Baba Sorunları

165 22 35
                                    

🍀|Gon

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

🍀|Gon

"İşte bu kadar!" Nefes nefese yere oturmadan önce zafer çığlığımı atmayı ihmal etmemiştim. Karma-kun yakındaki bir ağacın kalın dalına oturarak nefeslenirken üsten bana bakmıştı. "Üç ayın sonunda sana şeytan sinsiliğini öğretmeyi başardım ya, bu saatten sonra Korosensei gelse beni geçemez." Dediğinden bir şey anlamasam bile gülümsemiştim. Korosensei dedikten sonra yüz ifadesi değişmiş, daha durgun ve yumuşak bir ifadeye bürünmüştü. Bahsettiği her kimse onun için önemli olmalıydı.

Üç ay. Tam üç aydır her gün Karma-kun ile ders yapıyorduk. İlk başlarda beni çok korkutuyordu. Beyninde dolanan tilkiler gözlerine yansıyordu. Beni korkutan şey buydu. Sinsiydi. Doğası gereği sinsilik onun damarlarında akan kan gibiydi. Onsuz hiçbir şeydi. Aynı zamanda ilk başlarda bana yavşayıp Killua'yı çileden çıkarıyordu. Hatta bir yerden sonra Killua dayanamayıp onu suya atmıştı.

Güçlerimi nasıl kontrol edeceğimi, bildiği hamleleri, koruma ve saldırı büyülerini, nasıl uçup kanatlarımı bedenimin bir parçasıymış gibi hareket ettireceğimi tek-tek öğretti bana. Elbette bana öğrettiği tek şeyler bunlar değildi. Bana sinsiliği, şeytanlığı öğretmişti. Yarışlarda hile olduğunu ve kazanmak için hile yapmam gerektiğini öğretmişti. Hiçbir şeytana, hatta kendime bile güvenmemem gerektiğini öğretmişti. Karma Akabane bana çok şey öğretmişti bu üç ayda.

"Alın bakalım." Killua'nın bana uzattığı, Karma-kun'a fırlattığı su şişelerini alıp teşekkür ettik ikimizde. Suyu tek dikişte bitirmiştim. Bu yarış beni fazlasıyla zorlamıştı. Killua yanıma oturup kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. "Babanla görüşmeni ayarladım." Hızlıca ona döndüm. "Nasıl? Sen...ne ara? Killua her şey ile tek başına uğraşmak zorunda mısın?" Gülüp burnumdan makas aldı. "Sen burada ders görürken bırak da arka plandaki işlerini ben halledeyim. Benim dersine pek bir etkim yok sonuçta." Karma-kun ağaçtan atlayıp yanımıza geldi ve karşımıza oturdu.

"Yoko ile anlaştın değil mi? Zodiac koruyuclarının şeytanına ulaşmanın tek yolu o çünkü." Killua başıyla Karma-kun'u onayladı. "Öyle özel bir şey yapmama gerek kalmadı. Durumunu anlattım anında onayladı. Yarın yıldızlara uçuyoruz perim." Gülümsedim. Bana böyle hitap ettiğinde mutlu oluyordum. Karma-kun karşımızda kusma hareketleri yaparken Killua bakışlarını ona döndürüp tekme atmıştı. İkisi sözlü ve fiziksel kavgaya tutuşurken kafamı gökyüzüne kaldırdım. Yarın beni orada neyin beklediğini merak ediyordum.

~🌿~

"Ve sen bunu şimdi mi söylüyorsun?" Kurapika'nın sitem dolu sorusu herkesin iç sesi olmuş gibiydi. Leorio, Hisoka, Bisky ve Keitha-nee bize çok kırgın bakıyordu. Killua araya girdi. "Asmayın yüzünüzü. Daha bugün konuştum kraliçe Yoko ile. Önceden konuşup anlaşıp size haber vermemezlik yapmadık." Bakışları düzelir gibi oldu. Kırıldıkları nokta, onlardan ne zaman gideceğimizi sakladığımızı düşünmeleriydi. Ama aslında saklamamıştık.

peri güzeli ⌘ killugon ✓Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon