Perde 89-Tamamiyle İnsan

2.6K 164 41
                                    

Selam bal, keyifle oku!!!

Oy ve yorumlarını bekliyorum!

Şarkı:Lady Gaga- Bloody Mary

Bir süre -Aidan'ı zapt eden kara iblisler dâhil- kimse konuşamadı. Hepimiz ne kadar deli saçması olursa olsun tam önümüze -ve bazılarımızın üzerine- düşen meleğe bakıyorduk. Melek erkekti. Kömür karası ipek gibi saçları ömrümde uzatamadığım kadar uzundu. Düşüşüyle beraber saçları her yana dağılarak güzel yüzünü gölgelemişti. Güzel ölü yüzünü. Bembeyaz irislerinin bomboş baktığı yüzünü.

Orada durmuş zırhım Hell tarafından delicesine çekilirken hayatımda hiç beyaz göz görmediğimi düşünüyordum. Pek ölü melek de görmemiştim gerçi ama elbette ki bunun konumuzla bir alakası yoktu.

"Her anormal durum yaşandığında kıyamet senaryoları üretmekten vazgeç Rohan. Komik oluyorsun." Hell çizmesinin ucuyla meleğin bükülen kanadını dürtüklerken iblisçesini azarladı. Ne adam ama! Bir de benim Aidan'ımın öküz olduğunu düşünürdüm.

"Beni bırakmazsan kıyamet gerçekten kopacak." Gözlerim şeytanımın güzel yüzüne döndü. Aidan hâlâ öküzdü. İletişim konusunda ciddi eksiklikleri vardı ve bu benim onda düzeltebileceğim şeylerden biri değildi. Şeytan, yüzyılını bir zorba olarak geçirmişti, yeni yetme gelini onun huylarını değiştiremezdi.

Hell, meleğin ölü bedenini taciz etmekten vazgeçip bu kez çizmesiyle Aidan'ın saçlarını keşfetmeye karar verdi. Ayağının altını şeytanımın dalgalı saçları üzerine koyup, "Sakin ol vahşi," dedi alayla. Aidan temastan kurtulmak için geri çekilince Hell ayağını indirdi. "Başka bir zaman, yanı kıçımızda ölüler ordusunun olmadığı bir zaman sizin her birinizle tek tek tanışmak isterdim. Hele de seninle." Gözleri yeniden Aidan'a kaydı. İki iblis birbirine baktı, uzaklarda bir yerden alakasız bir ıslık duyuldu. Bizim evrendeki Aloha sırıtıyordu. Anlaşılan bu saçma durumda bile eğlenen birileri vardı, güzel, hepimizin karalar bağlamaya ihtiyacı da yoktu zaten. Hele ki ben herkese yetecek kadar siyah örtüyü ruhumda taşırken.

"Hepsini götürün. Kız benimle kalacak." Şeytan yanıma gelirken bana bakmadı. Düşünceli bir ifadeyle az önce rahatsız ettiği cesede bakıyordu. "Onu da yaksanız iyi olacak gibi."

"Cassie! O aptalla gitme!" Aidan'a bakmak için arkamı dönmeye çalışınca Hell enseme bir tane vurdu. "Önüne bak melez. Erkek arkadaşın kafese gidecek." Ağrıyan ensemi ovalarken sıkılı dişlerimin arasından, "Kocam," diye düzelttim.

"Neyse ne. Evcil hayvanın da olabilir. Umurumda değil. O vahşi kafese gidecek." Kolumu tutan ellerinden kurtulmak için hamle yaptım. "Kâhinler ne dedi? Bana ihtiyacın var. Ve ben de diyorum ki Aidan ve diğerleri kafese girmeyecek."

Hell bana baktı. Ciddiye alır gibi uzun uzun baktı. Aidan arkada bir yerlerde vahşi bir kurt gibi hırıldarken şeytan, uzunca bir süre içinde bulunduğumuz durumu tahlil etti. "Söz konusu olamaz. Yürü." Dirseğimi kavrayıp beni çekiştirirken göz ucumla şeytanıma baktım. Gözlerinde öyle yakıcı bir öfke vardı ki bedenim tepeden tırnağa titredi ama bu Hell ile karşılaştığım korku gibi değildi, Aidan'ın sinirli haline bayılıyordum. Öfkesinin kaynağı olmadığım zamanlar elbette.

Çadıra doğru zorla yürütülürken hemen solumdaki Aloha'ya çaresizce baktım. İblisçe ben ona dönünce gözlerini kaçırıp sanki orada yokmuşum gibi davrandı.

Hell beni kendi çadırından içeri atıp perdeleri arkamızdan kapattı. "Burada ne sikim dönüyor bilmiyorum ama her şey senin gelişinle başladı. Önce ölüler, sonra düşen melekler, şimdi de aptal âşığın ve arkadaşların. Bu durumu çözeceksin melez. Yoksa onlara veda etmen gerekecek."

ATEŞLİ KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin