7 - KÖRDÜĞÜM

1K 123 528
                                    

Hazlett - Please Don't Be

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hazlett - Please Don't Be

''Bu adam katil Pera! Cezasını çekmemiş bir katil hem de! Uzak dur!"

♛♚

"Ne saçmalıyorsun Aşkım?" Lambaderden yayılan loş ışık azaldı, azaldı ve nihayetinde yok oldu. Zifiri bir karanlığa bulandığımda Aşkım'ın çehresini de bedenini de göremezken yalnız sesi kulaklarımda yankı buluyordu. Sesi, uzansam dokunacakmışım gibi yakın gelirken gözlerimi değdirdiğim her yerde yalnızca sonsuz karanlığı görebiliyordum. Omuzlarım her geçen saniye zemine ulaşmak için müthiş bir mücadele veriyorlardı ve ben kamburumun çıktığından emindim.

"Ne işin var senin onunla?!"

Ses yankılandı, ona anlamsız ve boğuk uğultular eşlik etti. Göğüs kafesimde sızılar hissettim. İçerisi karışmıştı, kan pompalamakla görevli organım sesini duyurmak için muazzam bir mücadele veriyordu. 'Güveninin kapısını tıklattığım ve hipnoz etkisiyle çekildiğim hareler bir katile ait'

"Cevap versene kızım!"

Ses yeniden yankılandı. Anlamsız ve boğuk uğultular yerli yerindeydi. Parmak uçlarım karıncalandı ve gözlerim çıkış yolunu bulmak ister gibi karanlığın içinde sağa sola koşturdular. 'Çok kez sormuştum bunu; güzel yabancının kalbi güzel değilmiş'

''Pera!''

Ses bir kez daha yankılandı uğultularla birlikte 'Evime kadar giren, yıllar sonra ilk kez birine güvenmeyi bu denli istediğim adamın avuç içlerinde kurmuş kan lekesi var.' Zemin ayaklarımın altında hırsla sallandı. Kollarımdan sıkıca tutan bir çift el hissettim ve zifiri karanlık, bedenim sarsıldıkça dağıldı. Lambaderden yayılan loş ışık adım adım karanlığı sildikçe, Aşkım'ın öfke ve dehşet saçılmış yüzü netleşti gözlerimin önünde.

''Kime diyorum? Cevap ver?!'' Kulaklarıma çarpan sesinin yankısı git gide azaldığından, uğultular da kulak zarımı tamamen terk ettiğinden, bu kez daha net duydum onu. Bedenim sarsılmaya devam ederken gözleri artık fluluktan oldukça uzaklaşmış, net bir şekilde gözlerime değiyordu.

Hızla fakat zorlukla toparlandım. Aralanan dudaklarımı önce kapatıp daha sonra tekrar aralayarak hızlıca dilimi gezdirdim üzerlerinde. Yutkundum, ne diyeceğimi hiç düşünmemiştim. Aşkım, Doğu'nun Deva'ya olduğu gibi bir dost değildi bana fakat arkadaşımdı nihayetinde.

Ne söyleyecektim? Ne anlatacaktım? Neyin içindeydim ki ben? Tüm düğümlerim, her gün git gide çözülmeleri gerekirken neden daha da karışarak kördüğüm hâline geliyorlardı? Onları çözmek için kullandığım tırnaklarım aşındıkça sıra sıra diğer tırnaklarımı kullanabilirdim elbet, fakat önümde on düğümden fazlası vardı.

Kollarım yeniden sarsıldı. "Pera!" Tiz sesi kulak zarımı delercesine çarptı.

''Aşkım yeter!''

MATWhere stories live. Discover now