[18]

212 22 0
                                    

~•.。*♡✧

Odaya giren aydınlığın etkisiyle uyanmıştım sabah. Başka bir etken daha vardı tabii. O da kolumun üstünde kedi gibi kıvrılan bir Taehyun... Kolum uyuşmuştu ve hareket ettirmeye çalışsam da nafileydi.

Taehyun'un uyanmasını beklemek zorundaydım ve o deliksiz uyurken uyandırmak acımasızca olurdu.

Uzun süredir baktığım beyaz tavandan gözümü ayırdım ve Taehyun'a çevirdim. Gözlerimi üzerinde gezdirmemin bir nedeni yoktu ama onu sanki daha ilk kez görüyormuşum gibi hayran dolu bakışlarım beni bile rahatsız etmişti. Gözlerimi o görmese bile kaçırmıştım.

"Bende güneş bu sabah neden bu kadar parlak diyordum, meğer sen bakıyormuşsun."

Bir anda konuşmasını beklemediğimden korkudan kolumu bile çekmeden onu ittirdim. Yatak küçük olduğundan dengesini sağlayamayıp yere düşmüştü.

"Ağh! Bu niyeydi şimdi?"

Kalçasını tutarak konuşmuştu ve nedense komik görünüyordu. Gülmemi tutarak konuşmaya çalıştım.

"Öyle abuk sabuk konuşursan böyle olur artistciğim."

"Bu hala beni yere atmanı açıklamıyor."

"Sana zaten yer yatağı yapmıştım. Orada yatsaydın ve gece yanıma tünemeseydin böyle olmayacaktı."

"Her yatıya kalışımda aynısını diyorsun."

"Sende her yatıya kalışında uslu durmuyorsun."

"Sabah sabah çok enerjiğiz. Konuşmayı bırakıp enerjimizi atmaya ne dersin?" Yerden kalktı ve gelip yanıma oturdu.

"Ne yapacağız?"

"Sabah seksi."

"Birinin canı kahvaltıda dayak çekiyor herhalde."

"Sekste tercihim değildir ama sen istiyorsan yaparım tabii ama yatakta servis."

"Taehyun, sen bu kadar azgın değildin. Doğruyu söyle Yeonjun mu öğretiyor?"

"Rahat ol sadece dalga geçiyorum. Gizli emellerimi henüz ortaya çıkaramam. Sürprizi kaçar sonra."

"Taehyun!"

"Ya tamam vurma, Beom... Elin çok ağır senin, acıyor!"

Hareketli geçen bir sabahtan sonra okula hazırlandık. Daha doğrusu ben hazırlandım çünkü Taehyun'un dersi yoktu. Kahvaltıdan sonra evden çıktık.

Bana okula kadar eşlik ediyordu. Evi okula yakın olduğundan direkt evine geçecekti beni bıraktıktan sonra. Üniversitenin kapısının önünde durduk vedalaşmak üzere.

"Gitmeden önce... Kai göründüğü kadar masum değil. Sana çocukça hareketler yapıyor çünkü bu senin zayıf yönün. Bunu kullanıp sana yaklaşac-"

"Hadi ama, neden onu sabote ediyormuşsun gibi geliyor? Sonuçta hepinizle bir anlaşmaya vardık. Artık iki kişi kalmış olsa da... Sorun etme bunu ve kendi randevunu düşün."

"Bana azgın diyorsun ama onun yapacaklarına ne tepki vereceksin inan merak ediyorum."

"Seni dövdüm, onu da pencereden aşağı atarım. Hadi git artık, sabah sabah ilk senin yüzünü görmek bile canımı sıktı."

4VS1 || +×+Where stories live. Discover now