İNCİ

Bölüm 13

Yıldız benden önce eve gelmişti.
Mısır patlatmış koltukta oturup dizi izliyordu. Keyfi gayet yerindeydi.
Beni görür görmez koltuktan kalkıp yanıma koştu.

"Geldin mi?"

"Yok hayır kapıdayım, git kapıyı aç" Bu şakayı yapmayı bende beklemiyordum. Resmen kendimden soyudum.

Yıldız da böyle bi şey söyleyeceğimi zann etmiyordu ki, donup kalmıştı.

"Sen şimdi espri mi yaptın?"

"Boş ver. Kafa kalmadı bende"

"Şimdi bende espri yapardım da ama neyse.. daha önemli konularımız var"

"Hangi önemli konular?"

"Hadi anlat ne oldu?"

"Hiç bir şey. Öylesine boş ver"

"Neyi boş vericem ya anlatsana İnci"

"Önce geçip oturalım. Mısır da patlatmışsın"

"Konuyu başka yere çekmeye çalışırsan, kafanı dağıtırım"

"Tamam" diyip güldüm.

Geçip koltukta oturduk. Televizyonun sesini aşağı indirdi. Patlatılmış mısırdan ağzıma attım.

"Anlatacak mısın?"

Mekandan çıkma sebebimizi anlattım.

"Demek kız o yüzden..."

"Ne oldu ki?"

"Kız arkanızdan bakarak kalmıştı. Mosmor olmuştu" diye söyleyip güldü.

Kalkıp mutfağa gittim. Kahve yaptım. Kahveyi fincanlara doldurup tekrar salona geçtim.

Kahvelerimizi içerek televizyondaki diziyi izledik. Tabi izledik diye bilirsek, Yıldız her dakika tekrar o konuyu açıyordu.

"Oh olsun o kıza. Ali bey gibi gül gibi adamı aldatmış"

"Tamam Yıldız. Bir diziyi izleyemedik"

"Tamam tamam" böyle diyordu aradan bir dakika geçmeden tekrar konuyu açıyordu.

Dizi izlerken Yıldız hep uyuya kalıyordu. Bu defa da yine koltukta uyuya kalmıştı.

"Yıldız...Yıldız hadi kalk git yatağına"

"Dizi bitti mi?"

"Evet bitti"

Uyku sersemi haliyle kalkıp odaya geçti.

Bende televizyonu kapattıktan sonra odaya geçtim.

Gün boyunca işte çok yorulduğum için kendimi yatağıma attım. Gözlerimi kapadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırladım. Sucuklu yumurta en vazgeçilmezimizdi. Çay demleyip bardakları doldurdum.

Ben sofrayı kurmayı bitirir bitirmez Yıldız kalkıp mutfağa geldi.

"Günaydın. Sucuklu yumurta kokusu aldım"

"Doğru bildin. Geç otur"

"İnci bitanesin ya"

"Sende"

Uzaktan bu öpücük gönderip masaya geçip oturdu.
Birlikte güzelce kahvaltımızı yaptık.

"Ali beyle bu gün görüşecek misiniz?"

Çay boğazımda kaldı.

"Evet Yıldız akşam iş çıkışı vaktinde gel beni hastaneden al dedim"

"Vay be sen bizim kıza bak. Senden hızlısı mezarda"

Gözlerimi devirdim. Gerçekten bu söylediklerime inanmış mıydı?

"Neyse Yıldız hadi kahvaltımızı bitirelim işe gidelim"

Kahvaltımızı bitirdikten sonra hazırlanıp işe gittik.

Hastaneye vardığımızda giriş kapısında Sedef ve Esrayla karşılaştık.

"Günaydın kızlar"

"Günaydın" dedik bizde.

"İnci canım nasılsın? Gerçi bendeki de soru"

"Anlamadım?"

"Ay kız kaptın yakışıklıyı daha ne olsun" dedi Esra.

"Yok öyle bi şey"

"Arkadaşı var mı? Bize de ayarlasana"

Yıldız kaşlarını çattı.

"Kız ağır olun bir az. Ne bu yavşak ayaklar"

"Ay ne oldu ya şaka yapıyoruz öylesine" dedi Sedef.

Şaka dediğin komik olur, bu hiç komik değildi.

"Tamam hadi geçelim içeri. İşimiz gücümüz var. Vakit kaybetmeyelim burda"

Hepimiz birlikte içeri geçtik.

Akşam işten çıktığımızda Sedef ve Esra bizi kahve içmeye davet etti. Ama ben bu gün dinlenmek istiyordum. O yüzden ben gitmedim. Yıldız da beni yalnız bırakıp gitmek istemiyordu. Ama ne yapıp edip onu gitmeye razı sala bilmişdim.

Eve varır varmaz kendimi koltuğa attım. Çok yorgundum. Gün boyunca da hastanede çok fazla iş olduğu için daha fazla yorulmuştum. Hemde üzerimde anlamadığım bir huzursuzluk vardı.

Çok uykum vardı. Böyle gözlerimi kapatsam ve bir daha açmasam...

Odama gidip üzerimi değiştirdim. Üzerime rahat bir şeyler geçirdikten sonra tekrar salona geçtim. Televizyonu açtım.

Mutfağa geçip kendime güzel bir yorgunluk kahvesi yaptım.

Koltuğa geçip oturup kahvemi içerek diziyi izlemeye başlayacaktım ki, kapı çaldı.

Yıldızdır diye düşünerek koşup kapıyı açtım. Gülümseyerek açtığım kapıda gördüğüm yüz yüzümdeki tüm gülümsemenin kaybolmasına sebep oldu.

<3

Umarım beğenmişsinizdir<3

Sizce, gelen kim?

Lütfen vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın