Bölüm 23

92 6 0
                                    

Ali hastaneden taburcu olalı 2 gün olmuştu. Doktorlar iyi olduğunu söyleyip, bir kaç ilaç yazıp taburcu etmişdiler.

Ali her gün hatta her saat beni arıyordu. Ve her defasında araması için bir bahane buluyordu...

Yıldız bizim bu hallerimize gülüyordu.

En sık kullandığı bahanesi ilaçı ne zaman ve nasıl kullanması sorusuydu. Ve her defasında aynı ilaçı soruyordu. Bari her defa ayrı ayrı ilaçı sorsaydı...

Yine de onunla konuşmak kendimi iyi hiss etmeme sebep oluyordu. Onunla konuşurken ister istemez sırıtıyordum. Bu hallerimle Yıldız hep dalga geçiyordu.

Hastaneden işler yoğunken saatin nasıl gelip geçtiğini anlamıyordum. Öğlen vakti gelip çatmıştı. Her zamanki gibi kahvemi alıp terasa çıktım. Mis gibi kahvemi kokladım. Temiz havayı içime çektim.

Telefonumun arama sesini duyduğumda arayanın kim olduğunu az çok tahmin etmiştim. Ali arıyordu. Onun ismini gördüğümde yine yüzümde tebessüm oluşmuştu.

"Alo? İnci rahatsız etmiyorum değil mi?"

"Hayır, bir şey mi oldu? Ağrıyor musun?" diye sordum

"Yok iyiyim...şey ben şu ilaçı nasıl kullanayım? Yemekten sonra mı? Yoksa önce mi?"

"Yeşil kutuda olan ilaçı soruyorsun galiba yine?"

"Evet"

"Yemekten sonra"

"İnci ama ben unuturum, yani yemekten sonra ya unutursam ilaçı içmezsem ne olacak?"

"Yok hayır unutma ilaçlarını mutlaka kullan"

"İyi o zaman yemekten sonra sen hatırlatırsın ilaçı içerim"

"Ben mi? He tamam arayıp hatırlatırım"

"Aramana gerek yok"

"Neden?"

"Bu akşam şu bizim randevumuz vardı ya çıksak mı diyorum?"

"Bu akşam mı?"

"Yani hem ilaçımı da içerim, unutmam"

Bu sözlerine güldüm.

"Ne güzel gülüyorsun" dedi.

Öylece duraksayıp kaldım. Sanki zaman öylece durmuştu.

"İnci?"

"Efendim"

"Bu akşam gelecek misin?"

"Geleceğim" dedim.

"Tamam o zaman akşam görüşürüz?"

"Görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.

Heyecandan sanki kalbim yerinden çıkacaktı. Bu hiç normal değildi. Aşk baştan ayağa bir anormallikti.

Kahvemi içip bitirdikten sonra terastan indim.

Hastanede saatler bir birinin ardınca geçip gidiyordu.

Yıldıza bu akşam Ali'yle buluşacağımı söyledim. O benden daha çok sevinmişti. Sırıtıp duruyordu. Ara sıra da imalarda bulunuyordu. Bu kız tam bir baş belasıydı.

Akşam hastaneden çıkar çıkmaz çabucak eve gittik. Yıldız benden daha fazla heyacanlıydı.

"Bence bunu giy"

"Çok abartılı Yıldız"

"Kızım randevuya gidiyorsun sen, cenazeye değil"

"Ama yine böyle elbiselerde rahat olmam"

İNCİWhere stories live. Discover now