40. Bölüm: GERÇEĞİN SIRATINDAKİ CEHENNEM

34.2K 1.8K 3K
                                    


Selam! Çok ara vermeden sizlerleyim yine
Bölümü dayanamayarak bu saatte atıyorum. Artık uyuyanlar da yarın okur:)

Gittikçe büyüyoruz ve sınırlarımızı zorlarsak neler olacağını merak ediyorum... Sizlerden ricam bu bölümü 1000 yoruma tamamlamanız. Zaten herkes bir göz simgesi atsa beş katı yorum olur mdaşkdaimx Tabii en önemlisi sizlerin kitabı okurken duygu ve düşüncelerinizi belirtmeniz:)

Bakalım tamamlayabilecek miyiz...

Hem... Sizlere çok güzel gerçeklerle geldim👁️

Hadi göz simgemizi koyun ve okumaya başlayın👉🏻

Bölüm müziği: Not Afraid Anymore-Halsey

Keyifli okumalar💙

Gerçekler cehennemden bir bahçe kadar yakıcı, ona ulaşamamak; bir mezar kadar boğucuydu🥀🔥

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gerçekler cehennemden bir bahçe kadar yakıcı, ona ulaşamamak; bir mezar kadar boğucuydu🥀🔥

~~

Bir sıcaklık... Yabancı olmadığım bir sıcaklıkla beraber zihnime kazınmış bir kokuyla sarmalanmıştım sanki. Bedenim bu tatlı sıcaklığa teslimken gözlerimi ağırca araladım. Kafam, bedenimin aksine ağır bir soğukluğun baskısı altındaydı. Sanki beynim erimiş de tekrar donmuş gibi...

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde bana yabancı gelmeyen odadaydım. Tanıdık bir kokuya maruzdum. Yavuz'un odası ve yatağı...

Fakat bu koku o kadar Yavuz'du ki kendimden uzaklaşmış gibiydim. Yatakta tektim ve gövdemi kaldırıp yorganı üzerimden attığımda gördüğüm şeyle duraksadım.

Altımda bir şey yoktu ve... Üzerimdeki tişört...

Bir dakika...

Ağırlaşmış başımın sızlamasına küfrederek gözlerimi sıkıca yumup tekrar açtım. Banyodan su sesi geliyordu ve Yavuz muhtemelen duştaydı. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp ayaklarımı zemine sabitledim. Gözlerimi dikkatle odada gezdirdiğimde yerde gördüğüm elbisemle kaşlarımın çatılmasına engel olamamıştım.

Ben neden Yavuz'un tişörtüyleydim ve neden elbisem yerde?

Üstelik buram buram Yavuz'un şampuanı kokuyorum?

Ellerimi şakaklarıma bastırıp gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Dün geceye dair hatırladıklarım: biz bara gitmiştik, Yavuz'u zorla dansa kaldırmıştım... Her şey kesik kesikti. Yavuz'un kucağında sokaktaydım. Eee? Devamı nerede?

Nefesimi sertçe verip bulanmış beynimin derinlerini zorlamaya çalıştım. Hatırla Ezgi, ne bok yedin dün gece?

Bunlar haricinde gözümün önüne hayal meyal gelen şey, bana içki veren barmen çocuğun kanayan kafasını tutmasıydı. İyi de, ne olmuştu da o çocuğun kafası kanıyordu?

ÖLÜMCÜL SIRWhere stories live. Discover now