33. Bölüm: KARDELENİN YALNIZLIĞI

Start from the beginning
                                    

Elleri cebinde ne yaptığımı anlamaya çalışırken hâlâ yerinde kıpırdanıyordu. Boyu benden çokça uzun olduğu için parmaklarımın ucunda havaya kalkıp elimdeki atkıyı dikleştirdiği ceketin yakasının içinden boynuna doladım. Neyse ki atkı krem rengindeydi. Üzerinde komik durmamıştı. Atkıyı boynunun arkasından geçirip püsküllü uçlarını aşağı doğru sarkıtırken gözlerinin yüzümde gezinmesiyle duraksadım. Aramızdan akarak yerle buluşan karlara aldırmadan gözlerindeki derinleşen girdap tekrardan beni içine çekmeye başlamıştı. Yutkunup parmak uçlarımdan ayak tabanlarımı yerle buluşturdum. "Bu seni biraz ısıtır belki." Bu girdaptan çıkabilmek adına gözlerimi gözlerinden çekmiştim.

"Evet, ısıtır." Gözlerimi kısa bir an ona kaldırdığımda gözlerindeki girdap bana tebessüm ediyordu. "Hadi sen de arabaya bin. Ben yardım arayacağım." Arabaya dönmek için arkamı ona dönmüştüm. Bana baktığını hissedebiliyordum. Arabanın kapısını açarken bakışlarımı ona çevirdiğimde arkasını dönerken burnunu atkıma gömmesi dikkatimi çekmişti. Bakışlarım onun üzerindeyken benim ona baktığımdan habersiz sırtı dönük bir şekilde yağan karlar altında yürümeye başlamıştı bile.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde içerisinin sıcaklığında ellerimi birbirine hızla sürterken bakışlarım hâlâ üzerindeydi. Aniden bana dönmesiyle gözlerimi nereye sabitleyeceğimi bilemeden ona odaklanmaya karar verdim. Adımlarını geri atarken atkıma gömülü olan yüzünü kaldırıp bana tebessüm etti. Parmaklarını kıvırıp baş parmağını havaya kaldırdı. İki eliyle bana 'Sorun yok,' derken parmaklarını atkıma götürüp burnunu kapatacak şekilde çekti. Şu an sadece burnunun bir kısmı ve gözleriyle alnı gözüküyordu. Bu hâli gülümsememe sebep olurken bende ellerimi kaldırarak bana yaptığı hareketi tekrarladım.

Umarım birilerini bulabilirdi.  Bana asker selamı verip sırtını bana döndüğünde yağan karların ardına karışmaya başlamıştı bile. Ellerimi klimanın önünde tutarak soğuktan kızarmış ellerimi daha da ısıtmaya çalışıyordum. Burnumun da kızardığına emindim. Bu kadar soğukta kızarmaması imkansızdı. Avuçlarımı birleştirip nefesimi içlerine verdim. Bu klimadan daha etkiliydi. Ellerim biraz olsun ısınmaya başlamışken ceplerime sokup rahat bir pozisyonda koltuğa oturdum. Yan dönerek sırtımı kapıya yasladım. Yüzüm Yavuz'un koltuğuna dönüktü. Vücudum sıcaklıkla mayışmaya başlamışken burnunu atkıma gömdüğü an zihnimde dolanmaya başlamıştı. Yüzümde tebessüm oluşmasına engel olamazken gözlerim ağırca karanlığa yolculuk etmişti.

----

Tanımlayamadığım seslerle gözlerim hafifçe aralanırken önce etrafıma bakındım. Burada uyumuştum ve kaç saat geçmişti? Telefonumu çıkarıp saate baktığımda yaklaşık iki saattir uyuduğumu fark etmiştim. Yavuz hâlâ dönmemişti...

Arabanın etrafındaki aynı sesleri duymamla yerimde doğrulup pozisyonumu düzelttim. Ne sesiydi bu?

Telefonumu cebime koyarken arabanın önünden hızla geçen şeyle duyularım harekete geçmişti. Arabanın etrafında birisi vardı. Gözlerim hızla etrafıma bakınırken arabanın arka tarafından geldiğini düşündüğüm aniden gelen sesle, kalbimin göğsüme vurma hızını hissedebiliyordum. Şair bizi takip etmiş olabilir miydi?

Olabilirdi...

Ya da şu an düşündüğüm şey kafamda kurduğum senaryolardan biriydi. Hayır Ezgi, kendine gel. Kar yağışı durmuştu ve etraf o kadar ıssız gözüküyordu ki...

"Yavuz?"

Arkaya doğru seslendiğimde herhangi bir cevap gelmezken ses bir anda kesilmişti. Bu durum kalbimin göğsüme daha da şiddetle vurmasına sebep olurken ön taraftan geçen gölgeyle vücudumdaki her zerremin daha da gerilmeye başladığını hissetmiştim. Derin bir nefes alıp elimi göğsüme götürerek kendimi sakinleştirmeye çalışsam da bu pek mümkün değil gibiydi. Ellerimin titrememesini dileyerek kapıyı yavaşça açtım. Adımım soğuk karla buluştuğunda çıkan ses bu ıssız yerde duyulurken nefesimi tuttuğumu bile yeni fark etmiştim.  Arabanın arkasına dikkatle bakarken yerdeki adımımı da dengelemeye çalışıyordum. Aynı sesi duymuştum fakat karanlıkta arka tarafı seçemiyordum. Arka tarafa doğru adımlarımı sessizce atmaya çalışırken ön tarafta beliren hareketlilikle başımı çevirdim.

ÖLÜMCÜL SIRWhere stories live. Discover now