0.2

19.2K 716 162
                                    

YILDIZA DOKUNMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN AŞKLARIM

karakterler hakkındaki yorumlarınızı çok merak ediyorum<3

Deva

Günlerden pazartesi ve lanet okula gitmek için evden çıkmak üzereyim. Şahsen haftanın beş gününün okula ait olmasını çok adaletsiz buluyorum çünkü hafta sonu simülasyonu yalnızca üç saniye sürüyor.

Spor ayakkabılarımı giyip kapıyı kapatmadan içeri seslendim.

"Ben gidiyorum!" Yanıt beklemeden kapıyı kapatıp koşar adımlarla apartmandan çıktım çünkü her gün geç kaldığım için annem aynı cümlelerle azar çekiyordu bana.

Otobüs durağına geldiğimde otobüsü kıl payı yakaladığımı anlayınca kendimi içten içe tebrik ettim. Otobüsü kaçırmak yarım saat daha beklemek demekti ve benim geç kalmamam gerekiyordu.

Üç durak sonra indiğimde okula koşmaya başladım. En azından otobüs durağı okulun karşısındaydı!

Okul bahçesine tam girdiğimde gözüme hiç takılmamasını istediğim o kişi takıldı. Uraz Kayhan en pislik sırıtışıyla bana bakıyordu ve ben yüzüne bir tane çakmamak için kendi içimde kavga ediyordum!

Adımlarımı yavaşlattım ve saçlarımı düzene soktum. Neyse ki vaktinde yetişebilmiştim. Merdivenlere adım attığım sırada ismimi duydum, duymasaydım keşke.

"Deva!" Sonuçta buradaki tek Deva ben değildim. Yani değilimdir herhalde. Kendimi ikna ettikten sonra bir basamak daha çıktım.

"Deva Arıca!" İşte maalesef bu kişi benim. Ne kadar koşarak uzaklaşmak istesemde arkamı dönüp yakın bir bankta arkadaşlarıyla oturan Uraz'a döndüm.

"Ne var?" diye sordum ne kadar kaba bir uslüp kullansamda. Adamına göre muamele kardeşim işine gelirse.

"Gelsene, nereye kaçıyorsun?" Bahçedeki üç beş kişinin dikkati üzerimizdeydi çünkü lakabının hakkını veren Davar Uraz böğürerek dikkat çekiyordu.

Göz devirmemek için dişlerimi sıkıp adımlarımı oturdukları banka ilerlettim. Elimdeki telefonu kaldırıp saate baktığımda zilin çalmasına beş dakikadan az vardı. Yetiştiğime sevinirken şu salağa yakalandığım için kahroldum.

"Bir şey mi vardı Uraz?" diye soru yönelttim tam önünde dikilirken. Arkadaşları Seray, Kaya ve Deniz karşılıklı duran iki bankta oturmuştu ve hepsinin gözleri benim üzerimdeydi.

"Nasılsın diye sormak istedim sadece." dedi yüzüne yapışmış o gülümsemesiyle. Gıcık oluyordum ya, gıcık!

"O zaman ayağına neden çağırıyorsun andav-" ani yükselişimi hafifçe öksürerek ört bas ettim. Umarım becerebilmişimdir çünkü bu uyuz herifin karşısında insanın sinirlerine hakim olması çok zordu.

"Ya çok iyiyim Uraz, sen nasılsın umarım kötüsü-" kendimi sıktım. Kendini tut be kızım! "Kötü değilsindir yani." diyerek düzelttim kendimi.

"Merak etme güzellik harikayım!" Aniden ayaklandı ve karşıma geçti. N'oluyor?!

Elini bir anda yanağıma atıp makas aldı. Şaşkınlıktan öleceğim sandım bir an, ne yapmayı amaçlıyor bu?

"Ne yapıyorsun ayı?" dedim sadece onun duyacağı şekilde yüzümde sahte bir tebessümle. Sonuçta insanlarda kötü kız imajı çizmek istemem. Pekala gayet çirkef bir kişilik olduğumun farkındalar ama çok da göze sokmamak lazım.

"Ne yapıyorum güzellik? Çok güzel bir gün, keyifliyim sen neden bu kadar asabisin sabah sabah?" sonra yanlış bir şey söylemiş gibi duraksadı. "Doğru sen hep asabisin." diyerek gıcık bir gülüş bıraktı.

REKABET • yarı textingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant