29.BÖLÜM: DİRENİŞ

254 7 1
                                    

"Saçma" dedi Yörük yerinden kalkarak

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

"Saçma" dedi Yörük yerinden kalkarak. Herşeyi prösüdürüne uygun hesaplamıştı Reha Hanım, hesaplarını eminimki son ana bırakmamıştır. Elimle saçlarımı geriye savurup derin bir nefes aldım. Akgünün gözlerini üzerimde hissettiğimde ona doğru döndüm, abimin aksine yüzünde hiçbir tedirginlik yoktu.

"Bu şirketin, 4 ortağı var. Ve bu hep böyle kalıcak." dedi bir abime bir bana bakarak. En son gözlerimiz birbirine takıldığında içimdeki ateşi görürcesine bakıyordu "Sen istemediğin sürece buraya girmeyecek." dedi, eğer bahsi geçen dava açılırsa kazanacağını hepimiz biliyorduk aslında. "Yörük." diyerek gözlerini benden çekti, "Şirketin bütün avukatları bir saat içinde toplantı salonunda olsunlar." dedi, Yörük hepimize bakarak çıktı odadan.

Serkan sinirini atamadığı belli olurcasına tek eliyle masaya vurup  koltuğa oturdu. "Bugün Reha girerse yarın Çakır girerecek." dedi, ortalığı dahada harlıyordu. Serkan kaçamak bakışlarla bana bakıyordu, söylemek istediği birşey var gibiydi. "Söyle söyle, ağızındaki baklayı çıkar." dedim ve masaya yaslanıp onu dinledim.

"Bürodan uzaklaştırma aldı büyük ihtimal uzun bir süre, yada atıldı kurul kararıyla bilmiyoruz. İntikam alıcaktı zaten biliyorduk bunu, işleri hızlandırdı işte." dediğinde doğrulup karşısına geçtim. Parmağımla kendimi gösterip " Ne yani? Benim yüzümden mi?" dedim hayretler içerisinde. Kafasını iki yana sallayıp ofladı, "Öyle demiyorum Rima." dedi, zaten sinirlerim tepemdeydi dahada geriyordu beni.

Olaya Akgün müdahale etti, "Birbirimize girmenin zamanı değil, istediğide bu zaten. Serkan,Limerence 'ye git. Kasayı biliyorsun abi, tüm dosyaları al." dedi, bu dosyalar hakkında bir fikrim yoktu daha önce bahside geçmemişti. Serkanda anlamamış olacakki "Odandaki kasadan mı?" dedi, Akgün kafasını sallamakla yetindi. Serkan kapıdan çıktığında yanıma gelip ellerimi tuttu, bir eli yüzümü severken diğeride elimi okşuyordu.

"Söz, elimden geleni yapıcam. Gelen dosyalar sende Rİma, hukuka aykırı çok şey var. Onları legalleştirmemiz lazım, en azından bir süreliğine." dedi. Rehanın buraya girebilme olasılığı bizi bitirir diyordu yani.  Ellerimi arka cepleri soktum, "Ordaki dosyalarda sadece sen mi varsın?" dediğimde ben bitirmeden bile kafasını salladı. "Yanarsam ben yanarım problem değil ama şu var, hisselerimden ötürü buraya da bakarlar. Evet burdada benim ismim var sadece, ama sizde kağıt üstünde ortaklar olarak gözüküyorsunuz. Maddi manevi çok zarar edersiniz." dedi, elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırmıştım. Çünkü bilmediği bir iki şey vardı, en azından sadece o yanmayacaktı..

"Sen burda yokken imzalaman gereken şeyler sana geliyordu ,biliyorsun." dedim içime kaçan sesimle, kafasını salladı ancak konunun nereye gideceğini merak ediyormuş gibiydi.

"Geçen sene bu zamanlar çok büyük  bir kömür nakliyatı yaptık hatırlıyorsundur." yutkundum, gözlerime gözlerime bakıyordu ve ben gerildiğim için konuşamıyordum. "Firma tek kefil kabul etmedi, Serkanda yoktu." dediğimde kaşları dahada çatıldı. "Akayı sokmak istemedim, altında sadece senin imzan yok. Bende imzaladım." dediğimde gözlerindeki sinir vücudunu esir almış gibi ellerini üzerimden çekti.

AŞK-I DİLDAR (Mahalle serisi) DÜZENLENİYORKde žijí příběhy. Začni objevovat