0.4

152 21 28
                                    

draco uyandığında harry bornozunun içinde aynada dikiliyordu. "siktir harry başım çatlıyor. biz dün gece ne yaptık?" harry istemsizce sırıttı. "iyi bir arkadaş olup sana ayrılık tesellisi verdim. ve sen de..biraz içtin." draco utanmışça elleriyle yüzünü kapadı. bir yandan da ovuşturarak kendine gelmeye çalıştı.

"dün yemekte seni ektiğim için üzgünüm. bir şey olacağını hissetmiş gibi içimden bir ses orada olmamı söyledi. ayrıca sen nasıl sapasağlam uyandın?"
"dert etme. ayrıca ben sarhoş olmam." ikinci cümlesinde hafif de olsa bir alay vardı. draco bunu biliyordu. harry'nin kendinde olmamak düşüncesinden bile tiksindiğini biliyordu. eşiği oldukça yüksekti. ayrıca ufacık bile çakır olduğunu hissetse içmeyi o an bırakırdı. draco onun iradesini takdir ediyordu.

draco kollarını yatağın iki yanına atıp başının ağrısından biraz daha inledi. "başucuna ağrı kesici bıraktım. uyandırmak istememiştim şimdi iç istersen." draco baş ucundaki ilaç kutusuna yönelirlen harry omzundaki havluyla saçlarını kurulayıp gözlüğünü taktı. ancak draco midesinin o an suyu bile reddedeceğinden habersizdi. hapı yutmasının üzerinden bir dakika geçmemişti ki kendisini klozetin başında yerde otururken buldu. gelen sesler ise harry'ye süreci adım adım açıklıyordu.

"iyi misin?" draco ikinci bir öğürme ile cevap verdiğinde harry'nin derin bir nefes alıp tuvalete gitmesi birkaç saniyeyi bulmuştu. "tanrı aşkına.."

o gün draco öğleden önceki derslerini ekmek zorunda kaldı. öğleden sonrakilere ise güç bela gidebildi. bu kararı yüzünden daha sonra müthiş bir pişmanlık duyacağı konusunda en ufak bir fikri yoktu.

öğleden sonra girdiği psikoloji etiği dersinde iki sınıf arkadaşını akşamki bir parti hakkında konuşurken duyduğunda çaktırmadan kulak kabarttı. "sana söylüyorum, bu seferki deli bir şey olacak! yeterince malımız olduğu sürece hiçbir parti sıkıcı olmaz." cümlesini bitirdikten sonra kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. çocuk kafa sallayıp draco'ya döndü ve bir kağıt uzattı. üzerinde bir adres ve numara vardı. "bu akşam. yanında kimi istiyorsan getirebilirsin." draco teşekkür edip kağıdı cebine sokuşturdu ve bunu harry'ye sormayı aklının bir köşesine yazdı. ayrılığından bir gün sonra güzel bir partiye kim hayır derdi ki?
*
"yani diyorsun ki tanımadığım bir avuç insan için kafa dinleyebildiğim tek saatlerimi mi harcayayım? hiç sanmıyorum."

"hadi ama harry.. biraz eğlencenin kimseye zararı olmaz. söz veriyorum istediğin saatte seninle birlikte çıkıp döneceğim. bir şans ver?"

harry bir kez daha kendi kendine sövdükten sonra sert bir nefes verdi ve gözlerini açtı. "pekala. ama sadece senin için geldiğimi bil. ayrıca sözünü tutmazsan gece kalmak için başka bir oda bulman gerekir. bu sabahki olanlardan sonra hala içmeyi isteyebilmen beni korkutuyor."

draco yarım ağız sırıtarak cevapladı. "teşekkür ederim, pişman olmayacaksın."

what's missing? / drarryWhere stories live. Discover now