Güçlü bir Adamla, Güçlü bir Kadının hikayesi...
Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter...
🕊
"Sen benim en doğru yanlışım .Tövbesi olmayan...
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoorum,umarım bölümü beğenirsiniz.Hikayemize yavaş yavaş yeni karakterler dahil olmaya başlayacak,bir sonraki bölümlerde zaten tanımaya başlayacaksınızz.Daha öncede dediğim gibi bu sezon 1.sezondan çok farklı olucak çünkü bazır karakterlerin evrilimini ve değişimini görücez.Ayrıca ileriki zamanlarda yaşanacak şeylerin tahmninlerini yorumlara bırakırsanız sevinirim,okumak ve cevap vermek çok hoşuma gidiyor:)
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Yüzüme vuran ışığa karşı elimi kaldırdım,yüz üstü dödüğümde istemsizce gözlerim aralandı. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp,gözlerimi birkaç saniye kapadım.O sırada kapım çaldı,Nur gülümseyerek kafasını uzatttı ilk önce.
"Kuzenn,günaydın."dedi sırıtarak.Bende gülümsedim "Günaydın."dedim bende dolamın kapaklarını açarak. "Bugün yörükkle bir yerlere gidicez,gelmek istermisin?"dedi ışıldayan gözlerle.Kafamı iki yana sallayıp "Saol kuzum,işlerim var bugün.Başka zaman."dedim öpücük atıp.Kafasını sallayıp odadan çıktı,üzerimi değiştirmeye hazırlanırken gözüme dün Çakır Beyin verdiği kart takıldı.Eve kadar bırakıp,bir ihtiyacım olursa aramam gerktiğini söylemişti.
Aslında çok tanıdık geliyordu.Muhtemelen daha önce karşılaşmıştık ancak fırsat olmadığından soramamıştım.Tekrar dolaba dönüp,siyah pantolon siyah kaak ve deri ceketi elime alıp siyah topuklu botlarımı çıkardım.
Hızla giyinp mahyaj yaptıktan sonra aynanın karşısına geçtim. "Bugün güzel birgün,sadece işini yap.Sadece." diye kendime hatırlattıktan sonra çantamı alıp aşağıya indim.Nur elindeki kırmızı güllere bakarken şaşkındı.Gülümsedim.
"Oooo Yörük bey kendini geliştirmiş bakıyorum,gül göndermeler falan." dedi tek gözümü kırpıp.Güldü ve uzattı. "Sana gelmiş." dedi,şaşırsamda mecburen aldım. Aklıma Akgünün gelmesiyle çiçeği kaldırıp Nura baktım.
"Bana çiçekmi yollamış?Bu nasıl saygısızlık ya o kimki bana çiçek yolluyor yaa." dedim olduğum yerde tepinirken.Çiçekten yere bir kağıt düştü,hızla eğilip kağıdı bir çırpıda aldım.
-Umarım iyisindir dünden sonra...
Kağıdı elimde büküp top haline getirdim. Birde iyimisin diyordu,dünden sonra bana iyimisin diyordu. Elimdeki buketle hızlıca evden çıktım,etrafa bakıp arabasını kontrol ettim yoktu.Telefonumu çantadan çıkarıp hızlıca aradım.İlk çalışında açmasına şaşırsamda bozmadım ve yüksek sesimle
"Nerdesin sen?" dediğimde bir kaç saniye ses gelmedi. "Bir şey mi oldu?" dedi pürüzsüz seiyle, elimi başıma koyup sakinleşmeyi bekledim. Benden ses gelmeyeceğini anladığında konuştu.
"Mekandayım,bir şey mi oldu Rima söylesene." dedi meraklı seesiyle. Oraya gitmek istemiyordum. "Yarım saate sahilde ol." dedim ve yüzüne kapadım.Arabımın yanına gittim, iyimisin diyordu ya iyimisin? Hayır artık üstümde deney falan yaptığını düşünmeye başlıyordum.
