•5•

127 21 1
                                    

Herkese merhabaaa 🙋🏼‍♀️ yine uzun bir ara oldu kusura bakmayın lütfen. Telafı etmek adına bu hafta bir bölüm daha atmayı düşünüyorum-umarım-

O zaman size iyi okumalaaarrr 🌸 oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın~

Sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Yatakta güçlükle doğruldum. Birkaç dakika öylece duvara bakıp hayatı sorguladım ve ardından yavaşça ayağa kalktım. Çok fena başım dönüyordu. Duvardan destek alarak banyoya kadar gittim. Aynadaki yansımam berbat gözüküyordu. Keşke o kadar içmeseydim. Aptal Haru! Elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime gelmeye çalıştım.

Soğuk su beni az da olsa kendime getirmişti ama kahvenin daha çok işe yarayacağına eminim. Hemen mutfağa gidip kahve suyu koydum. O olurken biraz etrafa göz gezdirdim. Evi bok götürüyordu resmen. Oysaki taşındığım gün pırıl pırıl yapmıştım. Şimdi işin yoksa tekrar temizle.

Dün gece olanları aklıma getirdim, Yumi'nin söylediklerini. Ama sabah sabah kendimi üzmek istemediğim için bunu unutmaya çalıştım. Dün gece en son Jungkook'la birlikte balkondaydık. Ama ne konuştuk, orada soğukta ne kadar oturduk hatırlamıyorum. Evdeki herkes ne zaman gitti onu bile hatırlamıyordum.

Odama gidip saate baktım. 9.05 SİKTİR! Bugün perşembeydi ve dersim vardı. Üstelik teslim etmem gereken bir ödevim vardı ve benim okula gitmek için yarım saatim vardı. 

Nasıl yetişeceğim diye çıldırmadan önce hemen üzerime bir eşofman ve sweat geçirip saçımı taradım. Montumu giydim ve ayakkabılarımı giyerken bir düşme tehlikesi atlattıktan sonra kapıyı açtım. Açar açmaz karşımda Jungkook u gördüm. Aşağı iniyordu.

Nefes nefese kalmış bir halde "Günaydın." Dedim. Ama bana bakmadan sadece başını sallayıp gitti. Cevap bile vermedi. Anlam veremediğim bir şekilde kaba davranmıştı. İnsan gibi günaydın demiştim. En azından yüzüme bakabilirdi. Oysaki dün gece çok güzel sohbet ettiğimizi düşünmüştüm. Gerçi ne konuştuğumuzu tam net hatırlamıyordum ama ufak tefek bazı söylediklerini hatırlıyorum.

Bana gülünce annesine benzediğimi söylemişti. Daha sonrasını hatırlamıyorum. Bu yüzden mi şimdi yüzüme bile bakmamıştı? Annesini sevmiyor muydu acaba ona annesini mi hatırlatıyordum?

Ama bunları düşünmeye bile vaktim yoktu. Koşar adımlarla aşağıya indim.

Otobüsü bekleyemezdim daha çok vakit kaybederdim. Taksi bulmam gerekiyordu. Yol kenarına geçip gelen bir taksi var mı diye baktım ki şansıma bir tanesini görmüştüm. Boş olmasını ve durmasını umarak elimi kaldırdım. Durdu. Tanrım teşekkür ederim!

Hemen bindim ve gideceğim yeri söyledim. Biraz ilerlemiştik ki aklıma gelen ödevim yüzünden aniden bağırdım.

"DURUN!" Ödevimi evde unutmuştum. Lanet olsun! Bugün neden hiçbir işim düzgün gitmiyordu?

"Lütfen siz burada bekleyin ödevimi unuttum gidip hemen alacağım. Ama lütfen bekleyin. Çok geç kaldım zaten."

"Maalesef bekleyemem hanımefendi. Yol üstünde başka bir müşterim var.Biraz çabuk inerseniz sevinirim." Adama içimden küfür edip sinirle arabadan indim. Sertçe kapıyı çarpıp eve doğru yürüdüm. Ağlayacaktım gerçekten. Bir kere olsun işlerim yolunda gitsin! Söylene söylene eve çıktım ve ödevimi alıp geri döndüm. Aptal ödev final sınavım yerine geçmeyecek olsa umurumda bile olmazdı. Ama eğer teslim etmezsem dersten kalabilirim.

Tekrar taksi aramaya başladım. Ama görünürde hiç taksi yoktu.

"Hay şansımı..!" Diye söylenirken bir yandan saatime bakıyordum. Yetişmek için son 10 dakikam vardı ve hala taksi bulamadığıma bakarsak yetişmem imkansız gözüküyordu.

love you ❥ 𝓙𝓙𝓚حيث تعيش القصص. اكتشف الآن