REKABET • yarı texting

2.2

SELAMLARRRR

dun bolum atacaktim ama cikan aksilikler dolayisiyla bugun atiyorm

YILDIZA DOKUNMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNN

iyi okumalar<3

☆

"Kız resmen hayallerimi yaşıyor, kahroldum." Ela'nın yakınmasıyla yüzüncü kez gözlerimi devirdim. Bugün, Uraz'ın basketbol maçı olduğunu ve beni davet ettiğini söylemiştim fakat yıllardır sevdiği çocuğun maçına gitmeyi hayal eden Ela, aşka en uzak kişi olan benim ondan önce bunu yaşamamı kaldıramıyordu.

"Nasıl benden önce bir ilişkiye başlamış olabilirsin sen ya?" dedi olmayan gözyaşlarını silerken.

Begüm gözlerini kapatmış kafasını masaya yaslamış kendini ruhen başka bir yere ışınlamıştı.

"Eh, yeter be!" dedim sonunda. "Çalış senin de olsun, kıskanç köpek." dedim asabice. Dalga geçiyorduk aslında ama bazen böyle atışmak çok iyi geliyordu.

Ela'nın gözleri büyüdü ve elini inanamıyormuş gibi göğsünün üzerine yerleştirdi.

"Nankörsün kızım sen! Ellerimle büyüttüm seni ben! Yetmedi işe yaramayan aşk tavsiyeleri verdim, yedim yedirmedim, içtim içirmedim!" dediğinde o da ne dediğini bilmiyordu.

"E ağzıma sıçmışsın sen benim!" dedim yükselerek.

"Bok ye bu saatten sonra!" dedi ve sandalyeden kalktı. Ben de dikilip karşısına geçtim.

"Yemeğini benimle paylaşman hoş ama ben insani yemekler tercih ediyorum," dedim gıcık bir ifadeyle. Son kez birbirimize hıhlayıp ters taraflara yürüdük ama ben bir anda durdum arkam ona dönükken.

Onun da adım sesleri durmuştu. Birbirimize döndük ve adımlarımızı attık. Karşı karşıya geldiğimizde elini uzattı, tuttum ve tokalaştık.

"İyi geldi, teşekkürler." dedi ciddi bir ifadeyle.

"Kesinlikle, uzun zamandır kimseyle ters düşmüyorum rahatladım resmen." dedim iş görüşmesindeymiş gibi. O ciddiyete sahiptim şu an.

"Siz ikiniz nasıl ruh hastalarısınız? Hayır, ruh hastasının bile cinsine denk geldik arkadaş!" dedi Begüm yakınır vaziyette.

Ela'yla sözleşmiş gibi aynı anda sandalyelerimize geri oturup sipariş ettiğimiz tatlıdan bir çatal aldık.

"Buranın tatlısı çok güzel ya," dedim ağzım doluyken, aynı şekilde Ela'da beni "Aynen," diyerek onayladığında Begüm hayretler içinde bizi izliyordu. Bir sürtüşme çıkarıp stres atmıştık alt tarafı, büyütecek bir şey yoktu şahsen.

Ben ona hayırdır kek var kurabiye var ne bakıyon bakışı atınca siz iflah olmazsınız dermiş gibi bir hareket yapıp kendi tatlısına yöneldi.

"Kaya'yla nasıl gidiyor?" diye sordum lokmamı yuttuktan sonra.

"Şimdilik güzel. Yani ilk güzel giden flört dönemim, umarım bozulmayız. Aşırı tatlı ve kibar biri," derin bir nefes bıraktı. "Ve aşireti var, daha ne isterim." dedi hülyalı bir tavırla.

"Kankacığım bir şey diyeyim mi?" Ne var der gibi başını iki yana salladı. "Eros'un oku götüne girmiş haberin olsun." dedim sırıtırken. Bana baygın bir bakış attı.

"Senden daha çıkmadı o ok, kenar mahalle dilberi." diye bana sataştı. Maalesef biz de böyle anlaşıyorduk.

"İkinizden de tiksiniyorum, biliyorsunuz değil mi?" dedi Begüm tiksinç bir ses tonu kullanarak.