4.9

4.4K 281 71
                                    

şarkı önerilerinizi alayım mı buraya?

iyi okumalar :)

Deva

Hayat, karmaşaların sebep olduğu olaylar silsilesinden ibaretti. Doğardınız, yaşardınız, âşık olup acı çekerdiniz ve ölürdünüz. Kısaca özetlediğinizde bir cümleden fazlası değildiniz. İnsanlar da bir beden, bir ruh ve bir kalpten ibaretti.

Ruhunu kaybettiğinde canavar, bedenini kaybettiğinde ölü, kalbini kaybettiğinde âşık oluyordun.

Kalbimi kaybettim ama bu kadar acıtacağını kestirememiştim.

Onun mesajları saçma şekilde ağlamama sebep olmuştu. Öyle durduk yere, anlamsız, ağlamaya başlamıştım. Bunu bana neden yapıyordu? Tamamen yok olup onu unutmama izin vermesini istiyordum. Bana bu izni vermesi gerekti çünkü o ve ben olmuyorduk işte, daha da zorlamanın anlamı yoktu.

Parmaklarım kaç kere mesaj yazdı; kaç kere mesaj sildi hesaplayamadım ama vereceğim en büyük cevap, cevapsızlık oldu. Sadece telefonu kapattım ve uyudum, zaten saat geçti, neden mesaj atıyordu ki?

Cevap vermesem de içim içimi yedi, kalbimin üzerine bir ağırlık oturdu. Yine de kendimi tuttum, yazmamak için binlerce sebep buldum, yazmadım. Ne kadar doğru yaptığım tartışılırdı ama bir cevap vermek meseleyi uzatmak demekti. Başarısının devamını dilerdim, çünkü artık başarısını onun yanında onunla kutlayamayacaktım. Bitmişti işte.

Bir hafta daha su gibi akıp giderken sınava bir hafta kalmıştı. Kafamı diğer meselelerle yorup kendimi strese sokmak istemiyordum çünkü aklımda olması gereken tek şey, önümdeki sınavdı. Odaklanmam şarttı çünkü olası bir dikkat kaybı bana geleceğimi kaybettirirdi. Ne kadar acı olsa da hayatımı belirleyen en büyük etken, iki buçuk saatten ibaret olan bir sınavdı.

İçimdeki gerginlik ve stres içten içe beni korkutuyordu ama kontrolü elime almaya çabalıyordum. 

Okuduğum kitabı kapatıp yatakta doğruldum. Biraz daha ders mi çalışsam bilemedim, günler bomboş geçiyordu. Biraz kitap karıştırıyor, ders notlarımı pekiştiriyor, film ya da dizi izleyip günü bitiriyordum. Hava çok güzel olmasına rağmen sınavın gerginliğinden dışarı çıkasım da gelmiyordu. 

Bugün Ela'yla görüntülü konuşmuş, kafamın dağılmasını sebebiyet vermiştim. Mezuniyet için yaptığı kombini göstermiş, biraz çevresindeki insanlarla dalga geçmiş sonra da Kaya'yla aralarının iyi olduğundan bahsetmişti. Tabii ben sorana kadar bahsini açmamıştı ama bunu benimle konuşmasının sakıncasını göremiyordum, ilişkim bitti diye çevremdeki her ilişkiye tiksinerek bakmıyordum ya da bana acı vermiyordu bu. Benim için sakıncası yokken onun için de olmamalıydı.

Hava çoktan kararmış, saat gece yarısına dayanmıştı. Tam kalkıp kendime zıbarma atıştırmalığı hazırlamak için mutfağa yönelecekken zil sesi açık kalan telefonum zırıl zırıl ötmeye başladı. Annemlerin çoktan yatmış olacağını bildiğimden hızla telefonu elime aldım ve ilk işim kimin aradığına bakmadan sesini kapamak oldu.

Gözlerim ekrana kaydığında beklemediğim isim olduğum yerde sendelememe sebep oldu. Sorguladım içimden. Ben şaşkınlığımı üzerimden atamadan kapandı arama. Fakat hâlâ afallamış hâldeydim. Yatağa çöker gibi oturduğumda birkaç dakikanın ardından telefon yeniden çalmaya başladı. Ekrandaki isim ona aitti, yine.

Uraz Kayhan.

Aslında açmayacaktım, açmazdım ama bir his gelir ya bazen içinize. Eğer o an yapmazsan bir daha yapamazsın hissi. Anlık bir cesaret gibi. Telefon tam kapanacakken parmağım yeşil tuşa dokundu. Açtıktan sonra iki taraftan1 da ses gelmedi ama ben şimdiden pişman olmuştum. Bunu yapmamalıydım.

REKABET • yarı textingOnde as histórias ganham vida. Descobre agora