24. Bölüm: HAYATIN SOĞUK YÜZÜ

Start from the beginning
                                    

Yüzüne vuran sıcaklık normalde teninde yumuşak bir dokunuş bırakırken şu an tenine değen her şey buz kesiyor gibiydi. Kapıdan girmesiyle girişte koşturan insanların gözü üzerinde gezinse de şu an buna aldıracak durumda değildi. Soğuk nefesi sıcak girişe yayılırken Aslan'ın ofisine gitmek için adımlarını merdivenlere yönlendirdi.

İçine yayılan bu soğukluğu ısıtacak hiçbir şey yoktu. Beynini saran merak duygusu daha fazla bilgi istiyordu. Eksik olan parçalar tamamen karışmış bir hâlde ve nereye savruldukları belli değildi. Derin bir nefes alıp içinde buz kesen duygularını içine çektiği havayla ısıtmaya niyetlendi.

"Hoş geldin Yavuz."

Yavuz, Aslan'ın selamını başıyla aldıktan sonra kapıyı kapatıp çok da büyük olmayan kare ofiste kapının çaprazında kalan masanın karşısındaki deri koltuğa oturdu. Koltuk duvarın dibinde ve siyah renkteydi. Masanın önünde iki adet misafir sandalyesi bulunuyordu. Kapının arka tarafında üç ayaklı bir askılık, askılığın yan tarafında ise dört kapaklı dikdörtgen şeklinde bir dolap vardı.

Yavuz, sırtını koltuğa yasladıktan sonra tekrardan derin bir nefes alıp buza dönüşmüş orman yeşili gözlerini Aslan'ın yorgun bakan kahveleriyle buluşturdu.

"Gelişmeler nedir Aslan?"

Aslan da tıpkı Yavuz gibi kendini geniş sandalyesine yasladıktan sonra önündeki kalemi parmaklarının arasına alıp oynatarak konuşmaya başladı.

"Araştırmalarımızdan elde ettiğimiz verilere göre Serdar Özer tarafından 2007 yılında İstanbul'da Kent Galeri isimli yerden satın alınmış. O zamanın en çok satan arabası şu an elimizde tek veri olan Renault Symbol biliyorsun ki. Ve adam kayıtlara göre şu an yaşamıyor."

Kendisi yatılı okula gittikten bir yıl sonra alınmıştı bu araba...

Gözleri kısılmış, belli bir noktaya sabitlenmiş bir şekilde dururken Aslan uzanıp önündeki dosyaları karıştırdı.

"Bot sonuçlarına gelince bir tuhaflık var gibi. Berkay'ın dediğine göre ayak uzunluğu ile yere yapılan basınçla oluşan iz orantısız. Bunu bulmak onları bayağı uğraştırdı. İnce detaylı bir veri sonuçta."

Yavuz gözlerini sabitlediği yerden kaldırıp Aslan'a çevirdi. "Nasıl yani?"

"Boy-kilo verisi çıkartılmaya çalışılınca uzunluğa göre botun ait olduğu şahsın boyunun ortalama 1.90 boylarında olması gerekiyor."

Yavuz, tek kaşını havaya kaldırıp hastanede gördüğü ve dikkatini çeken kişileri gözünün önüne getirirken Aslan devam etti.

"Yapılan basıncın derinliğine göre de bazı kısımlar bu boya uygun değil. Kilo ortalama seksen civarı gözükse de derinlik orantılı bir şekilde yayılmamış."

Adem Çet...

1.90 boylarındaydı. Serbest de bırakılmıştı fakat seksen kilo olamazdı. İri bir adamdı. Yüz kiloya yakın, fit bir vücudu vardı. Zaten bu bedenle müşteri kazandığını söylemişti....

"Dediğin boy herkes de olabilecek bir boy değil. Adem Çet o boylarda fakat kiloya baktığımızda seksen kilo ortalama bir kilo. En fazla beş aşağı ya da beş yukarı olsun. Yani Adem'i boya göre çıkardık fakat kiloya göre tahminde bulunamayız."

"Yani bu orantısızlığın sebebi o gün ki hava koşulları olabilirmiş. Hatırlarsan büyük bir titizlikle sağlam bir iz arıyorlardı. Yağan yağmur oluşan izleri bozmuştu ve bu iz de pek sağlam sayılmazdı."

ÖLÜMCÜL SIRWhere stories live. Discover now