[15]

213 23 3
                                    

~•.。*♡✧

"Ölü gibi duruyorsun, uzaktan tanıyamadım bile."

"Uyuyamıyorum kaç gündür, ondandır."

Hyunjin, Jeongin ve ben bir kafede buluşmuştuk. O randevudan sonra hiç benlik olmayan o fantezileri bir bir yaşadığım rüyalardan kurtulamamıştım. Sanırım onlara ıslak rüyalar deniyordu. Her neyse...

"Kutlama yapalım madem."

"Ne kutlamasından bahsediyorsun Hyun? Cenazemi mi kaldırıyorsun?"

"Hayır hayır, ben öyle şey yapar mıyım? Kırıyorsun..."

"Sadede gel o zaman."

"İkinizde bir sakin, ne bu gerginlik? Neyse, uykusuzluğunun sebebinin o rüyalar olduğunu söylemiştin, yani bu seni artık biraz daha gay yapar. Bunun için..."

"Mantığını sorgulamayı yıllar önce bıraktım dostum."

"Salak Hyunjin, hala kızlarla ilgili ne hissediyor bilmiyoruz farkında mısın acaba? Henüz gay teşhisi koyamazsın, erken daha."

"Doğru... Jeongin olmasa az daha tüm şehri toplamış parti yapıyordum. Paralarım kurtuldu."

"Hyunjin, sen zenginsin..."

"Unutuyorum ben bunu ya, Çillim'in etkileri işte."

"Çilli demişken, bayadır anmıyordun onu. Bir şey mi oldu?"

"Pek bir şey olmadı. Onunla uğraşmayı bıraktım, yani yanından geçsem bakmıyorum bile."

İçtiğim limonata genzime kaçtığında Jeongin'de şaşkın bir ifadeyle sırtıma vuruyordu. Yıllardır peşinde felek olmuştu ama bir anda bırakması?..

"Yavrum başına güneş mi geçti?"

"Doğrudur, Felix'te güneş gibi, o'dur olsa olsa..."

"E sen seviyorsun hala."

"Sevmeyi bıraktım demedim, sadece taktik değiştirdim diyelim."

"Açıkla."

"Sürekli dibinde dolaşıyordum, e tabi haliyle rahatsız oluyordu. Farkındaydım ve bu beni sevmesindense nefret etmesine sebep oluyordu. Bende ondan uzak durmaya başladım belki ters taktik işe yarar."

"Farkında olduğunu hiçte belli etmiyordun ha."

"Cidden. Peki yine sevmezse ne olacak Hyun? Üzülen yine sen oluyorsun, bıraksan mı artık?"

"Sorun yok, eğer öyle olursa cidden bırakırım onu sevmeyi."

O sırada Felix, oturduğumuz masanın yanından geçiyordu. Göz ucuyla bize doğru baktı ve saniyesinde geri çekmişti gözlerini. Hyunjin onun olduğunu bildiği halde oralı bile olmamıştı.

"Kankacım ümit vermek gibi olmasın ama böyle bir iki saniye sana bakmış olabilir."

"Belki de taktiğim işe yarıyordur. Bilemiyorum artık."

"Senden korkulur Hyun, şu şeytani gülümsemeye bak."

"Şahsen bence git oyuncu ol, bırak sevda işlerini."

"Bir gün belki, sonuçta yetenek abidesiyim. Benim gibisi bulunmaz nimet."

"Götün kalktı gene, az önceki Hyunjin geri gelsin lütfen, o daha sempatikti."

"Bende ne yapsam yaranamıyorum ya."

"İçine Jisoo noona kaçtı bunun."

"Boşuna mommy'lik yapmıyor demek ki."

"Asıl mommylik yapması gereken kişi başka ama ona da bize yaptığı gibi asi değil. Süt dökmüş kedi oluyor onun yanında."

Bir anda masanın üzerindeki telefonu çalışmıştı Jeongin'in. Arayan kişiye bakınca ise eli ayağına dolaşmıştı.

"Jisoo noona arıyor. Ben girecek delik falan mı bulsam? Duydu beni resmen, çok korkuyorum."

"Ben bile korktum şu an ama merakta ettim. Cevapla hadi."

Kafasını titrekçe salladı ve cevapladı.

"A-alo, noonacığım... Canın sıkıldı ve rehberde rastgele ilk beni gördün ve ondan aradın yani. Başka bir şey olmadı değil mi? Yok yok iyiyim ben, ne gerilmesi canım, nereden çıkardın? Tamamdır noonacığım, iyi günler."

"Kadın müneccim bence ve bu arama ise tehdidiydi."

"Ben kimim? Jeongin ne demek?"

"Eyvah bozuldu bu. En son Seokjin hyung ile konuştuktan sonra böyle olmuştu, bu ikizler çok korkutucu."

"Hyunjin böyle dedin ya şimdi seninde başına bir iş gelir hani ona göre cümle kuralım lütfen. Ödüm bokuma karıştı zaten, Jeongin hepten transa geçti."

"G-gidelim biz en iyisi, bir kaç saatte ders var. Erken gitsek iyi olur."

"Evet evet gidelim. Tut Jeongin'i bir kolundan, taşıyalım."

↭↭↭↭↭↭
Tüm bölümleri salıyorum
Taslakta kaçtır duruyor içim rahatsız oldu
Sanki sıkıcı oluyor artık
Aman gittiği yere kadar
Huşçakalinn
↭↭↭↭↭↭

4VS1 || +×+Onde histórias criam vida. Descubra agora