

Baek Hyun istemsizce Ulrika'nın kazağını sıkarken daha rahat ağlamaya başlamıştı. Ulrika, Elisé ile göz göze geldiğinde güç vermeye çalışarak baktı. Yanındaki adamı tanımıyordu ama Baek Hyun'un babası olduğunu anlamak zor olmamıştı. Baek Hyun ve Taehyung ilginç bir şekilde hem birbirlerine hem annelerine hem de babalarına çok benziyordu. Tabii ki ilginç olan kısım benzemeleri değildi. İlginç olan kısım 'Hangisi hangisine daha çok benziyor?' sorusunun net bir cevabı olmayışıydı.

Baek Hyun kısa süre içinde ağlamayı bırakıp doğruldu. Ulrika'ya bakıp baş parmağını yanağında hafifçe gezdirdi.

"Teşekkür ederim Ulrika. Böyle bir durumda bile-"

"Baek Hyun, o ayrı bu ayrı. Her şeyin bir yeri var ve ben senin yanındayım. Tamam mı? Nasıl sen beni her zaman rahatlatıyorsan ben de seni öyle rahatlatabilmek istiyorum. Ne kadar başarırım bileme-"

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin