[16]

206 26 6
                                    


~•.。*♡✧

İkinci randevum Soobin'leydi. Yeni çıkan bir filmi izlemek üzere sinemaya gelmiştik. Önceki randevuda şık giyinmek biraz sıkmıştı ve benlik değildi ama şimdi günlük, rahat giysiler giymek gibisi de yoktu.

Soobin elinde bir kutu patlamış mısır ve iki kutu içecek ile yanıma gelmiş ve birlikte salona gitmiştik.

Soobin heyecanla film hakkında bir şeyler anlatırken bende Yeonjun'nun söylediği şeyleri düşünüyordum. Belki de Soobin'le konuşup aralarını düzeltmelerine yardım etmeliydim. Ya da karışmayacaktım. Ve bu artık bir randevuda olamazdı. Soobin'e söylemeli miydim her şeyi bildiğimi?

"Koltuklarımız bu tarafta, hadi gel."

Kenarda kalan koltuklara geçtik ve filmin başlamasını bekledik. O sırada birkaç defa telefonunu kontrol eden Soobin ise gözümden kaçmamıştı.

Seçtiğimiz film aksiyon türüydü. Ben filme odaklanmış olsamda Soobin'in pek öyle olduğunu söyleyemezdim. Filmin yarısına gelmiştik ve reklam arasındaydık. Soobin ayaklandı ve bana döndü.

"Lavaboya gideceğim, ya sen?"

"Bende geliyorum, ellerimi yıkamalıyım."

Kafasını salladı ve önüne döndü. Lavaboya geldiğimizde içeride sadece bir iki kişi vardı. Soobin kabinlerden birine girdi ve bende ellerimi yıkamaya koyuldum. Bir iki dakika sonra Soobin kabinin kapısını açtı.

"Beomgyu gelebilir misin?"

"Bir sorun mu var?"

"Sanırım fermuarım sıkıştı, uğraştım ama açamadım. Yardım eder misin?"

Yardım etmek üzere kabine girdim. Soobin ardımdan kapıyı kapatmıştı. Utandığını düşünüp bir şey demedim.

Hafifçe eğilip fermuarın neden açılmadığına baktım ve açıkçası pek bir şey anlamadım. Tekrar dikleştim ve fermuarı açmaya çalıştım. Fazla güç uyguladığımı sanmıyorum ama Soobin'in dalgınlığına gelmiş olmalı ki üzerime doğru yürümüştü.

Kapıyla aramda pek mesafe kalmamıştı ve daralan alan yüzünden sıcaklamıştım. Yanaklarım şimdiden alev alevdi.

Birkaç kere daha çekmeyi denedim ama işe yaradığını sanmıyordum. O sırada lavaboya girenlerin sesi gelmişti ve iki kişinin tek kabinde olduğunu bilseler ne düşünecekleri belliydi ama bunu şu anlık çok umursayamamıştım.

Fakat o sırada elime gelen şişlik bunu daha çok umursamamı sağlamıştı. Kocaman gözlerle kafamı kaldırıp Soobin'e baktığımda gözlerini kaçırmıştı.

"Cidden mi Soobin? Nasıl tahrik oldun, hemde böyle bir yerde ve anda?"

Fısıltıyla konuşsamda onun duyduğunu biliyordum.

"B-bilmiyorum."

"Fermuarı boşver ve direkt indirmeye çalış pantolonunu. Ben çıkıyorum, sende işini hallet."

"Bekle Beom..." Kolumu tuttu ve diğer eliyle kapıya yaslandı. "Sen yap, tek başıma uzun sürer."

"Şaka yapıyor olmalısın Soobin. Temas istemediğimi zaten söylemiştim ve bu-"

"İlk defa görüyor değilsin, ağzınla yap da demiyorum."

"Ne dediğini duyuyor mu-"

Kafasını omzuma koydu ve kulağıma fısıldadı.

"Lütfen Beom..."

"Ne dersem diyeyim beni bırakacak gibi durmuyorsun. Pekala indir pantolonunu."

4VS1 || +×+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin