AŞK-I DİLDAR (Mahalle serisi) DÜZENLENİYOR

YÖRÜK & NUR

3 SENE ÖNCE..

"Çok kötü dururmda, hergün gözümüzün önünde eriyip gidiyor." dedim kollarımı birbirine dolayıp. Rüzgar içime işlemişti, içeri girelim demeyede çekiniyordum zaten. Bana döndüğünü hissetiğimde bende ona döndüm. 

Hepimiz gibi o da yorgundu, arada kalmışlığını hissedebiliyordum. Sormak istemesemde merakıma engel olamadım. "Akgünle konuştun mu?" dediğimde başıyla yavaşça onayladı beni. 

"Bana bile anlatmıyor, aramızda dedi kapadı mevzuyu." dedi. Dİyecek ve konuşacak birşeyimiz kalmamıştı. İçeri girmek için arkamı döndüğümde ismimi duydum dudaklarından. "Nur." dedi durmam için. Yavaşça ona tekrar döndüm. 

"Bana hala kızgınmısın?"  dedi yıllar öncesini hatırlatmak istercesine. Ben bunları konuşmak istemiyordum ki, konusunu bile açmamıştım ona. Kollarımı biraz daha birbirine doladım, "Değilim, sana beni neden sevmedin diye kızamayacağıma göre?" dedim gülümseyip alaya almaya çalışarak. Bir süre gözlerime konuşmadan baktı, belkide pişmandı. 

"Kızgın değilsin belki, ama kırgınsın. Görebiliyorum." dedi ondan beklemediğim bir şekilde. Üstünde olan deri ceketini yavaşça çıkarıp omuzlarıma bıraktı. Ben her saniye onu izlerken, o saniyeler içinde eski yerine geçti. Üstümdeki ceketten buram buram kokusu gelirken ben ona kansantre olamıyordum.

"Biliyorsun Sevda vardı hayatımda. Ben hayatımda o varken aklımın ucundan bile bir kadını geçirmedim, çünkü bana göre bu ihanettir. Keza sanada öyle, allah biliyor bir kez bile kardeş muamelesi de yapmadım. Ama bu benim sana karşı bir hissimin olacağı ihtimalinden değildi, senin bana karşı hislerinin olduğunu tahmin ettiğimdendi. Önce ses çıkarmadım, belki gelip geçicidir yaşıda küçük dedim. Ama senin hislerinin git gide büyüdüğüne şahit olunca, benim seni bir yerde durdurmam lazımdı Nur. " dedi ve derin  bir nefes aldı. Bu konuşmayı zorunluluktan yaptığını bilmek beni yaralıyordu. Neyin açıklamasını kimse yapıyordu ki?

"Dersenki Sevdanın  kalbini kırmamak için benimkini paramparça ettin, haklısın. Gitmesi koydu mu dersen de, koydu allah var. Ama ben ona aşık değildim, bundan artık tamamen eminim." dedi kömür karası gözlerini yüzümde gezdirerek. Önemi yok dercesine kafamı salladım. 

"Rima ya burda durmak iyi geleceğe benzemiyor, onu alıp uzaklaşmak istiyorum buralardan. Hem sende görmezsen beni belki vicdan azabın geçer." dedim etrafa göz gezdirerek. Birkaç adım bana doğru yaklaştı. Eğer o gün ondan bu cümleleri duymamış olsam şuan bu yaptığına inanabilirdim. Ama o hali aklıma geliyordu istemsizce..

Hala kalbimin bu denli atmasına lanet ettim. Ama sarf ettiği o cümlelerde beynimde yankılanmıyor değildi. Sahi ya ne demişti,  'Sevdadan sonra seninle olabiliceğimi düşünmedin inşallah ufaklık ' titrek bir nefes aldım. O konuşmamızı hatırladığımı anlamıştı, gerildi.

Ona doğru büyük bir adım attığımda oldukça yakınlaşmıştık. Omuzlarımdaki ceketi çıkarıp kollarına bıraktım ancak elimi çekmedim. Gözlerimdeki yaşlara lanet okusamda o an aklımdan geçen şeyi söyleyiverdim. 

"Sevdadan sonra seninle olabileceğimi düşünmedin inşallah." dedim alayla. 'Yapma' der gibi bakıyordu gözlerime. Uzun bir nefes alıp çıkmak için balkon kapısına yöneldim. Kolum hzıla tutulduğunda çekmeme bile fırsat vermeden kendine çekti. Dudakları dudaklarımla buluştuğunda kapattığım gözlerimi açamadan öylece durdum. Kolumdaki elini serbes bırakmış  bir eliyle yüzümü diğer eliyle belimi tutuyotdu. Ben hareket bile edemeden öylece durdum.

Karnımda hissettiğim kıpırtılarla bende karşılık verdim. Ellerimi boynuna çıkardığımda aramizda duran ceket yere düşmüştü. Karanlık olan bu ortamda belkide en çok o aydınlattı benim içimi. Pişman olacağımı bile bile sadece onunla olmak istiyordum şuan. Nefes nefese geri çekildiğimizde. Birkaç saniye ona karşı bakakaldım. Dudaklarında küçük bir gülümseme oluştuğunda telaşla arkamı dönüp balkondan çıktım ve koşar adımlarla odama gitti. Bir elim kalbimde dururken kendimi odaya attım ve yatağa uzandım. Ne olmuştu demin öyle?

Onlar hakkında küçük bir kesit atmak istedim. Herkes ikinci bir şansı hak edermi? Yoksa herkes o  şansı  kendi mi yaratır?