56.Bölüm

3K 118 117
                                    

"Ortaya atılan iddialar doğru mu? Herkesi korkutan Meyus yakalandı mı?" Diyen kadını duymam ile ne olduğunu anlayamadan Araz'a bağırmam bir oldu....
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ne oldu?" Diye sordu Araz telaşla parmağımı televizyona doğru uzatıp Araz'ın ilgisini televizyona çevirmesini sağladım. "Hay gerizekalı" dedi Araz ve gülmeye başladı ortada ciddi sorunlar varken Araz'ın bu kadar rahat olması beni şaşırtmıştı "Araz neye gülüyorsun yakalandı diyor" dedim "Bak bakalım beni yakalamışlar mı?" Dedi Araz ve etrafında bir tur döndü

Onu anlamayan gözlerle izlemeye başladım "Kocam iyi misin sen?" Diye sordum "İyiyim yavrum iyiyim" dedi Araz ve mutfağa gidip elinde tepsi ile yanıma döndü.

"Ya sen niye bu kadar rahatsın?" Dedim kendimi tutamayıp "Güzelim birisi kendince oyun oynuyor aptalın teki" dedi Araz ve burnuma küçük bir öpücük kondurup bana bir şeyler yedirmeye başladı.

"Aç bakalım ağzını benim prensesim bal yesin biraz" dedi Araz ve hazırladığı ekmeği bana doğru uzattı ekmeği ağzıma atıp çiğnemeye başladım. "Güzel kızım benim minik hazinem" dedi Araz ve karnımı okşadı "Ben hemen unutulmuşum hanımefendi daha doğmadan tahtımı elimden aldı" dedim yapmacık üzüntüyle "seni unuttuğum gün bil ki ölmüşüm ama emin ol o zaman bile aklımdasındır" dedi Araz ve boynuma minik ama etkisi çok kuvvetli bir öpücük kondurdu.

        
                                 🦋
Kapı kırılmak istenircesine çalmaya başladı. Annelik iç güdüsü ile karnımı sıkı sıkı tutup Araz'a bağırdım. Araz koşarak odamızdan gelip kapıyı açtı.

"Lan siz burayı nasıl buldunuz?!" Diye bağırdı Araz "Mehmet buldu da asıl sorun bu değil" dedi Yağız ve içeriye girip yanıma oturdu. "Keremsu merhaba" dedi Kerem ve o da yanıma gelip oturdu.

"Ne oluyor? kapıyı kıracak kadar hırs ne" diye sordu Araz sesini sakin tutmaya çalışsada sinirli olduğu her halinden belliydi "Abi Yekta" dedi Yağız o adamın adını duymak bile beni geriyordu. "Yekta çok büyük bir antlaşma imzaladı ve eğer iptal ettiremezsek tonlarca uyuşturucu gençlerin eline gelecek ve küçük yaştaki kız çocukları..." Dedi Yağız ve duraksadı elini sımsıkı yumruk yapıp dizine vuruyordu kendince sakinleşmeye çalışıyordu "Küçük yaştaki kız çocuklarını babaları yaşındaki adamlara satacak" dedi Yağız zorlukla hâlâ karnımda duran elimi biraz daha sardım karnıma benim de minik kızım olacaktı ve bunları duymak beni derin bir korkuya sürüklüyordu.

"Haysiyetsiz adam!"diye kükredi Araz onun da korkuları benimki ile aynıydı..
"Toplanın İstanbul'a dönüyoruz" dedi Araz ve bir hışımla ayağa kalkıp telefonla konuşmaya başladı bizi çok zor bir görev bekliyordu..

                                🦋

"Evimizi özlemişim" dedim ve koşarak evimi gezmeye başladım. "Yavrum koşma koşma" dedi Araz ve arkamdan yaklaşıp beni kucağına aldı "Hadi prenseslerin uyku saati geldi" dedi ve ciddi bir şekilde odamıza doğru ilerledi. "Sen pijamalarını giy ben hemen geliyorum." Dedi ve odadan çıktı. Hemen pijamalarımı giyip Araz'ı beklemeyen başladım.

"Güzel kızım" dedim ve karnımı okşadım "Ne yapıyorsun şu an acaba?" Diye sordum parmaklarımın ucuyla karnıma bastırdım ama kızım benimle iletişime geçmiyordu "Galiba minik bebeğim uyuyor" dedim tekrar şansımı deneyeceğim zaman yavaşça kapı açıldı ve Araz elinde bir bardak ile içeriye girdi.

"Kızım için ballı süt" dedi ve elindeki bardağı bana uzatıp içmemi bekleyen bakışlar atmaya başladı. "Minik prensesim uyusun büyüsün ve hemen kollarıma gelsin" dedi Araz benim kızım babasının sesini duyar duymaz kıpırdanmaya başlamıştı "Aa hanımefendiye bak anne seslenince tepki yok babasının sesini duyar duymaz hareketleniyor nazı bana demekki" dedim sahte bir üzüntüyle "Ah benim annesi gibi nazlı olan kızım" dedi Araz önce karnıma ardından dudağıma minik bir öpücük kondurdu. "Hadi bakalım sütünüzü için uyuyacağız"dedi Araz onu başımla onaylayıp sütümü içmeye başladım.

MAVİ BÖĞÜRTLEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin