38. Bölüm: KARANLIKTA UZANAN EL

35.7K 2.1K 3.7K
                                    

Lütfen Okuyun!

Sonunda kavuştuk🥹 Bölümü dün atmayı planlarken yazdıkça uzadı. Yaklaşık kırk sayfalık bir bölümle geldim size

Biliyorsunuz ki gittikçe büyüyoruz. En son bölümü atmamdan bu yana okunma sayımız 104 bin arttı. Her dakika daha da büyüyoruz🥹

Sizlerden önemli bir ricam olacak... Bu bölüme en az 600 yorum yapmanızı istiyorum. Yaparken zorlanmayacağınızı düşünüyorum. Bölüm hem yeteri uzunlukta, hem de yeteri kadar okuyucu var. Herkes kendini belli etsin. Duygularınızı ve tepkileriniz okumayı çok seviyorum💙

Tabii yorumun yanında oyların da artacağına inanıyorum. Yaparsınız siz:)

Göz simgemiz👉🏻

Keyifle okuyun💙

Bölüm Şarkısı:
Whethan, Dua Lipa- High
Maroon5 -Lips On you
Bu şarkılarla okumanızı şiddetle tavsiye ederim


Bölüm Şarkısı:Whethan, Dua Lipa- HighMaroon5 -Lips On youBu şarkılarla okumanızı şiddetle tavsiye ederim ✨

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

🖤

Hayat bazen seni tek fırtınasıyla hiç ummadığın bir köşeye savurur. O köşe sana karanlık gelir. Karanlıktır... O köşe sana ıssız gelir. Issızdır... Issızsındır..

O karanlıkta bir ışık ararsın. Birisinin sana el uzatmasını istersin. Her ne kadar yalnızlığına alışıp sana uzatılan hiçbir eli tutmak istemesen de bir tarafın hep arayıştadır. Issızlığını seversin... Savrulduğun karanlık köşeye alışırsın... Ama hep bir eksiklik vardır. Sonra bir gün o reddettiğin eller arasında bir el görürsün. O el sana uzanmaz. Seni sarar, sarmalar... O el sana karanlıkta eştir. O el seninle o köşede ıssızlığını paylaşır. Sana güven verir...

İşte ben de o el tarafından sarıp sarmalanmıştım. O el tarafından karanlık köşemde güveni tadıyordum. O el, şu an beni göğsüne bastıran Yavuz'a aitti...

Gözlerimi araladığımda kendimi göğsünde bulsam da bu durumun içime serptiği huzurla derin bir nefes alarak kokusunu içime çektim. Kendimi hafifçe geriye atıp uyuyan yüzünü görebilmek adına başımı yukarı kaldırdım. Fakat uykunun ağırlığıyla açılmış gözlerim yeşilleriyle karşılaşmıştı. Gözlerim gözleriyle çarpıştığında yeşilleri resmen gülümsüyordu.

Ne ara uyanmıştı?

"Günaydın." Ne kadar süredir uyanıktı bilmiyorum ama sesi boğuk çıkmıştı.

"Günaydın." Dudaklarıma yerleştirdiğim hafif tebessümle gözlerinin içi gülen Yavuz'a karşılık vermiştim. "Sen ne zaman uyandın?"

"Yaklaşık kırk beş dakika oluyor. Uyandığımda göğsümde değildin. Pozisyon değiştirirken tekrar göğsüme yaslandın." Dudaklarında manidar bir gülümseme oluşmaya başladı.

ÖLÜMCÜL SIRDonde viven las historias. Descúbrelo ahora