[1]

1.2K 60 12
                                    


~•.。*♡✧

Su birikintilerine bastıktan sonra yerde oluşan ayak izlerime bakarak yürüyordum. Her yağmur sonrası dışarı çıktığımda bu bağımlılık olarak yaptığım bir şey gibiydi. Sadece... Zevkliydi.

Okuduğum üniversiteye yaklaşırken uzaktan, beni bekleyen dört arkadaşımı görmem beklenmedik bir şeydi. Belki beni beklemiyorlardı fakat dördününde gözü benim üzerimdeydi. Şaşırmamın başlıca sebebi de onları asla sessiz sakin, gülen suratlarla yan yana görmemiş olmamdı.

Eğer böyle birlikte duruyorlarsa mutlaka konuşacak daha doğrusu tartışacak bir konuları oluyordu. Pek kulak asmıyordum tabii ben onlara. Fakat şu anki durumları onları uzakta görmüş olmama rağmen germişti şimdiden beni. Oldukça sessiz duruyorlardı.

Onlara iyice yaklaştığımda yüzüme güler bir yüz takındım ve sağ elimi omuz hizamda kaldırıp sallerken konuştum.

"Günaydın!" Hepsi yüzlerinde kocaman bir gülümseme ile aynı anda 'günaydın' deyip beni verdikleri cevapla afallatırlarken etraftaki insanlarda sanki idollerini gören oppacı fanlar gibi bağırmaya ve etrafta toplanmaya başladılar.

Tabii onları anlamak normaldi. Dizilerdeki gibi bu dört oğlanın etrafından ışıklar saçılırken onları görmemek imkansızdı. Her ne kadar arkadaşım da olsalar göz devirmeden geçemezdim.

Onların dikkatini fanlar çekmiş ve etrafları tıka basa dolmuşken az önce onlara günaydın diyen ben değilmişim gibi ellerimle yüzümü siper ederek ileri doğru adımladım. Kalabalıktan kurtulduğumda dörtlüden biri olan Yeonjun'un bana seslendiğini duydum.

"Ya~ Beomgyu! Bizi bırakıp nereye gidiyorsun?" Bunu duyan diğer üçlünün de gözü benden tarafa dönmüş yardım isteyen gözlerle bana bakıyorlardı. Sahte yardım... Dikkat çekip insanların benimde etrafımı sarıp bunaltmaları hoşlarına gidiyordu. Yakışıklı olduğumu bilsem de fazla ilgi hoşuma gitmiyordu. Dost kazığı işte.

İşaret ve orta parmağımı birleştirip başıma götürdüm ve pilot selamı verdim büyük bir sırıtışla. Kaçar adım ilerlerken arkamdan sövdüklerini duyduğum halde küçük bir kahkaha atıp devam ettim ve okula girdim.

Derin bir nefes verdim ve ortalarda bulduğum boş bir yere geçtim. Zeki bir öğrenci olduğum doğruydu fakat oturduğum yerin etrafını çok fazla kişi tercih ediyordu ve şimdiden dolmuştu da. Asıl amacım da buydu. Bu durumda pek sevgili arkadaşlarımdan biri yakınıma oturamayacaktı. Arkadaşlarımı sinir etmek fantezi gibi bir şeydi benim için. E onlar içinde. Hepimiz fazla sinir bozucuyduk ama eğlenceliydi.

Şimdiki ders Soobin ve Taehyun ile ortak olandı. Farklı bölümleri okuduğumuzdan her zaman aynı derste olmayabiliyorduk.

Mor ve kızıl iki kafa sınıfa girer girmez gözlerini bana sabitlediklerinde delici bir şekilde bakıyorlardı. Dudaklarımı yana kıvırıp onlara baktığımda birbirlerine baktıntan bir süre sonra bana baktılar. Bu sefer gülen onlardı.

Gözlerimi büyütüp akıllarından geçenler ne olabilirdi diye düşünürken oturduğum yere yürüyüp sağımda ve solumda oturan iki kıza yaklaştılar.

"Burada oturmamızın bir sakıncası var mı? Çok denedik ama başka yerde oturunca derse odaklanamıyoruz." Tatlı yüz ifadelerine bürünüp kızların hayran bakışlarına karşın sonunda iki yanıma oturmuşlardı. Tüm hesaplamalarım basit ve aptalca bir bahane yüzünden mi batmıştı? Sabır dilercesine gözlerimi yumdum ve alnıma küçük bir şaplak attım.

Tavşan ve Sincap... Sevimli olan şeylere güven olmaz. Kolayca kanma...

"En güzel yeri tutmuşsun bakıyorum Gyu." Soobin sinsice kulağıma fısıldadığından huylanmış ve istemeden Taehyun'na yaklaşmış oldum. Gözlerim ona kaydığında yüzündeki sırıtış daha büyümüş ve dudaklarını öpücük atar gibi büzmüştü.

Dörtlü kombo gibi iki çift gamze çukuru bende karadelik etkisi yaratırken boğazımı küçük bir öksürükle temizledim ve iç çeker gibi derin bir nefes aldım.

"İki dakika ya, sadece iki dakika bırakın nefes alayım. Hepinize birden katlanmak zor zaten." Alaylı bir ifadeyle konuşurken diğer ikisi sahte olduğunu düşündüğüm şekilde somurtmuştu. Kızıl olan, ellerini masanın üzerinde yumruk yapmış, mor saçlı olan ise kollarını karnında kavuşturmuştu. Önlerine dönmeleri beni rahatlatsa da öğretmenin sınıfa girmesi sıkıntıyla nefes vermemi sağlamıştı. Ama henüz daha büyük bir sıkıntıya maruz kalacağımı bilmiyordum.

⇝⇝⇝⇝⇝⇜⇜⇜⇜⇜
Selam
Merhaba
Güle güle
Hdjgdiwjxkwmw
⇝⇝⇝⇝⇝⇜⇜⇜⇜⇜

⇝⇝⇝⇝⇝⇜⇜⇜⇜⇜SelamMerhabaGüle güleHdjgdiwjxkwmw⇝⇝⇝⇝⇝⇜⇜⇜⇜⇜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4VS1 || +×+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin