✔️10. Bölüm

53 20 0
                                    

Ada'yla devam...

Eve gelince direk uyumuştum. Yorgunluk her yanımı sarmıştı. Uyandığımda bile yorgundum. Saat uyandığımda onbir oluyordu. Ki uyanmama sebep olan şey de içerideki yüksek seslerdi.

"-Ne değişti ya?" diye bağırıyordu bir kız. Gözlerimi ovdum. Yataktan kalkıp lavaboya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadım. Salona çıktığımda Yürüyen Filli baya sinirli görünüyordu. "-Alper bana açıklama yapmak zorundasın!" diye bağırdı son kez. Gözleri bana döndü. "-Onu götürdün değil mi?" Alper sinirle ayağa kalktığında ona elimle durmasını işaret ettim. "-Ceyda sa-"

"-Kes ya! Senin yüzünden hep gittiğim davete gidemiyorum ben!" Konu cidden bu muydu? Uykumdan uyanmamın mantıklı bir sebebi olacağını düşünmüştüm oysa...

"-Bana sesini yükseltme. Ve çok istiyorsan sen git. Kimse sana gelme demiyor." Üstüme yürüdü. Alper ona bakarak daha çok sinirleniyordu ama ben hala sakindim. "-Senin gibi küçük bir orospu yüzünden ben gi-"

Elimi sertçe yüzüne vurdum. "-Haddini bil! Sana iki yüz verdik diye tepemize çıkamazsın! Gerekirse sike sike indiririm seni oradan. Sen kendini ne sanıyorsun? Bana öyle her an küfür edebilecek,canımı sıkabilecek biri mi sanıyorsun?" Alper ayağa kalktı. "-Ada, tamam bırak."

"-Ne bırak ya? Orospu diyor! Ne orospuluğumu gördün gerizekalı?"

"-Yeter amına koyayım! Susun ikiniz de!" Ona bakıp sinirle ofladım. Ayakkabımı giyerek evden çıktım. Aşağı indiğimde biri bana seslenmişti ama kim olduğunu anlamadığım için duymazdan geldim. Hızla mahallenin poligon binasına ilerledim. Sinirimi birilerine yansıtmak yerine gelişmek için kullanabilirdim...

Ben bile kendime şaşırıyordum sanırım...

Kulaklığı takmadan silahı elime aldım. Karşımda duran poligonlara ateş etmeye başladım. Saçmalar ayağımın yanına düşüyordu. Mermiler bittikçe dolduruyordum. Atışlarım hep ortalara denk geliyordu.

Dişimi sıktım.

Küçük orospu neydi ya? Neden babamdan kaçtıkça daha beter insanlar beni buluyordu? Babam gibi konuşuyordu. Kendimden nefret ettiriyordu. Sorunlarım bana yetmiyormuş gibi o da ekleniyordu işte...

"-Ada..." Silahı yere attım. Kendimi yere bıraktım. Kafamı kucağıma gömdüm. "-Neden Atlas? Neden babamdan kaçtıkça sanki peşimden geliyormuş gibi hissediyorum? Ben Ceyda'ya ne yaptım ki?" Yanıma gelerek sırtını poligon sınırı duvarına yasladı. Yere oturdu. "-Sen kimseye bişey yapmadın. Sadece davete Alper ile gelmediği için bu kadar sinirlendi. Kendini kötü hissetme lütfen." Gülerek elini saçlarımın arasına daldırdı. "-Ağlama kız." Gülümseyip koluna birkaç kez vurdum. "-Ağlamıyorum ben! Değmez... Ama Alper bana hak vermedi." Dudağımı büktüm.

"-Sana hak verdim." dedi kapıdan içeriye girerken. "-Teselli ettin mi sümüklü böceği? Doya doya göt kaldırmıştır şimdi." Yanıma gelip elimi tutarak beni ayağa kaldırdı. "-Sana orospu demesini desteklemedim Ada. Atlas'ın gözünde beni kötü bir yere mi getirmeye çalışıyorsun sen?"

Dalga geçiyordu...

"-Öyle bir amacım yok ve asla da olmaz."

"-Tamam, inanıyorum. Şimdi yürü gidelim. Sana elbise almamız gerekiyor." Ona inanamıyor gibi baktım. "-Ben yalnız da gidebilirim." Sıkılmış gibi kolumdan tutarak dışarı çekti beni. "-Çok konuşuyorsun sen." Oflayıp kolumu çektim. "-Kolumu her tuttuğunda sana bir tane vursam şimdi morgda olurdun."

"-Büyük ihtimalle..."

Gülümsedim...

Arabaya bindiğimde motoru çalıştırmıştı bile. Çok da hızlı olmadan mahalleden çıkardı bizi. "-Seni şık bir yere götüreceğim. Elbise giymeyi sevmiyor olabilirsin ama bu akşam normal giyinmek istemezsin diye düşündüm." Kafasını bana çevirdi. "-Haksız mıyım?" Dilimi dudağımda gezdirdim. "-Değilsin. Ama gerici olacak değil mi?"

Düşüş Where stories live. Discover now