•4•

180 25 9
                                    

Herkese merhaba :) çok uzun zamandır bölüm atmıyordum. Hem sınavlarım vardı hem de okunmanın biraz artmasını istedim. Sınavlarım biter bitmez de yazmaya başladım.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz 💕 şimdilik sakin ilerliyor ama ileriki bölümlerde hareketlenecek jdksndns o yüzden takipte kalın oy vermeyi unutmayınnnnn yorum yapınnnnn 💜💜💜💜💜

••••
Kutudaki son eşyalarımı da yerleştirdikten sonra her yeri süpürdüm ve kendimi koltuğa attım. Öyle yorulmuştum ki. Daha akşama Yumi'nin düzenlediği ev partisi vardı ve benim hiç halim yoktu. Kendi kendine iş almıştı başına. Ama benim de kabul etmemem lazımdı. Aptal ben kimseye hayır diyemiyordum.

Evime tam olarak yerleşmiştim zaten sadece kıyafetlerim ve ufak tefek bir kaç eşyam vardı işim hemen bitmişti. Çok güzel görünüyordu gerçekten. Ev gibi hissettiriyordu.

Biraz dinlenmek adına uzandığım koltukta tam uykuya dalacakken kapı zili çaldı. Oflayarak yattığım yerden kalktım. Gelen Yumi'den başkası olamazdı.

Gidip kapıyı açtım ve evet Yumiydi. Elinde bir sürü eşyayla gelmişti. Göz devirmeden yapamamıştım.

"Hiç yoktan başımıza iş aldığının farkındasındır umarım." Söylediklerimi umursamadan içeri girdi. Ve bu beni gerçekten fazlasıyla sinirlendiriyordu.

"Yol yakınken vazgeçsek mi?" Diye sordum çaresizce. Gerçekten şu parti olayını hiç istemiyordum.

"Hayır Haru. Eğleneceğiz işte neden bozuyorsun?"

"Neden acaba? Jaehyun ve kız arkadaşı da geleceği için olabilir mi?" Bıkkınlıkla nefes verdi.

"Haru aş artık şunu. Abartma bence daha fazla." Abartma mı?

"Abarttığımı mı düşünüyorsun gerçekten?" Dedim kırgınlıkla. Böyle düşündüğünü bilmiyordum.

"Evet." Diyip başını salladı. "Bence biraz takıntı haline getirdin bu durumu." Takıntı mı? Birinden hoşlanmak ne zamandan beri takıntı olmuştu? Üstelik unutamamam çok normal değil mi çünkü çok uzun zamandır Jaehyun u seviyorum ve onun başka biriyle beraber olması hemen aşabileceğim bir konu değil.

Hiçbir şey söylemedim, Yumi'ye çok kırılmıştım ama kendimi ona açıklamakla uğraşmayacaktım. Çünkü anlayacağını sanmıyorum. O başkalarından sadece günübirlik hoşlanan biri. Benim derin hislerimi, ya da kalbimin acısını anlamaz.

Yumi etrafı hazırlarken ben öylece oturdum. Yardım etmek istesem de etmedim çünkü ona sinirliydim ve bu partiyi ben istememiştim. Madem çok istemişti her şeyi kendi halletsin o zaman.

Sadece üzerimi değiştirmeye gittim ve aynadan kendime baktığımda berbat gözüktüğümü farkettim. İğrenç görüntüme bakarken gözlerim doldu ve Jaehyun un neden beni seçmediğini bir kez daha anladım. Onun standartlarına göre güzel değildim.

Yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Güçlü dur Haru. Makyaj yapmak istemiyordum ama bu mosmor göz altlarımla da çıkmak istemiyordum. Kapatıcımı aldım ve sürdüm. En azından normal sağlıklı bir insana benzemiştim.

"Haru, kapıya bakar mısın? Benim işim var." Yumi seslenene kadar kapının çaldığını duymamıştım bile. Banyodan çıkıp kapıyı açmaya gittim. Gözetleme deliğinden baktım önce ve gelenlerin Jaehyun ve Haneul olduğunu gördüm. Derin bir nefes alıp yüzüme en sahici gülümsememi takındım.

''Hoşgeldiniz!'' diyerek açtım kapıyı.

''Selam.'' dedi Jaehyun ve elindeki hediye paketini bana uzattı. ''Haneul ve benden yeni ev hediyesi. Haneul seçti.'' dediğinde gözümü devirmek istedim ama kendimi tuttum. Neden her şeyi Haneul seçiyordu? Doğum günü hediyemi de o seçmişti ve onun seçtiği her şeyi ben çöpe atmak istiyordum.

love you ❥ 𝓙𝓙𝓚Where stories live. Discover now