19 ❉ KIZ VE ÖFKESİ

3.2K 372 75
                                    

03.12.2022

🩸Egzod, Royalty (slowed + reverb)

OLESYA
KIZ VE ÖFKESİ
ON DOKUZUNCU BÖLÜM
🐺

Bedenim bana ait değildi. Kalbimin hızlı attığını biliyordum ama sesini duyamıyordum. Başım soğuk zeminden kalkmıyordu, parmaklarım hareket etmiyordu. Gözlerim küçük bir odanın tavanında gezindi, etraf betondandı ve sanki terk edilmiş kulenin en üstünde gibiydim. Küf kokusu vardı, ölü böcek dolu örümcek ağlarını görüyordum.

Başımı kaldırmaya çalıştığımda hareketlenme oldu. Bir el enseme uzandı, isteğimi yerine getirircesine doğrulttu ve tuttu.

Başımı kaldırdığımda pelerinli, başlığı da yüzünün üst kısmını kapatacak kadar çekilmiş kişiyi gördüm. Yakından ve odadaki hücre penceresinden ay ışığının yansımasından Raymond gibi gözüküyordu çenesi, yanakları, hatta iriliği bile...

Nefesimi tuttum.

Dudaklarımı aralamaya ve ismini söylemeye çalıştım. "Ra..."

"Hayır." dediğinde net sesinin ne kadar andırdığını fark ettim. Raymond olmalıydı bu. Beni böyle korkutmaya ne hakkı vardı? "Raymond diyecektin, değil mi?"

Beni bez bebek taşır gibi kollarımın altından tutarak duvaraya yasladı, bıraktığında duvarın dibile yığıldım adeta. Pelerinim boğazımı zorluyordu. Kafamı sallayarak zihnimi toplamayı denedim ama sadece odanın kalanını görebildim. Odanın ucunda aşağı inen merdivenler vardı. Yuvarlak bir kuledeydim, muhtemelen çok yüksekteydim çünkü küçük pencere aya yakın görünüyordu. Kilitli değildim ama hareket edemiyordum.

Adam sağıma dizlerinin üzerine eğilmişti, parmakları pelerinin ipini açtı. Başlığını ittirerek pelerininin omuzlarından kaymasına izin verdi. Bakışlarım omzundan yüzüne doğru çıktığında bayılacakmış gibi oldum.

Eğer uzaktan görsem ona Raymond derdim. Ama gözleri kan kırmızısıydı ve saçlarının kesimi bile aynı olmasına rağmen gece mavisi değil, simsiyahtı. Bakışları savunmayı veya korumayı bırakın, tamamen saldırmak üzerine eğitilmiş bir asker gibiydi. Yıllar onun vahşiliğine alay katmıştı, küçümseyiciydi ifadesi. Çenesi sert, elmacık kemikleri daha belirgindi çünkü iri yapısına rağmen Raymond'la aynı boyda fakat zayıftı.

Dudakları tek taraflı kıvrıldığında kırmızı dudaklarına doğru uzayan sivri dişi göründü. O kadar korkunç bakıyordu ki kendimi gizlemek istedim. Hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Öfkenin ve arzunun karışımı değildi bu; beslenmek isteyen vampirin odaklanışıydı. Violet'te gördüğüm gibi.

"Adım Desmond." diyerek başını bana eğdi. Uzun parmaklarındaki sivri tırnaklar yanağıma uzandı, tenimi çizen ama kanatmayan bir yol izledi çeneme doğru. Diğer eli üzerimdeydi ve beni tekrar tekrar elliyordu; üçer kez, her kısmımı. "Desmond Vulcan."

Gözlerim bayılacakmış gibi arkaya kaydığında işaret parmağını tenime batırdı ve tekrar bakmamı sağladı. Sesini fısıltı gibi düşük tonda tutuyordu, adımı tekrar tekrar çağırırkenki gibi. "Kardeşim beni anlattı mı Olesya?" Keyifle gülümsedi. "Ya da sadece kuduz bir köpek gibi kudurdu mu?"

Aklım almıyordu. Sanki o an oradaki ben değildim, uzaktan izliyordum. "Yalan söylüyorsun." dedim, yutkunmalarım arasında. Benden cevap beklemediği belliydi oysa.

Kaşlarını kaldırarak dudaklarıma baktı. "Konuşabiliyor musun Olesya?"

Parmaklarımı kıpırdatmaya çalıştığımda sadece yumruk haline getirebilecek kadar güç kazanmıştım. Zayıf bir tonda konuştum. "Az önce duymadın mı aptal?"

KIZ VE ÖFKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin