22- GİTMEK

28.7K 3K 1.5K
                                    

Yatakta oturmuş Ömer'in bana bıraktığı acı veren izlere bakıyordum. Öncesinde kalbime zarar verirken, şimdi dokunduğumda bile canımı yakacak daha somut bir iz bırakmıştı.

Kafamın içinde binbir düşünce dönerken, son iki saattir sadece hiç tatmadığım aile özlemiyle yanıp tutuşuyordum.

Sabah morluklarıma merhem sürdükten sonra geçip salonda koltuğuna oturmuş, bugün tedaviye gitmeyeceği için sakince duruyordu. Acısı biraz daha dinmişti, belki onun yerinde başka biri olsa isterse o tedaviden sonra günler geçsin yine aynı şekilde acı çekerdi ama Ömer dayanıklı biriydi.

Hiç yanına gitmemiş, odama geçip derin düşüncelere dalmışım. Odama girip beni sürekli kontrol eden Erzincanlı ve Akif'e ise sıradan cevaplar verip gönderiyordum.

Yatağımda uzanmış sağ bileğimdeki morlukları incelerken, diğer elimle sigaramı tutuyordum. Normalde yatakta seviştikten sonra sigara içmemiz dışında asla sigara içmezdim ama şimdi pek umrumda değildi.

Kapı iki kere tıklatılınca kafamı yana çevirdim, hemen ardından açılan kapının ardında duran genç kadına kısa bir bakış attım. Tereddütle bana bakıyordu.

"Girebilir miyim?" diye sorduğunda boş boş suratına bakıp kafamı salladım.

İzin alınca derin bir nefes aldı ve ardından odamıza girip kapıyı kapattı. Zarif elinde duran evlilik yüzüğüyle oynarken ilk başta odaya bakındı, ardından gözlerini bana çevirdi. Yüzümü süzdü birkaç saniye, ardından gözleri bileklerime indi.

"Kremler biraz iyi geldi mi?" diye sordu gözlerini ayırmadan. Sigaramı dudaklarıma sabitleyip kafamı salladım.

"Daha iyi." dedim, normalde şu an Ömer'in soyundan kimseyle konuşasım yoktu ama ablası beni öyle gördüğünden beri evde terör estiriyordu. Tabi Ömer kızana kadar, sonrasında onun korkusuyla susmuştu.

"Sevindim," dedi ve ardından yanıma adımladı. Derin bir nefes alıp elini omzuma koydu. "Bir şeye ihtiyacın olursa ben burdayım."

"Teşekkür ederim." dedim yalnızca.

"Ömer'in sana böyle yapacağını düşünmezdim, daha önce sevdiği bir insana el kaldırmadı. Gerçi sevdiği bir insan da olmadı ya neyse..." dediğinde kaşlarım çatıldı, hafifçe gülümsemeye başladı. "Sevgili olduğu insanlardan sadece etkilenirdi, onun birine aşık olduğunu görmedim. Yani bunu sana olan aşkından sonra gördüm, Ömer'in kimseye böyle sevgi dolu baktığını görmemiştim."

"Bana sevgi dolu bakmıyor." dedim sadece. "Şimdilerde."

"Fark ediyorum, sen ona bakmadığın zamanlar bazen sinirle izliyor seni, bazen de tatlı bir hareketin olunca hafifçe gülümsüyor tabi sen bunları görmüyorsun. Geldiğimizden beri fark ediyorum."

Cevap vermedim, sadece nefret dolu bakışlarını gördüğüm için bana bir yıldır ne kadar samimi güldüğünü bile hatırlamıyordum.

"Ömer'in psikolojisi bozulmuş bunu biliyorsundur. Onu savunmak istemem ama sakatlanmadan önce ne kadar iyi bir insan olduğunu belki sen de biliyorsundur. Zaten öyle olmasa onunla iki yıla yakındır sevgili olmazdın. Öyle değil mi?"

"Bir gülse bin ağlatıyor, iyi biriydi önceden ama şimdi emin değilim." iyi biri olmasa bile kalbim sadece onun için atıyordu.

Ablası tam bir şey diyeceği sırada kapı açıldı, ikimiz dönüp baktığımızda Ömer göründü kapının ardından. Uzunca boyu, yeşil gözleriyle ikimize bakıyordu.

Bakışlarımı çevirip sigaramı küllüğe bastırıp söndürdüm.

"Neyse ben gideyim." dedi ablası Ömer onu kovmadan.

DEVA Where stories live. Discover now