4 ❉ KIZ VE ÖFKESİ

3.9K 365 96
                                    

09.11.2022

🩸Softcore x NDA (slowed, mashup)

OLESYA
KIZ VE ÖFKESİ
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
🐺

Odamı bulduğumda içeri girdim ve yine ilk olarak tavanı kontrol ettim. Faylinn ters bir şekilde tavanın kirişlerine asılmıştı, sallanıyordu. Beni gördüğünde üstümü inceledi.

Faylinn yokmuş gibi dolabıma ilerledim. İçini açtığımda yere yığdığım kıyafetlerimin olmadığını gördüm; onun yerine yenilenmiş şekilde asılıydı eşofmanlar. Yeni bir kazak ve pantolon aldım.

"Dolabımı açmaya mı çalıştın?"

"Evet."

"Başkasının eşyalarını karıştıramazsın."

Dolabın bana inatla açılmadığı anı hatırladım. "Fark ettim."

"Profesöre tekme attın mı?"

"Hı hı."

"Ve eşyanı mı patlattın?" Ona bakmadan başımla onayladım. "Rezalet kötüsün gerçekten. Nasıl eflatun olabiliyorsun anlamadım."

"Sen nesin? Hiç ortalıkta görünmüyorsun da. Torpilli misin?"

İç gıcıklayıcı bir şekilde güldü. "Sadece muhteşemim. Sınavlar dışında yalnızca Boşluk'a ve Etkileşim'e katılıyorum."

"Tabanlar?"

"Seninle konuşma kotamı doldurdum." diyerek bacaklarına doğru kıvrıldı ve inanılmaz küçülerek kendini gizledi.

Bir süre sonra Cliff ile beni daha önce beklediği yerde buluştum, bana etrafı gezdirdi ve onun için yazdığım programı inceleyerek derslere nereden gireceğimi gösterdi. Akşam yemeği vaktinde ise Siber beni sorulara boğdu. Hatta etrafımızda bir kalabalık oluştu ve Tabanlar dersinde olanları tekrar tekrar anlatmamı istediler. İnanmayanlarla fazla heyecanlananlar karıştı; Profesör Lucius yemeği başlatana kadar gürültü sağır edecek kadar çoktu.

Yemekte, hatta kalktığımda bile o kadar çok rahatsız edilmiştim ki en sonunda odama dönmeyi seçtim. Bugün çok hasar almış bedenim yorgundu ve ilaçların etkisi geçiyordu. Yine de uykum yoktu, bu yüzden masayı ve dolabı iyice karıştırıp düzenlemekle ve tanımakla geçirdim süremi.

Sabah olduğunda Tabanlar dersine tam vaktinde gitmek için sıkılana kadar oyalandım. Bir daha ne erken gider, ne de geç kalırdım o derse. Fakat vaktinde gitsem de beklemediğim bir olayla karşılaştım.

Bahçeye tam adımımı atmıştım ki Profesör Demetrius önümde belirdi. "Dersime girmen yasak."

"Anlamadım?"

Arkada koşmak için hazırlanan, pelerinlerini çıkarak öğrenciler bizi izliyordu. "Ben isteyene kadar dersime giremezsin."

"Nedenmiş o? Sizi de benim gibi alay konusu yaptığım için mi?"

Profesör kükrercesine üstüme yürüdü. "Geriye kalan süpürge saçlarını biraz olsun seviyorsan git buradan."

Geriye adımlayarak ellerimi kaldırdım. Beni korkuttuğunu sanmış olmalı ki yürümeyi kesti. Ben de ona orta parmaklarımı gösterdim. "İyi, dersiniz de bok gibi zaten."

"Olesya!" diye bağırdığında ondan kaçarak koşmaya başladım.

Arkamdaki canavarı gözden kaybettiğimde durdum ve dizlerimin üstüne eğildim. Ardından da fark ettim ki bu gibi durumlar için daha iyi koşmam gerekiyordu. Bu yüzden eğer bahçede koşamayacaksam ben de koridorlarda koşabilirim diye düşünerek kendi antrenmanımı kendim yaptım. O adama ihtiyacım yoktu.

KIZ VE ÖFKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin