MAVİ BÖĞÜRTLEN

13.Bölüm

Yağız hışımla içeriye girdi endişeli gözler ile bize bakmaya başladı ....

Instagram hesabımız: @mavi_bogurtlen_1

Tiktok hesabımız:_mavıbogurtlen_

......................🔥.......................
-Beliz'den
"Araz, Ali kaçmaya çalışmış, Burak hastanedeymiş. Mehmet Ali'ye çip taktığı için bizim adamlar hemen yakalamışlar oraya gitmemiz lazım" dedi "Bu adam neyine güveniyor, Burak nasılmış" diye bağırdı Araz "İyiymiş şimdi hadi gidelim" dedi "Tamam aşağıya in geliyorum ben" dedi Araz. Yağız odadan çıktı "Sevgilim benim gitmem gerekiyor ne zaman döneceğim belli değil sen benim arabamı al" dedi "Yok Araz ben giderim sen git ve gelir gelmez bana haber ver çok dikkat et kendine" dedim ve ona sarıldım kokusunu içime çektim ve onun odadan çıkışını izledim.

Telefonumu alıp Barkın'ı aradım " Alo Barkın ne yapıyorsun"dedim "Oturuyorum sen" dedi " Ben de Araz'ın şirketindeyim beni alır mısın evimize geçelim artık" dedim "Tamam ben şimdi çıkıyorum evden" dedi ve telefonu kapattı. Hızlıca İpek'in odasına gittim "İpek ben geldim" dedim ve beyaz koltuklardan birine oturdum
"Hoş geldin" dedi " Biz artık Barkın ile evimize geçiyoruz her şey için çok teşekkür ederim iyi ki varsın" dedim " Ben de seni seviyorum Sen de iyi ki varsın" dedi " Eee Yağız ile nasıl gidiyor"diye sordum "Beliz bilmiyorum daha çok yeni aslında bana şeffaf davranıyor ama böyle bir hayatın parçası olma düşüncesi tüylerimi ürpertiyor" dedi İpek hep hassas bir insandı onu çok iyi anlıyordum "Denemekten bir şey kaybetmeyiz, dene eğer bu hayatın içinde  yapamazsan , Yağız'ın sevgisi ağır gelmezse bitirirsin , denemek zorunda da değilsin eğer yapamayacağını düşünüyorsan baştan bitirebilirsin" dedim "Ama Yağız'ın yanımda olmasını istiyorum. Bu hayata adapte olabilirim sadece Yağız'a zarar gelir diye korkuyorum" dedi "Böyle bir hayatın içinde olmasa da zarar gelebilir ,bazı şeyler yarım kalabilir sadece bu hayat için geçerli değil ki bu" dedim "Haklısın, uzun süre sonra kalbim birisi için atıyor ve ben bunu kaybetmemek için her şeyi yapmaya hazırım" dedi "Seni seviyorum, birazdan Barkın gelecek yeni evimize geçeceğiz bize yaptıkların için teşekkür ederim" dedim ve sıkı sıkı sarıldım "Ben de seni çok seviyorum" dedi İpek ile vedalaşıp şirketten çıktım.

~Araz'dan
Ali'yi götürdükleri depoya gittik. Yağız yukarıda Sedef'in yanındaydı. "Lan puşt ben sana ne dedim, şimdi öldüreyim mi seni, sen benden kaçabileceğini nasıl düşündün" diye bağırdım cevap vermek yerine yüzüme bakıyordu "Sedef'i getirin" diye bağırdım "Ona dokunma ne yapacaksan bana yap" diye bağırdı birkaç dakika sonra Yağız ve Sedef içeri girdi "Ne olur bebeğime bir şey yapma" dedi ağlayarak Sedef . Ona bir şey yapmayacaktım ama istediğim şeye ulaşabilmek için onu kullanmam gerekiyordu "Sedef ile vedalaş bu onu son görüşün" dedim "Onlara bir şey yapma" dedi "Bunu sen istedin" dedim ve belimden silahımı çıkartıp Sedef'e doğrulttum "Dur yapma sevkiyatla beraber en büyük depolarının adresini veririm. Bildiğim her şeyi söyleyeceğim onları bırak" diye bağırdı "Sana neden güveneyim bir şans verdik onu kullanamadın şimdi vedalaş" diye bağırdım namlunun ucundaki Sedef korkudan titriyordu "Dur yapma dur eğer onu bırakırsan bildiğim her şeyi anlatırım bir de en büyük para kaynaklarını sana teslim ederim" dedi "Tamam sen anlatmaya başla ikna olursam bırakacağım" dedim.

Ali her şeyi belgelerle anlatmaya başladı o anlatıyordu Mehmet de doğruluyordu, birçok planı anlatmıştı son olarak "Frank James , en büyük bütçe ondan geliyor o olmazsa bütçenin büyük kısmı tamamlanamaz. İngiltere'de şu an ama iki haftada bir kez burada bulunan evine geliyor" dedi ve evinin adresini söyledi "Mehmet kontrol et" dedim "Tamam abi" dedi ve bilgisayarda bir şeyler yapmaya başladı birkaç dakika sonra "doğru bilgi abi" dedi "Ne zaman gelecek buraya" diye sordum "Sevkiyatın olduğu hafta" diye yanıtladı "Bu senin son şansındı eğer bir daha tekrarlanırsa bir dakika düşünmeden öldürürüm onları" dedim ve Sedef'e doğrulttum silahı belime geri yerleştirdim. "Yağız güvenlikleri artır, daha fazla adam gönder" dedim Yağız beni onaylayıp Ali'nin yanına döndü. Hızlıca depodan çıktım ve Burak'ın olduğu hastaneye gittim. Burak'ın odasını öğrenip içeri girdim "Burak iyi misin"diye sordum Burak yattığı yerden doğrulmaya çalıştı "Yat sakın kalkma" dedim "İyiyim abi her şey bir anda gelişti ben ne olduğunu anlamadım özür dilerim" dedi "Yok aslanım özür dileme sen şimdi iyice dinlen Ali zaten elimizde. Sen iyileş ve sahalara geri dön senin gibi güvenecek adam bulmak çok zor" dedim "Sağ ol abi" dedi biraz daha oturup odadan çıktım.