4.2

5K 270 77
                                    

MERHABALARR ASKKKKLARIM

guzel bir sarki koydum medyaya, bakabilirsinizz

keyifli okumalar<3

Deva

Son düello başlamadan önce etraf çok karmaşıktı. Her yerde gürültü vardı. İnsanlar tribünlere yerleşmeye çalışıyordu ve koca alanda ayakta kalanlar olacağına emindim çünkü gerçekten tüm okul buradaydı. Diğer kapışmalar bu kadar kalabalık değildi ama asıl birincilerin ortaya çıkacağı yarış herkesi merakta bırakıyordu anlaşılan.

Kendi tabirimle yarı finale kalan dörtlü olarak bir köşede bekliyor, kargaşanın düzene oturmasını bekliyorduk.

Görevli öğretmenler öğrencileri hizaya sokup sessizleşmesi için mücadele veriyordu. Yavaş yavaş üşümeye başladığımı hissediyordum ve bunun sebebi has heyecandı. Yanımda sessizce dikilen Uraz'ın eli sakinlikle avucuma kaydı. Bunu bana destek olmak için yaptığını anladım, vücudumun kaskatı olduğunu hissediyordum. O da bunu görmüş olmalıydı.

Ne kadar bir tepki vermek istemesem ve hâlâ ona sinirli olsam da hafifçe avucumun içindeki elini sıkarak iyiyim dedim kendimce. Kafamı çevirip yüzüne bakmadım ama.

Tribünlerin altında kalıyorduk ama onca gürültünün arasında çaprazımda kalan iki kişinin konuşmasına şahitlik ettim. Böyle şeyler hep beni bulurdu zaten.

"Rakiplerdi ama şimdi hem sevgililer hem de rakipler. Korkunç bir şey olsa gerek." dedi içlerinden biri. Tatlı bir ses tonu vardı ve küçük olduğunu hissediyordum. Tahminimce dokuzuncu sınıf? Ona katılmıyordum yine de. En azından kaybetsem bile kaybetmeyecektim.

Uraz da kaybetse bile, kaybetmeyecekti aslında. Yani, umarım böyle düşünüyordur.

"Ben asla yapamazdım galiba. Düşünsene ikisi finale kalırsa; sevgilinle yarışacaksın ve büyük bir ödül var." dedi diğeri. Okuldan birinci çıkarsa bir ödül vardı elbette ama diğer okullar arası yapılacak diğer yarışlara katılmak ve bir derece yapmak daha başka bir duyguydu. Ayrıca ödülleri daha büyüktü.

"Çok seviyorsan sorun etmezsin aslında." diyen başka bir ses katıldı aralarına. Arkama dönüp onlara bakmak istedim ama yapmadım. Muhtemelen onları duymadığımı sanıyorlardı. Hatta yanımdaki Uraz da duyuyor olabilirdi.

"Ay düşünsenize ikisinden biri sırf yarışma için sevgili olmuş diğeriyle!" Biri heyecanla atıldı araya. Kaşlarımı çatmamak için çabaladım. Yok daha neler!

"Şu filmleri ve kitapları azaltman gerek! Olur olmadık yerde hayal gücünü ortaya çıkarıyor." Diğeri onu azarladı ama ben kendi düşüncelerime mühürlemişti. Olabilir miydi böyle bir şey? İmkânsızdı çünkü ben Uraz'ın gözlerinde bana olan aşkını görmüştüm. Bu kadar iyi rol yapacağına inanmıyordum.

Yine de şüphe berbat bir şeydi. Aklında sinsi bir yılan gibi dolanıp düşüncelerini bir bir zehirliyordu.

Fakat Uraz'dan şüphe duyamazdım. Sorumsuz biriydi ve problemleri vardı ama hangimizin yoktu ki? Ayrıca yarışma için benimle sevgili olmak ona hiçbir avantaj sağlamazdı. Bir an için böyle bir şey yapacağını düşünmem bile ona haksızlıktı.

Kafamın üzerinde bir baskı hissettiğimde bir yere odaklanan gözlerim odağını kaybetti. Saçlarımın arasındaki baskı Uraz'ın dudaklarıydı. Hafifçe kafamı arkaya çevirip kaldırdım yüzüne bakabilmek için. Gözlerimiz çakıştı ve güven verici bir tebessüm oluştu dudaklarında. Kızları duyduğunu anladım. Ki uzun boyuyla tribünde oturanlara benden daha yakın olduğu için duyması çok daha olasıydı.

REKABET • yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin